

Özlem GÜVEMLİ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 19 Mart operasyonunda tutuklanan İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı ve şehir plancısı Doç. Dr. Buğra Gökce, Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nden NEFES’in sorularına yanıt verdi.
Her ay yayımlanan ve İstanbul’un gerçek sorunlarını gözler önüne seren “İstanbul’da Yaşam Maliyeti” raporları dahil, Kanal İstanbul’un doğaya olan etkileri ve kira sorunları gibi birçok önemli meselede bilimsel çalışmalara öncülük eden Gökce, “Sevdiklerimin yüzünü eğecek hiçbir şey yapmadım. Bu milleti zalimler ileriye götüremez. Bu inançla geleceğe hazırlanıyor, çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
“Aziz Nesin’lik Durumla Karşı Karşıya Kaldık”
Hakkınızdaki gözaltı kararına rağmen evinize operasyon düzenlenmemişti. Neden emniyete gidip teslim oldunuz? Bu kararı nasıl aldınız?
– Biliyorsunuz, normalde soruşturmanın gizliliği ilkesi var. Bu ilke ülkemizde seçimlik olarak uygulanıyor. 19 Mart’tan sonra bazı basın kuruluşlarında benim ismim yer aldı. Nişanlımın evine sabah erken saatlerde baskın düzenlendi. Ben lojmanda kalıyorum, ofisim de belli. Buna rağmen kimse gelmedi. Durum böyle olunca avukatımla görüştükten sonra kendim gitmeye karar verdim. Ailemin de benim veremeyecek bir hesabım olmadığını biliyordu.
– Alnım ak, başım dik. Bizim aile terbiyemizde aksi düşünmek mümkün değildir. Onuruyla yaşayan, emeğiyle kazanan insanlarız. Elbette Aziz Nesin’lik bir durumla karşı karşıya kaldık. Emniyete giderek ifademi verdim, ancak “kaçma şüphesi var” diyerek tutuklandım. Bunu oldukça şaşırtıcı bulmuyorum. Daha önceki davalarda da siyasallaşmış yargı, yurtdışından gelen üst düzey komutanlar, iş insanları, yazar ve gazetecileri bu sebepten tutuklamıştı. Bugün de benzer bir durumla karşı karşıyayız.
“İstanbul İl Sınırları İçinde Bile Değildim”
Hakkınızdaki suçlamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Bana 7 tane “eylem” soruldu. 6’sında İzmir’de Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak görev yapıyordum. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bu eylemler olduğu zaman İstanbul il sınırları içinde bile değildim. 1 eylemde ise Kamu İhale Kanunu gereği “açık ihale” talimatı verdiğim belirtildi. En şeffaf ve doğru yöntemi tercih ettim. Teşekkür edilmesi gerekirken, tutuklanmama karar verildi. Dolayısıyla buraya kadar gelecek bir durum yok, zira suçlama yok. Siyasi bir operasyonda siyasi olarak tutuklandık. Milletimiz bunu çok açık görüyor.
“Erdoğan Rejimi Sandıkta İktidarı Kaybedecek”
– Neden hedef haline geldiğinizi düşünüyorsunuz?
– “Gazeteci” demememin size ve sizin gibi nitelikli basın emekçilerine haksızlık olacağını düşündüğüm bir gerçek var. “Halka gerçekleri açıklarsan sonun böyle olur” denildi. Biz bilimsel çalışmalar yaptık ve halkın gerçek sorunlarını kamuoyu gündemine getirdik. Deprem raporu, Kanal İstanbul raporu ve konut kiraları gibi konularda gerçek artışları bilimsel verilerle sunduk. AKP’nin topluma empoze etmek istediği anlatının dışında hakikati açıkladık. AKP, hakikat üzerinde tekel kurmak istiyor ama artık anlatıları kalmadı.
– Kaba güçle bu durumu kotarmaya çalışıyor. Bu dönemde iş yaptığımız ve toplumsal etki yaratan açıklamalar, AKP açısından bir “düşünce suçu” üretti. Dolayısıyla ben rejimin düşünce suçlusuyum. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve tutuklanan tüm arkadaşlarımız da siyasi olarak özgürlüklerinden mahrum kalmış durumda. Milletimizin sevgisi nedeniyle Erdoğan rejimi sandıkta iktidarı kaybedeceğini görünce bu adımı attı. Sonucun değişeceğini düşünmüyorum. Milletimiz artık Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun ve bizlerin arkasında duruyor.
“Askere Gittim, Geleceğim”
Cezaevinde bir gününüz nasıl geçiyor?
– Bir yandan çamaşır, bulaşık, temizlik işlerimi yapıyor, diğer yandan spor yapıyorum ama en çok üretim yapıyorum. Günlük notlar alıyor, aileme yazıyor ve gelen mektupları yanıtlıyorum. Geleceğe yönelik strateji geliştirmeye devam ediyorum. Yazmaya, üretmeye devam ediyorum. Geçen sabah TV’de “Parlak beyin” diye bahsedilirken koğuşu paspaslıyordum. Bu durum her şeyi özetliyor. Üretmeye her koşulda devam.
Sağlığınız ve moraliniz nasıl?
– Gayet iyiyim. 3-4 kilo verdim, düzenli yiyorum ve spor yapıyorum. Ailemi, Filiz’i ve dostlarımı çok özlüyorum. İçimi yakan bir hasret var ama umudum, heyecanım ve inancım çok yüksek. Haklı ve masum olmanın gücüyle buradayım. Alnım açık, başım dik. Sevdiklerimin yüzünü eğecek hiçbir şey yapmadım. Zalimler bu milleti ileriye götüremez. Bu inançla geleceğe hazırlanıyor, çalışıyorum. “Bir askere gittim, geleceğim :)”
Doç. Dr. Buğra Gökce Kimdir?
1974 yılında Ankara’da doğmuştur. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde 1995 yılında lisans, 2000 yılında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2002 yılından itibaren TMMOB Şehir Plancıları Odası’nda çeşitli yöneticilik görevlerinde bulunmuştur.
2005 yılında ODTÜ ve Gazi Üniversitelerinde yarı zamanlı öğretim görevliliği yapmıştır. 1996 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesinde kamu görevine başlamıştır. 2009-2010 yıllarında İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu başkanlığı yapmıştır. 2009 yerel seçimleri sonrası Çankaya Belediyesine geçişine muvafakat verilmediği için memuriyetten istifa ederek orada çalışmaya başlamıştır.
2014 yerel seçimleri sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Fen İşleri Daire Başkanı olarak göreve başlamıştır. Aynı yıl Ekim ayında Genel Sekreter Yardımcılığı’na atanmıştır. 2016-2022 arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevini sürdürmüştür.
1 Haziran 2022 itibarıyla İBB Genel Sekreter Yardımcısı olarak atanmış, 2024 Yerel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aday adaylığı başvurusuna istinaden istifa etmiştir. Seçimlerin ardından İBB’ye dönen Gökce, 2024 Nisan ayı itibarıyla İstanbul Planlama Ajansı Başkanlığı’na atanmıştır.