

PKK’nın lideri Abdullah Öcalan ile yapılan ilk görüşme 28 Aralık’ta gerçekleşti. İkinci görüşme 22 Ocak’ta, silah bırakma çağrısı yapılan üçüncü görüşme ise 27 Şubat’ta yapıldı.
İmralı Heyeti, Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyerek beklenen çağrıyı kamuoyuna açıkladı.
Okunan metinde, Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması gerektiğini ifade ettiği duyuruldu.
Öcalan’ın çağrısında, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” ifadelerine yer verildi.
27 Şubat’tan bu yana bu süreç üzerinde yoğun bir dikkatle durulmakta ve İmralı Heyeti ile Türk siyasi yetkilileri arasında yapılan görüşmeler merakla bekleniyor.
DEMİRTAŞ SÜRECİN NERESİNDE?
Gazeteci Ayşe Yıldırım, Abdullah Öcalan ile Selahattin Demirtaş arasında birkaç kez mesaj ve mektup alışverişinin gerçekleştiğini belirtti.
Yıldırım, sadece devlet yetkililerinin değil, bazı hükümet yetkililerinin de bu durum hakkında bilgi sahibi olduğunu ifade etti.
Yıldırım, “Öcalan, Demirtaş’tan ‘Türkiye’de sürecin dışarıdaki yürütücüsü’ olmasını istedi” şeklinde yazdı.
Yıldırım’ın Kısa Dalga’da yayımlanan yazısında yer alan önemli bir bölüm ise şu şekilde:
“Öcalan, Demirtaş’tan “Türkiye’de sürecin dışarıdaki yürütücüsü” olmasını istedi. Ancak bunun için Demirtaş’ın serbest bırakılması şart. İmralı’da yapılan görüşmelerde bu konuda anlaşmaya varıldığı bildiriliyor. Bu mutabakat, Öcalan’ın 26 Şubat’ta yaptığı “silah bırakma” çağrısından önce sağlandı.”
“Önemli olan bu mutabakatın hayata geçirilmesi. DEM Parti çevreleri, TBMM’nin yasama yılı tatili öncesinde yani 1 Temmuz’dan önce bunun gerçekleşmesini bekliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasıyla birlikte hem Demirtaş’ın hem de Figen Yüksekdağ’ın ve yıllardır haksız yere cezaevinde tutulan birçok siyasetçinin serbest bırakılmasını hedefliyoruz.”
“Tabii, sürece yönelik bir ‘provokasyon’ yaşanmazsa!”
DEMİRTAŞ’A YENİ DAVA AÇILDI
DEM Partililerin süreçle ilgili Adalet Bakanı ile görüşme gerçekleştirdiği sırada, Selahattin Demirtaş hakkında 15 yıl hapis cezası istemiyle yeni bir dava açıldığı öğrenildi.
Davanın, Adalet Bakanı ile görüşme sırasında açılması dikkat çekici bir durum oluşturdu.
Gazeteci Yıldırım, bu davaya ilişkin şu değerlendirilmeyi yaptı:
“Son açılan davayı bu bilgiler ışığında değerlendirdiğimizde; ya Cumhur İttifakı’nın büyük ortağının ‘sürece karşı direnci’ devam ediyor ya da devlet içerisindeki bazı gruplar sürecin ilerlememesi adına ellerinden geleni yapıyor ve buna dair mesaj veriyor.”