reklam
reklam
DOLAR39,2947% 0
EURO44,9787% 0.34
STERLIN53,4157% 0.33
FRANG47,8970% 0.22
ALTIN4.169,22% -0,19
BITCOIN105.685,020.107
reklam

Cezaevi günlerini anlattı: Kantinden Türk bayrağı aldık, duvarlara Atatürk portresi astık

Yayınlanma Tarihi : Google News
Cezaevi günlerini anlattı: Kantinden Türk bayrağı aldık, duvarlara Atatürk portresi astık
reklam

19 Mart operasyonu sonrası Saraçhane’de gerçekleştirilen eylemde Türk bayrağını taşıdığı için gözaltına alınarak tutuklanan üniversite öğrencisi Ayberk Ünlü, tam 68 gün sonra 30 Mayıs’ta özgürlüğüne kavuştu.

Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü son sınıf öğrencisi Ünlü, cezaevinden çıkarken hissettiklerini şu sözlerle aktardı: “Çok heyecanlıydım. Tahliye kararını aldıktan sonra cezaevinden çıkmamız biraz uzun sürdü, birkaç saat bekledik. 70 gün boyunca duyduğum heyecanla, özlemle, çıktığımızda ailemizi görmek gerçekten çok mutluluk vericiydi. İyi hissettik, mutluyduk özgür olmaktan.”

‘İSTİKLAL MARŞI’NI CEZAEVİNDEYKEN DE OKUYORDUK’

“İlk kantin hakkımızda kendimize Türk bayrağı aldık, koğuşumuzun duvarlarına, kapılarına astık. Gazetelerden kestiğimiz Atatürk’ün portrelerini de asıyorduk,” diyen Ünlü, cezaevinden çıkışta diğer öğrencilerle birlikte İstiklal Marşı’nı okuduklarını şöyle anlattı:

– “Biz İstiklal Marşı’nı cezaevindeyken de okuyorduk. İlk (olarak) 19 Mayıs’ta, sabah sayımdan sonra avluda hep beraber İstiklal Marşı okuduk. Orada bile o gururu hissettik. İstiklal Marşı’nı okurken hepimizin tüyleri diken diken oldu.

– Çıkışta da, hem Cumhuriyet’in çocukları olmanın hem Atatürk’ün izinde gitmenin verdiği gururla, bu ülke için, geleceği için, adalet için bir şeyler yapmak isteyen gençler olduğumuzu göstererek İstiklal Marşı’nı okumak istedik. Böyle bir karar aldık ve çıkışta da okuduk; çok gururluyduk.

– Gerçekten vatanını, milletini seven biriyim. Küçüklüğümden beri hep böyle yetiştim. Bayrağına aşığım. İlk milli takım forması giydiğimde 16 yaşındaydım. O gün o formayı giydiğimde yaşadığım gururun aynısını Saraçhane’de o bayrağı sallarken de hissettim…

– Ben orada gerçekten ne bir slogan atmış, ne polise taş atmış, ne de şişe fırlatmış biriyim. Asla da yapmam… O gün orada bulunma sebebim sadece Türk Bayrağı’nı sallamaktı, başka bir niyetim yoktu.

– Bayrak gittikten sonra döndüm, arkamı dönüp gidiyordum, oradaki kalabalıkla beraber uzaklaşıyordum. Orada başka insanlar gözaltına alınıyor, darp edilenler oluyordu. Marmaray’a yürürken bir anda ardımda bir kargaşayı duyduğumda, polislerin üzerimize doğru koştuğunu gördüm.

– O an düşündüm, ben sadece Türk Bayrağı sallamışım, kaçmam gerektiğini düşünmedim açıkçası. Bir suç işlemedim, yanlış bir şey yapmadım; gururla Türk bayrağını dalgalandırdım ve evime dönüyordum. Ve gözaltına alındım.

‘YATTIĞIM YATAK RAHAT DEĞİLDİ AMA VİCDANIM RAHATTI’

– Bir yerden sonra neden burada olduğumuzu sorgulamak yerine, çıkınca ne yapacağımı sorgulamaya başladım. Çünkü sürekli haberlerde cinayet haberleri, kadın cinayetleri, trafik kazaları, ekonominin gidişatı gibi olumsuzluklarla karşılaşıyorduk, içeride moralimiz bozuluyordu.

– Bu süreç bittikten sonra ne olacak? Dışarıda beni güzel bir hayat beklemiyor sonuçta. 18 yaşında Bursa’dan çıkıp İstanbul’a okumaya geldim; 4-5 senedir tek başıma mücadele ediyorum. Hem çalışıyorum, hem okuyorum. ‘Bu mücadelenin içinde sürükleneceğim, nereye kadar gidecek? Geleceğimi kurtarabilecek miyim?’ diye düşündüm.

– Diplomamı da alamadım. Bu sene normalde son dersimi verip mezun olmam gerekiyordu, şimdi 1 sene daha bütün bu süreç uzadı. Zaten gelecek kaygılarımız hepimizin vardı, bu saatten sonra daha da fazlalaşacak. Yatmadan önce neden orada olduğumu sorguluyordum. Yattığım o yatak rahat değildi belki ama vicdanım rahattı.”

reklam

YORUM YAP