Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, YAŞ kararıyla hizmet süreleri uzatılacak komutanların sayısını artırmayı ve emeklilik yaş haddini 72'ye kadar uzatmayı öngören Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sürüyor.
CHP Karabük Milletvekili Akay, komisyondaki konuşmasında, kanun teklifinin önemli maddelerinden birinin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'na ilişkin 4'üncü madde olduğunu vurguladı.
“Dörtlü ve Beşli Yerlerden 'Huzur Hakkı' Alınıyor”
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan günübirlik, ücretsiz tesislerle ilgili işletmelere atıfta bulunan Akay, şöyle konuştu:
– “Döner Sermaye İşletmesi Merkez Birimi, kısaca DÖSİMM, DÖSİMM'in veya DÖSİMM'in en az yüzde 45 hissesine sahip olduğu kuruluşların bu işletmeleri işletmesi mümkün. Bu işletmeler halk plajları olarak biliniyor. Marmaris, Bodrum ve Çeşme gibi halk plajları mevcut. Plajlara girişler ücretsiz, ancak yiyecek ve içecek gibi diğer hizmetler ücretli. Yüzde 45'lik hissenin özel bir şirkete buraların işletilmesi yönünde bir imkan tanıması nedeniyle, Sayıştay denetiminin dışında bir durum ortaya çıkıyor ve buradaki yöneticilerin aldıkları maaşlar ve özlük haklarıyla ilgili yeterli bilgi mevcut değil.
– Burada hangi şirket faaliyet gösteriyor? TURAŞ. TURAŞ'ın ortaklık yapısına baktığımızda DÖSİMM'in hissesi yüzde 48'in biraz üzerinde ve TUDAV adlı bir vakıf da yüzde 50'nin üzerinde hisseye sahip. Buradaki yönetim tarzı şeffaf değil. Bazı yöneticiler buraya atanıp ayrıldıktan sonra belirli hususları tespit edip bakanlığa bildirmişler.
– Kültür ve Turizm Bakanlığında bürokratların önünde bekleyen, kısa süre çalışıp ayrılmak zorunda kalan durumlar var. Yine TUDAV'da yönetim değişiklikleri ile kayyum atanmış. Atanan kayyumların bazıları TURAŞ'ın yönetim kurulunda yer alıyor mu? Bu yöneticilerin kimler olduğu açıklığa kavuşturulmalı.
– Özel sektör olduğu için çoklu maaşlarla ilgili kısıtlamalar getirilmiş; bir asli görev ve bir ikinci görev olarak. Ancak kamu kuruluşlarının yüzde 50'nin altında hissesi olan yerlerde bir sınırlama mevcut değil. TURAŞ yöneticileri ya da TUDAV iştiraki olan şirketlerde görev alanlar, aynı zamanda Bakanlıkta Daire Başkanı veya Bakan Yardımcısı olarak görev alabiliyor. Böylece dörtlü ve beşli yerlerden 'huzur hakkı' adı altında ücretler alabiliyorlar. Almıyorlarsa da açıklama yapmalarında fayda var.
“Şaibeler Var”
– Örneğin, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Yunus Emre Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Ziraat Bankası Gözetim Kurulu üyesi. Eski özel kalem müdürü olduğu biliniyor. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kuveyt Türk Yatırım Bankası Yönetim Kurulu üyesi. Kuveyt Türk'ün ortaklık yapısında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün hissesi var, yaklaşık yüzde 25. Bu bağlamda Yönetim Kurulu’nda yer alan Bakan Yardımcısı ve Bakanlıkta görev almış kişiler var. Yüzde 50'nin altında olduğu için eğer bu kişiler iki yerden maaş alıyorsa, üçüncü görev olarak buradan da maaş ve ücret almaya devam ediyorlar.
– Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili olarak, Et ve Süt Kurumu Yönetim Kurulu üyesi, Tarım ve Orman Bakanı Danışmanı Mücahid Taylan hakkında da geçmişte bir vekil iddiada bulunmuştu. Bu kişinin et ithalatından ve canlı hayvan ithalatından sorumlu birimde görev alırken yurtdışında ortaklığı olduğu bir şirkete bağlı olarak canlı hayvan ithalatı yaptığına dair şaibeler mevcut.
– Bireysel detaylara girmeyeceğim, ancak haziran ayında enflasyon oranının yüzde 1,37 olarak açıklanmasıyla SSK ve BAĞ-KUR emeklileri yüzde 16,67'lik zam alacakken, memur ve memur emeklileri de yüzde 15,57 oranında zam alacak. Bu kanun teklifinin arkasında Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından temsilciler var. Net asgari ücrette ara zam yapılmaması, en düşük emekli aylığının halkın kabul edebileceği makul seviyeye çekilmesi, ücret dengeleri açısından gerekli ayarlamalara dikkat edilerek gerçekleştirilmelidir.
“Özel Verilerin Paylaşılmasıyla İlgili Türkiye İş Kurumu da Mağdurlar Arasında”
Kanun teklifinin 13'üncü maddesine değinen Akay, bu maddenin Anayasa’nın 20'nci maddesine aykırı olduğunu ifade etti. Akay, şu şekilde konuştu:
– “Türkiye İş Kurumu'na bildirimlerin düzenli ve kuruma belirtilen şartlar doğrultusunda yapılması gerekiyor; bu durum özel hayatın gizliliği açısından sıkıntılar oluşturuyor. Bazı kurumların verilerine ulaşılarak özel ve kişisel verilerin paylaşılmasıyla alakalı Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nda yürütülen bir soruşturma var.
– İddianameyi okudum ve çok ciddi durumlar mevcut. Türkiye İş Kurumu da mağdurlar arasında. Yaklaşık 6 tane üniversite ve 14'e yakın kamu kurum ve kuruluşu bu durumdan etkileniyor. Bu maddede sıkıntılar olduğunu ve Anayasa'ya aykırılığın giderilmesi gereken durumları dikkatlice izlememiz gerekmektedir.”
