reklam
reklam
DOLAR38,9320% 0
EURO44,0664% -0.01
STERLIN52,5166% 0
FRANG46,9909% 0.03
ALTIN4.126,45% 0,08
BITCOIN110.990,292.696
reklam

Bütçe Komisyonu’nda CHP’li Türeli: 35 Maddeden 14’ü Anayasa’ya Aykırı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bütçe Komisyonu’nda CHP’li Türeli: 35 Maddeden 14’ü Anayasa’ya Aykırı
reklam

Muhalif- Ankara

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirilen 35 maddelik kanun teklifi görüşmelerinde CHP komisyon sözcüsü İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Anayasa’ya aykırılık taşıyan 14 maddeyi ayrıntılı bir şekilde belirtti ve bu durumun 4. torba düzenlemesi olduğunu vurguladı. Türeli, teklif içeriğinde Anayasa ve diğer komisyonları ilgilendiren düzenlemelere de dikkat çekerek, “Birçok komisyon aslında burada görev alanı var ancak buraya tali komisyon olarak sevk edilmemiş. Bu işlem usulünün yanlış olduğu defalarca dile getirildi ama tüm maddelerin Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmesinin de hatalı olduğunu savunuyoruz. Gerekirse Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri olarak bir toplantı yapmak istiyoruz” dedi. Türeli, Cumhurbaşkanına ‘ordudan ayırma’ yetkisini de içeren maddelerin Anayasal düzenlemelerle uyumsuz olduğuna dikkat çekti. TSK’daki teğmen ve albay rütbesindeki askerlerin ordudan ihraç edilmesini öngören maddeler geri çekildi.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir): Usul hakkında konuşuyoruz çünkü gerçekten bu kanun teklifleri, bizimle birlikte gelen 4’üncü paket; hepsi aynı konularla ilgili. 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. İlk toplantıda, ilk kanun teklifi geldiğinde bunu dile getirdik, “Bunu getirin. Eğer gerçekten böyle bir ihtiyaç varsa, bu düzenlemeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişse gelin bunları yasal çerçeveye oturtalım ama bunu yaparken birlikte görüşmeliyiz, bir. İkincisi, bunlar sadece Plan ve Bütçe Komisyonunu değil, diğer komisyonları da ilgilendiriyor. Tali komisyon olarak değil, asli komisyon olarak ilgili komisyonlara sevk edilmeli ki orada ele alınıp değerlendirilsin” dedik. Fakat durum öyle olmadı. Önce 19 maddeden oluşan bir torba kanun teklifi geldi, ardından sırasıyla 29, 30 ve 35 maddeye ulaştık; herhalde bu sonuncusudur diye düşünüyoruz. Ancak bu şekilde bir görüşme sistematiği oldukça hatalı.

İkinci bir mesele de burada bakıyoruz; yürürlük ve yürütme hariç 29 maddesi 703 sayılı KHK ile ilgili, 4 madde de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçerken Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin kapatılıp Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanlığına dönüştürülmesi ile alakalı, şimdi ise tamamen tersine bir düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tekrar kuruluyor. Burada bir tarafta görüştüğümüz kanun teklifi 4 tali komisyona sevk edilmiş; Anayasa Komisyonu… Gelişen 4 kanun teklifi de Anayasa Komisyonunu ilgilendiriyor. İçişleri Komisyonunu ilgilendiren 3 madde, Millî Savunma Komisyonunu ilgilendiren 5 madde, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunu ilgilendiren 6 madde ve ayrıca Sağlık, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunu da ilgilendiriyor. Birçok komisyon burada görev alanına sahip ama bunlar tali olarak değil asli olarak ilgili komisyonlara sevk edilmemiş. Yani bu kullanılan usul hatalı ve bunu birkaç kez vurguladık ama hepsinin Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmesi de yanlış.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir): Bir araya gelelim ve Meclis Başkanlığı ile bir toplantı yapalım. Aynı şekilde bu görüşme usulünün doğru olmadığını bildirelim. Görev olarak Plan ve Bütçe Komisyonuyla ilgili bir sorun yok ama daha etkili ve verimli çalışmak için bu usulün doğru olmadığını belirtmek üzere isterseniz, birlikte dilekçe yazalım; iktidar ve muhalefet tüm grupları bu konuda çağrıda bulunuyoruz.

