

TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile dikkat çeken CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, İmamoğlu’na yönelik protestolar sırasında yaşanan hak ihlallerine değindi. Konuşmasının odak noktasını Esila Ayık oluştururken, Bankoğlu, “Kalp ve böbrek rahatsızlığı olan Esila’dan ne istiyorsunuz?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bankoğlu, Esila Ayık’ın yalnızca pankart taşıdığı için tutuklandığını hatırlatarak bu durumu eleştirdi:
“Mesela kalp ve böbrek rahatsızlığı olan Esila’dan ne istiyorsunuz? Ceza alsa bile, yatarı olmayan bir suç yüzünden, tıpkı diğer gençler gibi yaşama ve eğitim hakkını elinden alıyorsunuz. Esila’nın 8 Nisan’da “diktatör Erdoğan” pankartı nedeniyle tutuklandığını unutmamalısınız.”
49 gencin cezaevinde olduğunu vurgulayan Bankoğlu, “Yüzlerce genci içeri aldınız. Onlarca genç için davalar 24 Ekim’e ertelendi. Bu gençlerin bayramlarını ailelerine zehir ettiniz, eğitim haklarını gasp ettiniz, işlerini kaybettirdiniz” ifadelerini kullandı.

CHP’li vekil, protestolara katılan gençlere yönelik işkence ve kötü muamele iddialarına da dikkat çekti. Bazı gençlerin yaşadıklarını aktaran Bankoğlu, şunları söyledi:
- “Saçımdan çekildim, yerde sürüklendim. Sakallı, renkli gözlü ve uzun boylu bir polis ‘Senin göğüslerin mi var?’ diyerek göğüslerime dokundu. Bu esnada korku ve baskıdan dolayı altıma kaçırdım. Elbisem hâlâ idrar içinde. Polisi, ayağıyla başıma bastırdı, kadın polis ise bana hakaret etti.”
Bir başka gencin gözaltı sürecini anlattığını belirten Bankoğlu, “Hiç direnmememe rağmen yüzüm asfalta yapıştırıldı, defalarca darp edildim, yüzüme copla vuruldu, yere serilip saçımdan sürüklendim. 7-8 saat boyunca ters kelepçeyle bekletildik.” ifadelerine yer verdi.
Bankoğlu, tüm bu uygulamaların anayasal protesto hakkını kullanan gençlere yönelik “düşman hukuku” anlayışıyla açıklanabileceğine dikkat çekerek şöyle söyledi:
- “AKP için iktidarda kalmanın tek yolu, bu şiddet ve baskı anlayışıdır. Açıkça düşman hukuku uygulanmaktadır. Kötü muamele ve işkence artık meşrulaştırılmıştır.”
Gençlerin barışçıl gösteri yapma haklarının elinden alındığını vurgulayan Bankoğlu, “Sokak, bir haktır Sayın Milletvekilleri. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, geleceği emanet eden bir vizyondan barışçıl gösteri yapan gençleri hapse atan bir yönetim anlayışına dönüşmüştür” dedi.
Konuşmasını kararlılıkla sürdüren Bankoğlu, “Biz geleceğimize sahip çıkan gençlerle gurur duyuyoruz. Onlar asla yalnız değiller. Cezaevinde, sokakta veya meydanda, hiçbir genci bu karanlığa teslim etmeyeceğiz” diyerek Genel Kurul’da sesini yükseltti.