Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara, geçtiğimiz hafta Türkiye’deydi.
Bu, kendisinin ülkemizi üçüncü ziyareti oldu.
Şara, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi.
Bunun yanı sıra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de bu görüşmeye katıldı.
Şara, Fidan ve Kalın ile daha önceden tanışıyordu.
Esad, 8 Aralık 2024’te devirildiğinde HTŞ’liler Şam’ı ele geçirdiğinde, Şara’yı ziyaret eden ilk Türk yetkilileri yine bu ikili olmuştu.
BM kararı hükümsüz
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karalarına bakıldığında, Şara’nın lideri olduğu Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) hala terör örgütü olarak kabul ediliyor.
‘Ebu Muhammed Colani’ kod adıyla bilinen Şara ise ABD tarafından aranıyordu.
Esad devrildikten sonra, Colani’nin ‘Şara’ adını almasıyla BM kararlarının geçerliliği zayıfladı. ABD’nin eski lideri Trump, Şara ile el sıkışıp sohbet ettiğinde, kim Erdoğan’ı BM kararlarını çiğnemekle suçlayabilir ki?
Bu, BM ve ABD’nin bir hezimeti…
AK Parti’nin kesin zaferidir.
Doğruya doğru.
13’tü, 8’e düştü
Ancak HTŞ ile kurulan ilişki, Türkiye’nin hukuk düzeni açısından tuhaf bir çelişki yaratıyor.
Bir yandan Colani resmi bir törenle karşılanıyor.
Diğer yandan HTŞ üyesi sekiz cihatçı şu an Türkiye tarafından aranmakta. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘terör arananlar’ listesine göre ikisine sarı, altısına gri bülten çıkartılmış.
8 Aralık’tan önce 13 olan bu sayı, altı ay içinde neden belirtmeden 8’e indirilmiş. Beş HTŞ üyesi ‘terörist’ statüsünden çıkarılmış.
HTŞ davalarını takip eden Avukat Onur Güler, “Liste bence bir seneye kalmaz tamamen silinir” diyor.
Beş kişinin neden listeden çıkarıldığını sorduğumda, Güler şunları aktarıyor:
“Gerekçelerini bilmiyoruz. Mahkeme kararı olmadan çıkarıldılar. Büyük ihtimalle yeni görevleri veya Suriye’deki durumları ile ilgili olabilir.”
Cihatçı gelin
Aranan sekiz HTŞ’liden biri, Furkan Akkuş.
Adıyaman nüfusuna kayıtlı.
1996 doğumlu.
Halen Suriye’de olduğu tahmin ediliyor.
Akkuş’un eski eşi H.S., HTŞ üyeliğinden altı yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı.
Dosyası şu an Yargıtay’da.
H.S., 2001’de Balıkesir’in Susurluk ilçesinde doğmuş.
Liseyi okurken sosyal medyada tanıştığı HTŞ’li Akkuş’a âşık olup 6 Eylül 2016’da evden kaçıyor. Hatay’a gidip kaçakçı aracılığıyla Suriye’ye geçiyor ve HTŞ’nin keskin nişancısı Akkuş ile evleniyor.
Ablasıyla yaptığı telefon görüşmesinde, tüfeğini göstererek “Eşim nöbete gittiğinde kendimi bununla koruyorum” diyor. Atış eğitimi aldığını belirtiyor. Türkiye’ye dönmeyeceğini, gerekirse savaşacağını ifade ediyor. Ablası “Hangi gruptasın?” diye sorduğunda, “Şam’ın Fethi Cephesi’yiz” yanıtını veriyor.
Ailesini kafir, HTŞ’lileri mücahit olarak görüyor.
Eşi HTŞ tarafından tutuklandığında H.S., çocuğunu alarak 18 Şubat 2020’de Türkiye’ye geri dönüyor.
Sınırda yakalanıyor.
Cep telefonunda çarşaflı ve silahlı fotoğrafı çıkıyor.
H.S., dokuz ay tutuklu kalıyor.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde silahlı terör örgütüne üye olmaktan dava açılıyor.
Dava 28 Eylül 2021’de karara bağlanıyor.
Mahkeme, H.S.’ye 6 yıl 3 ay hapis cezası veriyor.
Gerekçeli kararda, HTŞ’nin “Ülkemizde terör eylemi bulunmamakla birlikte El Kaide ideolojisini benimsediği ve El Kaide ile organik bir bağlantısı olduğu için terör örgütü olarak değerlendirilmektedir.” şeklinde ifadeler kullanılıyor. H.S.’nin örgütün ideolojisini benimseyerek Suriye’ye gittiği, bir keskin nişancı ile evlendiği, askeri eğitim aldığı ve silahla birlikte cihat için Suriye’de olduğunu söylediği belirtiliyor. Silahlı çatışmaya girdiği tespit edilememiş, ancak örgütün talimatı ve ideolojisi doğrultusunda kadınların evde normal yaşamlarına devam ettikleri ifade ediliyor.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 2023 yılında itirazı reddetti.
Avukat Onur Güler, davayı Yargıtay’a taşıdı.
Kalın ve Fidan, Şam’a gidince…
Bu dava görüşülmeyi beklerken 8 Aralık 2024’te Esad devrildi.
Colani, Ahmet Şara oldu.
İlk ziyaret edenler ise MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oldu.
Avukat Onur Güler, Yargıtay’a başvurdu.
Türkiye’nin HTŞ ile işbirliği kurduğunu belirterek, “Dosyamız yeni deliller ışığında değerlendirilmelidir.” dedi.
Güler, şu düşünceleri savundu:
“HTŞ, Türkiye’de terör eylemi gerçekleştirmemiştir. Türkiye’nin milli güvenliği açısından problemli olmak şöyle dursun, Suriye Savaşı bağlamında Türkiye’nin müttefiki olan bir yapıdır. Terör örgütü olarak ilan edilmesi bu gerçeği değiştirmemektedir. Suriye’nin geleceği açısından Türkiye-HTŞ ittifakı sürecektir. Selefi-cihatçı yapıyla Türk istihbaratının aynı hedefe yönelmesi, milli güvenlik sorunu olarak algılanmamalıdır. Terörist örgütler listesinden çıkarılmaları, HTŞ’ye yönelik yargılamalara etki edebilecektir.”
Güler, dilekçesinde, El-Kaide ve DAEŞ geçmişlerinden ötürü ceza alan HTŞ’li sanıklar yönünden benzer bir değerlendirme yapılmasını öneriyor.
Colani’ye tank paleti gezdirdiler
Güler’e “Haksız” diyebilir miyiz?
HTŞ lideri Türkiye’de Cumhurbaşkanı sıfatıyla kabul edilirken, örgütün Suriye’deki sekiz üyesi köşe bucak aranıyor. Colani’ye Sakarya’daki tank palet fabrikasında gezi düzenlenirken, henüz 15 yaşında Suriye’ye göç eden bir genç kadın, atış eğitimi aldığı için 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılıyor.
