CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye ekonomisinin ciddi bir çöküş sürecine girdiğini belirtti ve bu durumun bedelinin halk tarafından ödendiğini ifade etti. Kış, “19 Mart darbesiyle başlayan yeni dönem, halkı daha fazla borca, Merkez Bankasını dövize, iktidarı ise çaresizliğe mahkûm etti. Rezervler eriyor, icra dosyaları kabarıyor, borç-faiz çarkında dönen bir millet yaratıldı” şeklinde konuştu.
“Rezervler Eritiliyor Ama Saray Hala Lüksünden Ödün Vermiyor”
Gülcan Kış, Merkez Bankası’nın son 6 hafta içinde 55 milyar dolar döviz rezervi erittiğine dikkat çekerek, “Arka kapıdan döviz satan bir Merkez Bankası var. Şeffaflık sıfır, güven sıfır. Bu milletin alın teri, Erdoğan’ın ‘piyasa görüntüsü kurtarma’ uğruna heba ediliyor. Rezervler eritiliyor, emekli sabahın ayazında ucuz simit kuyruğuna giriyor, ama Saray hâlâ lüksünden ödün vermiyor.” diye konuştu.
“Ekonominin Başında Şimşek Değil Tek Adam Var”
CHP’li Kış, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i eleştirerek, “Mehmet Şimşek’in görevi yalnızca vitrin süslemek. Gerçek kararları Erdoğan veriyor, Şimşek ise bu yıkımın uygulayıcısı oluyor. Faiz artışları, sıkı para söylemleri, ‘rasyonel zemin’ masalları… Bunların hiçbiri döviz talebini durdurmadı, dolarizasyonu engellemedi. Hâlâ arka kapıdan döviz satılıyor, hâlâ gerçekleri gizleyen bir anlayış hâkim. Ekonominin başında Şimşek değil; tek adam var.” dedi.
Konuşmasının devamında TÜİK’in açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranının %7,9 olduğunu hatırlatan Kış, “İş bulmaktan umudunu kesenler, eksik çalışanlar yok sayılıyor. Gerçek işsizlik oranı %28,8! Her üç kişiden biri işsiz ya da umutsuz. Bu tablo, AKP’nin beceriksizliği değil, bizzat uyguladığı çöküş politikalarının sonucudur.” şeklinde ifade etti.
“Halkın Yaşamı Borç-Faiz Sarmalına Teslim Edildi”
Gülcan Kış, artan borç yüküne, icra dosyalarındaki patlamaya ve bankaların rekor kârlarına dikkat çekerek, “Türkiye bugün borçla dönen, borçla ayakta kalmaya çalışan bir toplum haline getirildi. Bankalara, finans kuruluşlarına, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ’ye olan toplam bireysel borç 4 trilyon 557 milyar lirayı buldu. Sadece 18-25 Nisan haftasında bu borç 66 milyar lira arttı. Vatandaş, kredi kartıyla market alışverişi yapıyor, ihtiyaç kredisiyle fatura ödüyor. Halkın yaşamı borç-faiz sarmalına teslim edildi.” açıklamasında bulundu.
Son dakika| TÜİK nisan ayı enflasyonunu açıkladı
“Her Haneye Ortalama Bir İcra Takibi Düşüyor”
İcra dairelerine gelen dosya sayısındaki artışa da dikkat çeken Kış, “Yılın ilk dört ayında icra dairelerine tam 3 milyon 448 bin yeni dosya geldi. Toplam derdest dosya sayısı ise 23 milyon 329 bine ulaştı. Her haneye ortalama bir icra takibi düşüyor artık. Bu ülke, icra memurlarının gölgesinde yaşamaya mahkûm edilemez.” ifadelerini kullandı. Kış, ayrıca “2025 yılı başından bu yana bankalarca icraya verilen bireysel kredi ve kart borçlarında 50 milyar liralık artış yaşandı. Resmî icra takibi altındaki bireysel borç toplamı şu an 161,5 milyar lira. Ancak varlık yönetim şirketlerine devredilen ve kamuoyundan gizlenen borçlar da eklenince 221 milyar liralık bir batık borç havuzundan söz ediyoruz.” şeklinde de belirtti.
“Planlı Bir Fakirleştirme Politikası”
Gülcan Kış, bu durumu “planlı bir fakirleştirme politikası” olarak tanımlarken, “Saray’dakiler lüks içinde yaşarken, yurttaşlar borçla nefes almaya çalışıyor. Bankalar ilk çeyrekte 216 milyar lira net kâr açıklarken, vatandaşın ödediği faiz sadece üç ayda 266 milyar lirayı aştı. Bu yıl toplam faiz ödemesinin 1,3 trilyon liraya çıkacağı tahmin ediliyor. AKP iktidarı halkı değil, bankaları büyütüyor. Faizle, borçla, icra ile yönetilen bu düzene karşı çıkıyoruz!” ifadelerini kullandı. Kış, “Türkiye artık bir ‘İcra ülkesine dönüşmüş durumda. Saray’dakiler lüks içinde, vatandaş borçla ayakta durmaya çalışıyor. Bu planlı bir yoksullaştırma politikasıdır. AKP iktidarı halkı değil, bankaları büyütüyor. CHP olarak bu borç düzenine teslim olmayacağız!” şeklinde çeşitli açıklamalar yaptı.
Özgür Erdursun acı haberi verdi: 321 bin 418
“Bu Erdoğan’ın Yarattığı Sefalet Rejimidir”
Açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin verileri dile getiren Kış, “Yoksulluk sınırı 80 bin liraya dayandı. Asgari ücret 22 bin lira! Emekli bir simit alabilmek için sıraya giriyor. Bu, Erdoğan’ın yarattığı sefalet rejimidir. Bu tablo karşısında sessiz kalanların halktan yana söyleyecek sözü kalmamıştır.” ifadelerini kullandı.
Kış, sözlerini “Erdoğan ve Şimşek ikilisi, ülkeyi rasyonel ekonomi değil; rant, baskı ve göstermelik vitrin politikalarıyla yönetiyor. 55 milyar doları yakan, milyonları borç batağına sürükleyen, halkı açlık sınırına hapseden bu düzen artık sürdürülemez. CHP olarak biz; adaletli, üretime dayalı, halktan yana bir ekonomik düzeni kurmakta kararlıyız!” şeklinde sonlandırdı.
Ekonomistler TÜİK verilerini yorumladı: Gıda enflasyonu somut gerçeği gösteriyor
