Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı’nın açılış programına katıldı. Açılışta konuşan Başkan Ercengiz, su kaynaklarındaki durumu değerlendirdi.
“NE ÜRETİCİYİ NE DE TÜKETİCİYİ KORUYABİLECEĞİMİZ BİR MODELİ GELİŞTİREMEDİK”
“Burdur, tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyelini sergileyen 10. Teke Yöresi Tarım, Hayvancılık, Tarım Teknolojileri ve Yem Fuarı’nın açılışında bir aradayız. Lütfen arkamdaki postere dikkatlice bakın. Teke yöresini temsil eden posterde bir tane küçükbaş hayvan göremiyoruz. Bu, bölgemizde su problemiyle ilgili yaşadığımız zorlukların bir göstergesi. Su çeken yem bitkileri üretiminde artış olmasına rağmen, büyükbaş üretiminde yaşanan sıkıntılar, tarım ve hayvancılık politikalarını yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bereketli topraklarımız ve fedakar çiftçilerimizle, tarım ve hayvancılık sektörünün önde gelen illerinden biriyiz. Bu fuarda her yıl üreticiyi ve tüketiciyi bir araya getirmek için alanımızı genişletiyoruz. Bu yıl, tarım teknolojisindeki yenilikleri üreticilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz. Artık nicel değil nitel verimlilik artışına yönelmeliyiz. Çünkü geçmişte denediğimiz yöntemlerle ne üreticiyi ne de tüketiciyi koruyabilmiş bir model geliştirebildik.”
PLANLI ÜRETİM VURGUSU
“Bu yıl başka bir sorunla karşı karşıyayız; don felaketi. Bunun sonuçlarını henüz görmedik ama girdi maliyetlerinin artacağından, bu durumun tüketiciye yansıyacağından endişe ediyorum. Ülkemizin her köşesinde iklim krizi ve insan kaynaklı sorunlar, olumsuz sonuçlar doğuruyor. Ceviz ve badem üretiminde önemli katkı sağlayan ilimizde don olaylarının sonuçlarını da dikkatle takip edeceğiz. Bu nedenle, ürün çeşitliliğimizi artırmak ve üreticimizi koruyabilmek için planlı tarım ve üretim modelini benimsememiz şart.”
“SUYA BAĞIMLI TARIM MODELİNDEN VAZGEÇMEK ZORUNDAYIZ”
“Geçmişe bakıldığında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1929 yılında Amerika’ya gönderdiği ziraat mühendisi Ali Numan Kıraç’ın çalışmaları, kuru tarıma yönelik Türk mucizesi olarak dünya literatürüne geçmiştir. Su fakiri olmaya yüz tutan ülkemiz, her geçen gün suya bağımlı tarım modelinden vazgeçmek zorundadır. Üniversitemizin yaptığı çalışmaları yakından takip ediyorum; ürettikleri bilgileri ve becerileri çiftçilerimize ulaştırmaları ve bu bilgileri kullanmalarını sağlamak benim en büyük arzum.”
“TARIM VE HAYVANCILIK YAPAN ÜRETİCİMİZİN KORKUSU, KAYGISI BİZDEN ÇOK DAHA BÜYÜK”
“Bütçemizin yüzde 1’ini tarıma ayırmak zorundayız; bu bir anayasal yükümlülüğümüz. Bu zorunluluğu yerine getirdiğimiz takdirde, köylünün desteklenmesi adına sürdürülebilir tarım ve hayvancılık politikaları sağlamalıyız. Ayrıca, tarımsal sulamada kullanılan suyun yüzde 73’ünü tüketen bir sistemin sonuçlarını zaten görüyoruz. Uzmanlar ve bu sektörle çalışan bilim insanları, geleneksel yöntemlerle tarım yapan üreticimizin korkularının, kaygılarının çok daha büyük olduğunun altını çiziyor.”
