BM’den Endişe Verici Rapor

Yayınlanma Tarihi :

Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan rapora göre, insan gelişimindeki ilerleme son 35 yılın en düşük seviyesine gerilerken, Türkiye “çok yüksek insani gelişme” kategorisindeki konumunu korudu.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) “Bir Tercih Meselesi: Yapay Zeka Çağında İnsanlar ve İhtimaller” başlıklı 2025 İnsani Gelişme Raporu, 2024 yılına dair öngörülerin dünya genelindeki bölgelerde insani gelişme endeksinde ilerlemenin durakladığını gösterdiğini ortaya koydu.

2020-2021 döneminde yaşanan olağanüstü krizlerin ardından kalıcı bir toparlanma beklenirken, raporda ilerlemenin beklenmedik bir şekilde zayıf kaldığı vurgulandı.

Bu yılki rapor, anılan kriz yılları dışında, küresel insani gelişme düzeyindeki en düşük artışın 1990 yılından bu yana kaydedildiğini gösterdi.

Raporda, “küresel gelişmenin endişe verici bir hızda yavaşlamasının ötesinde”, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki eşitsizliklerin giderek derinleştiği ifade edilirken, gelişim yollarının küresel baskılar nedeniyle daraldığı ve süregelen durgunluktan kurtulmak için “kararlı adımlar atılması” gerektiği belirtildi.

“Bu Yavaşlama Gerçek Bir Tehdit”

Raporda sözleri yer alan UNDP Başkanı Achim Steiner, “On yıllardır, 2030’a kadar dünyada çok yüksek insani gelişme düzeyine ulaşma hedefindeydik, ancak bu yavaşlama küresel ilerleme açısından son derece gerçek bir tehdit anlamına geliyor” dedi.

Steiner, 2024’te “bu kadar yavaş kaydedilen ilerlemenin” yeni normal haline gelmesi durumunda 2030 hedefinin yıllarca ötelenebileceğine dikkat çekti.

Rapor, düşük insani gelişme endeksi ile çok yüksek insani gelişme endeksi düzeyine sahip ülkeler arasındaki eşitsizliklerin “son dört yıldır” artmaya devam ettiğini ortaya koydu. Bu durum, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki eşitsizliğin azalacağını öngören uzun vadeli eğilimi de tersine çeviriyor.

En düşük insani gelişme endeksi değerlerine sahip ülkeler, özellikle zorlu bir gelişim süreci ile karşı karşıya kalırken, artan ticaret gerilimleri, borç krizinin kötüleşmesi ve istihdam yaratmayan sanayileşme bu zorlukları derinleştiriyor.

Raporda, yapay zekanın getirebileceği değişikliklere dair “insanların umut dolu bir bakış açısıyla baktığını gösteren” yeni bir anketin sonuçları yer aldı.

Anket sonuçlarına göre, dünya genelinde katılımcıların yarısı, yapay zekanın işlerinde otomasyona yol açacağını düşünürken, daha büyük bir kesim ise yapay zekanın yeni iş fırsatları oluşturarak istihdamlarını olumlu etkilemesini bekliyor.

Yalnızca yüzde 13’lük bir kesim, yapay zekanın iş kaybına neden olabileceğinden endişeli. Düşük ve orta insani gelişmişlik endeksi olan ülkelerde ise katılımcıların yüzde 70’i yapay zekanın verimliliklerini artırmasını bekliyor. Üçte iki oranında ise önümüzdeki yıl yapay zekayı eğitim, sağlık veya iş amacıyla kullanmayı umuyor.

Raporda, insan merkezli bir yaklaşımla yapay zekanın gelişim stratejilerinin yeniden tasarlanması gerektiği vurgulanıyor.

Anket sonuçları, dünya genelindeki insanların bu tür bir “yeniden yapılandırmaya” hazır olduklarını göstermekte.

Rapor ayrıca, harekete geçilmesi gereken üç kritik alanı belirtiyor: insanların yapay zeka ile işbirliği içinde çalıştığı bir ekonomik model oluşturmak, yapay zekanın tüm yaşam döngüsü süreçlerine insan iradesini entegre etmek ve eğitim ile sağlık sistemlerini 21. yüzyılın gerekliliklerine uygun hale getirmek.

Türkiye Aynı Kategoride

2025 İnsani Gelişme Raporu’nda 2023 yılına ait insani gelişim endeksi sıralamasında Türkiye, “çok yüksek insani gelişme” kategorisini korumayı başardı.

2025 verilerine göre, Türkiye’nin 1990 yılında 0,598 olan değeri, 2023 yılında 0,853’e çıkarak yüzde 42,6 oranında bir artış gösterdi.

Bu dönem içerisinde Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi 9,3 yıl, beklenen öğrenim süresi 10,9 yıl, ortalama öğrenim süresi 4,5 yıl ve gayrisafi milli hasıla yüzde 170,9 oranında artış yaşandı.

Basın No:
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/izmirme1/karsimedya.com/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54