

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a ‘Meclis’te konuşsun’ çağrısıyla başlayan İmralı süreci, örgütün fesih bildirisindeki anayasa ve soykırım iddiaları ile tartışmalara yol açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yeni Anayasa’ açıklamasına cevap veren DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Türkiye’de herkesin kendini ait hissettiği, değerli hissettiği ve aidiyetle bütünleştiği bir yeni Anayasa’ya ihtiyaç var” dedi. Bu sözler, vatandaşlık tanımı üzerine tartışmaları gündeme getirdi.
“VATANDAŞLIK TANIMI İSTEDİ”
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İmralı’ya ilişkin süreçte BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
Kürt sorunu üzerine yaptığı değerlendirmede Yapıcıoğlu, şunları ifade etti:
-Kürt Sorunu, bin yılı aşkın bir süre boyunca var olan ve Osmanlı’nın son dönemleri ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında ciddi şekilde zedelenen, hukuku olmadığı için de gelişemeyen bir kardeşlik problemidir. Bunu yeniden tesis edebiliriz.
-Kardeşliğin edebiyatını yapmak yeterli değil, mutlaka hukuki bir zemin gerekiyor. Bu da kanun önünde tam eşitlik olmaktır.
Yeni anayasa ihtiyacını vurgulayan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
-Eğitim ve dil konularında bazı adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle vatandaşlık tanımının farklı bir şeklide tarif edilmesi gerektiğini savunuyoruz.
ERDOĞAN’A MESAJ VERDİ
HÜDA PAR lideri, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili mevcut parlamentonun temsil gücünü savundu:
-28. dönem parlamentosu halkın yüzde 97-98’ini temsil ediyor. Şu anda Meclis’te 16 parti mevcut.
-Oyu barajını aşamayan partilerin ittifaklar ile Meclis’e girmesi nedeniyle yüksek bir temsil yetkisine sahip bir durum söz konusu.
-Elbette o Meclis’te bu partilerin hiçbirisinin tamamen kendi istediği şekilde bir anayasayı diğerlerine kabul ettirmesi mümkün değil.
-Dolayısıyla siyasi partilerin bir araya gelip herkesin talebini dile getirmesi ve ortak bir zemin bulması gerekiyor.
CUMHUR’UN İÇİNDEN “İLK 4 MADDE” DEĞİŞSİN TALEBİ
HÜDA PAR, daha önce anayasanın dördüncü maddesine dair eleştirilerde bulunmuştu. Bu eleştiriler yalnızca muhalefetten değil, iktidara yakın çevrelerden de tepki görmüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, “İlk dört madde ile ilgili herhangi bir sorun yok. Yani AK Parti olarak bizim böyle bir sorunumuz yok ve diğer siyasi partilerin de çoğunun böyle bir sorunu bulunmuyor” diyerek yalnızca bir yol haritasının belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Anayasanın dördüncü maddesi, ilk üç maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez olduğunu belirtirken Yapıcıoğlu, bu konudaki görüşünü sürdürdü:
-Eğer anayasanın bazı bölümlerine dokunulmaz diye bir madde koyarsanız, onu donuklaştırırsınız. Bu, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır. Bunun teknolojik bir karşılığı yok.
-Biz Cumhuriyet’e karşı değiliz, saltanat taraftarı da değiliz. Hatta şunu da ekliyoruz… 1924 Anayasası’nda devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu konusunda değiştirilmez bir madde varsa, bu maddenin korunmasında bir sakınca yok.
-Bunu koruyalım, bir madde ekleyerek ‘devletin idare şekli Cumhuriyettir’ ifadesinin değiştirilmemesi gerektiğini vurgulayalım.
Yapıcıoğlu, anayasanın dördüncü maddesinin 1982 Anayasası’na ait olduğunu belirterek, “Hani Kenan Evren faşist bir darbeciydi? Hani 1982 Anayasası bir darbe anayasasıydı?” şeklinde eleştirilerini sürdürdü:
-Bu maddenin temel ruhu burada değil mi? Kemalistseniz Kemalist olun, ama samimi olun. Kenanistken ‘biz Kemalistiz’ demeyin.