reklam
reklam
DOLAR38,8052% 0.06
EURO43,1589% 0.28
STERLIN51,3387% 0.34
FRANG46,1472% 0.6
ALTIN4.058,06% 0,56
BITCOIN103.492,99-0.924
reklam

Boykota Destek Veren Hacettepeli Akademisyene İhraç

Yayınlanma Tarihi : Google News
Boykota Destek Veren Hacettepeli Akademisyene İhraç
reklam

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan boykotlara destek veren bir akademisyenin, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ndeki görevine son verildi. Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, olaya ilişkin yazılı açıklama yaparak bu kararı kınadı.

Şube, öğretim elemanının öğrencilerin anayasal haklarına dayanan boykotlarına saygı gösterdiğini, fakat bir öğrencinin CİMER’e yaptığı şikâyet sonucunda Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından ilişiğinin kesildiğini belirtti.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Öğrencinin İradesine Saygı Suç Değildir, Öğrencisiyle Dayanışan Öğretim Elemanının Cezalandırılması Kabul Edilemez!”

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde ders veren bir öğretim elemanının, öğrencilerin anayasal haklarına dayanarak gerçekleştirdikleri boykota ve iradesine saygı göstererek hareket etmesi üzerine; bir öğrencinin CİMER’e yaptığı şikâyet neticesinde Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından ilişiği kesilmiştir. Bu karar, sadece ilgili öğretim elemanını değil, bütün üniversite bileşenlerini hedef alan bir sindirme politikasıdır. Akademik özgürlük, üniversitelerin temel ilkesidir. Öğretim elemanlarının düşünce ve ifade özgürlüğü, bilimsel özerklik ve demokratik üniversitenin esasını oluşturur. Bu özgürlüğü kullanan bir akademisyeni cezalandırmak, üniversiteyi bilimsel kimliğinden uzaklaştırmak demektir.

Görevden alma kararı açıkça siyasi nedenlerle verilmiş ve akademideki güvencesiz istihdamı tüm yönleriyle gözler önüne sermiştir. Hukuki dayanaklardan yoksun bu karar, güvencesiz çalışan akademisyenlerin hak arama ve ifade özgürlüklerini baskı altına almayı hedeflemektedir. Dönem bitmeden apar topar yapılan bu görevlendirme iptali, üniversitelerdeki emeğin güvencesizleştirilmesinin nasıl bir denetim aracı olarak kullanıldığını bir kez daha kanıtlamaktadır. Yönetimin, muhbirliği ödüllendirip dayanışmayı cezalandıran yaklaşımı kabul edilemez. Anayasal ve demokratik haklarını kullanan öğrencilerin iradesine saygı duymak, bir suç değil, akademik bir sorumluluktur. Üniversiteyi ihbar ve korku mekanizmalarıyla yönetmeye çalışan anlayış, özgür düşüncenin ve bilimsel üretimin en büyük düşmanıdır.

Eğitim Fakültesi Dekanı’nın geçmişteki “Recep Tayyip Erdoğan, maddenin dördüncü hâlidir” şeklindeki beyanı, bilimsel tarafsızlık ile bağdaşmayan bir zihniyeti yansıtmaktadır. Böyle bir kişinin yürüttüğü idari süreçten adalet ve tarafsızlık beklemek mümkün değildir. Bu durum, üniversitelerde liyakat yerine ideolojik sadakatin esas alındığını bir kez daha gösterir. Alınan bu karar, yalnızca bir öğretim elemanını değil; öğrencileriyle dayanışma içinde olan ve düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen tüm akademisyenleri hedef almaktadır.

Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi olarak bu haksız ve keyfi kararı kabul etmiyor; akademik özgürlükleri, ifade hürriyetini ve üniversitelerin demokratik işleyişini savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

EĞİTİM SEN ANKARA 5 NO’LU ÜNİVERSİTELER ŞUBESİ

reklam

YORUM YAP