

CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk ve Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, bir marketi ziyaret ederek iki ay önceki alışveriş tutarlarıyla güncel fiyatları karşılaştırdı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine dikkat çeken Öztürk, “Yumurtada yüzde 25, zeytinde yüzde 22, Türk kahvesinde yüzde 11, tahin pekmezde yüzde 20’ye yakın bir artış yaşandığını, ortalamada sepetimizin yaklaşık yüzde 8 arttığını gördük. Yüzde 8 TÜİK’le örtüşmüyor ama ENAG’la aşağı yukarı örtüşüyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, nisan ayında enflasyon, aylık yüzde 3, yıllık ise yüzde 37.86 olarak kaydedildi. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre nisan ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,46 artarken, yıllık enflasyon yüzde 73,88 olarak belirlendi.
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, şubat ayında yaptığı market alışverişinin rakamlarıyla günümüzü karşılaştırmak amacıyla bir zincir markete giderek alışveriş yaptı. Öztürk’e CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin de eşlik etti.
“Elinizi Milletin Cebinden Çekin”
Market alışverişi sonrasında TÜİK ile ENAG arasındaki enflasyon farkını dile getiren Öztürk, şunları ifade etti:
“Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK yüzde 3, ENAG yüzde 4.6 olarak açıkladı. Aralarında neredeyse yüzde 50 enflasyon farkı var. Ocak ayında açıklanan yüzde 5 enflasyonla memura yapılan yüzde 11 zam ve emekliye yapılan yüzde 15,75 zamın eriyip gideceğini belirtmiştik. Bugün açıklanan veriler makyajlı TÜİK rakamlarına rağmen 13’ün üzerine çıktı. Dolayısıyla yapılan zamlar eridi. Elinizi milletin cebinden çekin. Milletin cebinde olduğunu TÜİK rakamları bile gösterdi.
Yaklaşık 2,5 ay önce yine marketteydik. Bugün de Nilüfer İlçe Başkanımız ve Gençlik Kollarımız ile yeni açılan bir şubeye geldik. Kampanyalı rakamlara rağmen belirli ürünlerde, peynirde, tereyağında fiyatların neredeyse yüzde 1 arttığını, ette de çok fazla artış olmadığını gördük ama yumurtada yüzde 25, zeytinde yüzde 22, Türk kahvesinde yüzde 11, tahin pekmezde yüzde 20’ye yakın bir artış meydana geldi. Ortalamada sepetimizin yaklaşık yüzde 8 arttığını keşfettik. Yüzde 8 TÜİK’le örtüşmüyor ama ENAG’la yaklaşık olarak örtüşüyor.
“Milletin Aldığı Zamlarla Fakirleştiği Bir Gerçek”
Milletin yarım kilo bile et alamadığını vurgulayan Öztürk, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün milletin yarım kilo bile değil, artık gramlarla eti aldığına şahitlik ediyoruz. Kalıcı çözümler aramak yerine, muhalefeti ve siyaseti kendine göre ayarlamaya çalışan 19 Mart siyasi darbesinin etkilerini her yerde görüyoruz. Maliye Bakanı’na seslenmek istiyorum. Yurt dışında gezmekle bu işler olmuyor. Gelin bir gün hep birlikte market gezelim ve fiyatları birlikte görelim. Enflasyonun arttığı bir gerçek. Milletin aldığı zamlarla fakirleştiği bir gerçek.
Bazıları şimdiden emeklinin, memurun zam farkını hesaplıyor. Yüzde 10’un üzerine çıkmış durumda. Asgari ücreti yıllık yapmayı hedeflediniz, yüzde 21 enflasyon tahminiyle yola çıktınız, bugün ise yüzde 38. Yılın üçte birini geçtik. Asgari ücretliye, çalışanlara ve memura temmuz ayında kesinlikle ara zam yapılmalıdır çünkü poşetlerimiz azaldı ve fiyatlar yükseldi. İnsanlar artık gerçekten açlık sınırının altında yaşıyor. Bu işi yapamadığınız ortada. Ya bu işi bırakın ya da gelin bu milletin gerçekten doğru rakamlarla yaşadıklarını hissederek yerinde tasarruf tedbirlerini kendinize uygulayın. Milletin artık tasarruf edecek bir parası kalmadı.”
“Yeni Bir Kuruma Biz Daha Çok Güveniyoruz Halk Olarak”
Özgür Şahin, anket yapılması durumunda ENAG’ın daha güvenilir hale gelmesi durumunun bir sıkıntı olduğunu belirtti ve konuşmasına şöyle devam etti:
“AKP iktidarı döneminde kurumların güvenilirliğini yitirdiği TÜİK ve ENAG’ı kıyasladığımızda, şu an ENAG daha güvenilir bir kurum haline geldiyse burada başka bir sorun var demektir. Çünkü TÜİK, Türkiye’nin en önemli kurumlarından biriydi; ta ki rakamlarla oynayan bir kuruma dönüştü. Yeni bir kuruma biz daha çok güveniyoruz halk olarak. Markete gittiğinde ne yaşadığını halk net bir şekilde biliyor. Hatta fiyatlara şaşırmamaya başladı çünkü zammı takip edebilecek durumda bile değil. Kasaya geldiğinde bazen fiyatın bu kadar yüksek olamayacağını düşünüyor ama uzun zamandır bu fiyatların normalleştiğini gördüğü için alışmış durumda. Halkın çoğunluğunun açlık sınırının altında yaşadığı bir düzenin sürdürülebilirliği çok mümkün değil. Bu düzenin değişmesi çok yakındır. Halk bunu net bir şekilde görüyor. Halkı farklı gündemlerle manipüle ederek orada kalmaya kimse devam edemez. Süleyman Demirel’in dediği gibi tencere her iktidarı götürür ve şu an marketteki görüntü tencerenin kaynamadığını gösteriyor.”