

Gezi davası hükümlüsü ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı hiçe sayılarak milletvekilliğinin iptal edilmesine dair açıklamalarda bulundu. Atalay, “Meclis’in onuruna sahip çıkan iki kadın milletvekilimize teşekkürümdür” başlıklı yazısında, kararı okuyan CHP milletvekilleri Gülizar Biçer Karaca ve Sibel Suiçmez’e teşekkür etti.
‘Cesaretlerinin Hepimizin Cesaretini Güçlendirmesi Dileğiyle’
Can Atalay’ın sosyal medya hesabından yapılan duyuruda Suiçmez ve Karaca hakkında, “Cesaretlerinin, hepimizin cesaretini daha da güçlendirmesi dileğiyle” ifadeleri kullanıldı.
“Meclis’çe, 30 Ocak 2024’te Anayasa Mahkemesi’nin iki kez “yargılaması durdurulsun, Can Atalay milletvekilliği görevine başlasın” kararının hiçe sayılmasını kabul edemem. Hükümsüz bir “Yargıtay yazısı” Genel Kurul’da okundu. Anayasa ve yasalar önemli değil, önemli olan çoğunluktur anlayışıyla Hatay halkının 80 bine yakın oyuyla bana verilen milletvekilliği görevim fiili durumla engellendi.”
Anayasa Mahkemesi durumu tekrar gözden geçirerek Şubat 2024’te Meclis’in uygulamasının “yok hükmünde” olduğuna karar verdi. Karar, Temmuz 2024’te Resmi Gazete’de yayımlandı.
“Milletvekilliğimin tartışılmazlığı” ile ilgili artık söylenecek bir söz ya da yapılacak bir işlem kalmamıştı. Nasıl “Yargıtay yazısı” Meclis’te okunduysa, Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanan ve Meclis’e de gönderilen “kesin, herkesi bağlayıcı hükmü” de Meclis’te okunacak ve bu olay noktalanacaktı.
Meclis Başkanı, tam sekiz ay boyunca Türkiye’nin her yerinde bilinen ve okunan bu kararı Meclis’ten gizledi. Tavrını değerlendirmeyeceğim çünkü teşekkürlerimden tavrına ne anlam yüklediğim zaten anlaşılacaktır.
Meclis’in kuruluşunun 105. yılında, iki cesur kadın milletvekili bu Anayasal ayıbın gölgesini Meclis’in üzerinden kaldırdı. 16 Nisan 2025 tarihli Meclis oturumunu yöneten Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi kararını kâtip üye Sibel Suiçmez’e okuttu.
Bu oturum, 105 yıllık Meclis tarihinin en önemli olayları arasında yerini alacaktır. İki cesur kadın vekil, çoğunluk gücüyle, fiili durum yaratılarak ve asılsız demagojilerle Anayasa’nın ayaklar altına alınmasına ve Meclis’in idarenin emrinde bir organ durumuna düşürülmesine karşı durdular.
Yapılan işlem basit bir Anayasa Mahkemesi’nden gelen yazının Divan’ca okunmasıydı. Nazım Hikmet’in sözleriyle, “derin bir anlamı yoktu, lakin basitliğiyle dehşetli bir tehlikeydi”. Meclis Divanı’nda, Anayasa’nın yok sayılmasına, fiili duruma karşı duruşun tanığı olduk. Görüldüğü üzere haklarımızı korumak için en basit işlemler bile cesaret gerektiriyor.
Milletvekillerimiz Gülizar Biçer Karaca ve Sibel Suiçmez’e içten teşekkürlerimi sunuyorum. Tavırlarıyla Meclis’i onurlandırdılar. Onlara Meclis’te destek veren tüm siyasi partileri ve temsilcilerini de kutluyor, teşekkürlerimi iletiyorum.
Meclis’i fiili durumların baskısından kurtarıp, Anayasa’yı koruyan ve uygulayan en üst siyasal organ haline getirmek için tüm gücümüzle çalışacağız. Cesaretlerinin, hepimizin cesaretini daha da güçlendirmesi dileğiyle.”
Can Atalay İstanbul depremi için cezaevinden seslendi!
Can Atalay’dan Selçuk Kozağaçlı’ya mektup: Bu hukuksuzluğu aşacağız!