reklam
reklam
DOLAR38,8006% 0.05
EURO43,1645% 0.23
STERLIN51,2364% 0.07
FRANG45,9832% 0.24
ALTIN4.024,99% -0,26
BITCOIN102.455,81-1.482
reklam

Cumhur İttifakı’nda Fesih Çatlağı: Siyasi ve Etnik Bölücülüktür

Yayınlanma Tarihi : Google News
Cumhur İttifakı’nda Fesih Çatlağı: Siyasi ve Etnik Bölücülüktür
reklam

Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkanlık Divanı, terör örgütü PKK’nın silahlı faaliyetlerini sonlandırdığını ve kendisini feshettiğini duyurmasının ardından yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye Cumhuriyeti, kanlı ve hain terör örgütüne karşı kahraman güvenlik güçlerimiz eliyle yıllardır verdiği mücadele ile tarihi bir zafer kazanmış ve geride bıraktığımız dönemde sınırlarımız içerisindeki teröristleri yok ederek temizlemiştir. Yarım asırdır Türk Devleti’ne, Türk Milleti’ne karşı hain, alçak ve insanlık dışı saldırılar gerçekleştiren terör örgütü, gelinen noktada silahları bıraktığını ve kendini feshettiğini açıklamıştır.”

Terör örgütü ve iştirakleri, yandaşları ve paydaşları ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik güçleri tarafından topyekün bir yenilgiye uğratılmıştır. Büyük Birlik Partisi olarak, bu zaferi hain terör örgütüne karşı amansız mücadelenin isimli isimsiz kahramanlarına, özellikle Özel Harekat Daire Başkanlığından Şehit Emniyet Amiri Fatih Özdil ve Özel Kuvvetler Komutanlığından Şehit Binbaşı Zafer Kılıç’a ve tüm şehitlerimize ithaf ediyoruz. Bütün şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Terör örgütü bugün yaptığı açıklamada; ’12. Kongresinde aldığı kararla, PKK adıyla yürüttükleri silahlı faaliyetleri bitirdiğini ve PKK’yı feshettiğini’ belirtmiştir. Sözde kongre açıklamasındaki içi boş ideolojik ifadeler yerine, dillerine pelesenk ettikleri özeleştirinin gereği olarak, sözde değil, özde barış için Kürdü, Türkmeni, Alevisi, Sünnisi ile bütün Türk Milletinden özür ve af dilemeleri daha yerinde olacaktı. Açıklanan metne dikkatle baktığımızda, mücadele biçiminin değiştiğini, terör örgütünün varlık sebeplerinin ve hedeflerinin aynı kaldığını açıkça görüyoruz.

Milletimizin Kurtuluş Savaşıyla kazandığı ve Lozan’da muhataplarına onaylattığı haklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerini ve 1924 Anayasasını hedef alıp, milletimizi ‘inkar’, ‘imha’, ‘soykırım’ ve ‘asimilasyon’ ile suçlamak, yalnızca ideolojik değil, büyük bir iftira ve hukuki bir terör saldırısıdır. Terör örgütü mesajları, yalnızca Türkiye kamuoyuna vermiyor. Bildiride, BM gözetiminde silah bırakma çağrısı yapılarak, örgütün konuyu Türkiye’nin iç meselesi olan bir güvenlik meselesi olmaktan çıkarıp, sinsice üçüncü ülkelerin belirleyici olacağı bir uluslararası sorun haline getirmeye çalıştığını da görüyoruz.

Bildiri, ‘yeni anayasa’ vurgusunun yanında, Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni bir isim belirleme hadsizliğini de içerisinde barındırıyor. PKK kendini fesih mi etti, yoksa ismini ve yöntemini değiştirerek mücadeleyi başka bir evreye mi taşıdı? Ayrıca Terör Örgütü’nün bir kolu olan PKK’nın silah bırakacağı ve kendini fesih edeceği açıklanmıştır. Ancak bugünkü açıklama; KCK, PYD ve YPG başta olmak üzere diğer unsurları kapsamamaktadır. Cevap nettir. Örgüt, silahlı mücadelenin geldiği çıkmazı görerek devletimiz karşısında diz çökmüş, siyasal alanda pozisyon almaya çalışmaktadır. Bu dönüşüm bir çözüm değil, stratejik manevradır. Bölücü zihniyetin meşrulaşması birliğimiz için büyük bir tehdittir. ‘Demokratik çözüm’ adı altında dayatılan şey, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden vazgeçmesidir. Yani siyasi ve etnik bölücülüktür.”

reklam

YORUM YAP