Ayrıca Anayasa Mahkemesi iptalleri iki temel konu üzerinden oldu: Birincisi, yetki kanunu kapsamında olmaması. Çünkü yetki kanunu, bir Anayasa değişikliğinin getirdiği teknik düzenlemeleri yapmak amacıyla çıkarılmıştır. Buradaki birçok madde de bunun kapsamı dışındadır. İkinci olarak ise Anayasa mülga 91’e göre, KHK ile düzenlenemeyecek, kanunla düzenlenmesi gereken konuların KHK ile düzenlenmesi. Anayasa Mahkemesi bu iki temel esas üzerinden kararlarını vermiştir ve şimdi buraya geliyor. Yani biz usul açısından diyoruz ki, tamam, Anayasa Mahkemesi iptal etti, şimdi kanuni düzenleme yapıyoruz. Ancak bu maddelerin çoğu aynı zamanda Anayasa’ya aykırı. KHK çıkarken bunların Anayasa’ya uygunluğu kontrol edilmedi ve Anayasa Mahkemesi, bahsettiğim iki hususla ilgili iptal etti, diğerlerine ise girmedi. Çünkü gerek yoktu, zaten iptal etti. Burada bizim yapmamız gereken, bu maddelerin Anayasa’ya uygun olup olmadığı hakkında gerekli çalışmayı yürütmektir.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir): Bu konu, sonuçta Anayasa’ya aykırılık önergemiz olacak ama bu oylanacak. Aslında bunun Komisyon çerçevesinde, Komisyon uzmanları ile tartışılmasına ihtiyaç var çünkü İç Tüzük bunu söylüyor.

Şimdi dikkat edin, 14 madde Anayasa’ya aykırıdır; burada gelen 35 maddeden 14’ü Anayasa’ya aykırıdır. 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 12, 16, 17, 28, 29, 30 ve 31’inci maddelerin Anayasa’ya aykırılığı söz konusudur. O halde ne yapacağız? Yani Anayasa Mahkemesi bu iki hususla ilgili olarak iptal etti, şimdi burada yasal çerçeveye kavuşturulmuş durumda ancak Anayasa’ya uyumluluğunu sağlamadık. Hangi konularda? Bir; Cumhurbaşkanına verilen yetkiler mevcut. Kanun ile yapılması gereken işlerin bir kısmının Cumhurbaşkanının takdirine bırakıldığı görülüyor, halbuki o konuda ilgili kanunlar mevcut. İki; Cumhurbaşkanının yetkileri belirsiz ve aşırı geniş verilmiş. Bu konuda sıkça dile getiriliyor, bize gelen tüm kanun tekliflerindeki durum aynı. Üç; Anayasa’da düzenlenen konularla Cumhurbaşkanına verilen yetkiler arasında bir uyumsuzluk var. Yani burada Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nda düzenlenmesi gereken konuların Cumhurbaşkanının takdirine bırakılması, bu konuda Cumhurbaşkanına yetki verilmesi. Ayrıca Üniversitelerle ve Belediyelerle ilgili maddeler mevcut; yine Cumhurbaşkanına belediye açma ve kapatma yetkisi veriliyor. Anonim şirket kurulması, KİT’lerle ilgili ekonomik sosyal konsey gibi konular da var. Yani bunların hepsinde Anayasa’ya aykırılık söz konusu. Yetki kanunu kapsamına girmemesi ya da kanunla düzenlenmesi gereken konuların KHK ile düzenlenmesi zaten iki ana maddemiz. Bunların üstesinden gelmeliyiz.

Bu süreçteki esas sorun şu: 2018 yılında çıkarılan düzenleme, 2023 yılının sonunda iptal edildi yani 5-5 buçuk yıllık bir gecikme var. Ardından bir buçuk yıllık bir süre verilmişti; bu süre içerisinde hiçbir çalışma yapılmamışken, son bir ay içinde tüm çalışmalar bir araya toplanmıştır. Böyle bir çalışma sistematiği içindeyiz. Yani bu açıdan Anayasa’ya aykırılıkları konuşacağız ama bu şekilde yalnızca Anayasa Mahkemesi kararını usul yönünden yerine getirmek, bunu bir kanuni çerçeveye oturtma çabası son derece yetersiz bir konudur. Dediğim gibi, Anayasa’ya aykırılıkları ortadan kaldırmıyor ve burada gerçekleştirilen görüşmelere ciddi anlamda gölge düşürüyor.

reklam

YORUM YAP