2009 yılından bu yana her yıl, Türk ve dünya üniversitelerini akademik olarak karşılaştıran ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki URAP (University Ranking by Academic Performance) Araştırma Laboratuvarı, 2024-2025 dünya üniversite sıralamasını yayınladı. Etki değeri yüksek dergilerde yayımlanan makale ve atıf sayıları, toplam bilimsel döküman sayısı, toplam yayın ve atıf etkisi, uluslararası işbirliği kriterleri dikkate alınarak oluşturulan listede, sırasıyla Harvard, Paris Cite, Toronto, Collage London, Zhejiang, Shanghai Jiao Tong, Tsinghua, Oxford, Stanford ve Pekin üniversiteleri dünyanın en iyi 10 üniversitesi arasında yer aldı.
Boğaziçi akademisyenlerinden öğrencilere destek açıklaması
İLK 500’DE TÜRK ÜNİVERSİTESİ YOK!
Raporda, dünyanın önde gelen üniversitelerinin yayın ve atıf sayılarıyla Türk üniversitelerinin yayın ve atıf sayıları arasında önemli farklılıklar gözlemlenirken, 2016 yılından bu yana ilk 500’e girebilen hiçbir Türk üniversitesinin olmadığı, ilk 1000 sıradaki Türk üniversitesi sayısının ise 18’den 11’e düştüğü belirtildi. Bu alanda birinciliği Hacettepe Üniversitesi, ikinciliği İstanbul Teknik Üniversitesi, üçüncülüğü ise Ankara Üniversitesi elde ederken, diğer üniversiteler sırasıyla İstanbul Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi oldu.
KAYYUM REKTÖR BAŞARIYI GERİYE ÇEKTİ!
URAP’ın Türkiye özelinde hazırladığı sıralamada, ilk 5’te sırasıyla Koç, Hacettepe, Orta Doğu Teknik, Ankara ve İstanbul Teknik üniversiteleri bulundu. Önceki yıllarda ilk 10’da yer alan Boğaziçi Üniversitesi ise 22. sıraya gerileyerek Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından sırasıyla 11, 13, 14, 16 ve son olarak 22. sıraya düştü.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Prof. Mine Eder, Boğaziçi Üniversitesi’nin başarılarındaki gerilemeye dair “Dünya çapında bilim insanları, yönetimi eleştiriyor, itiraz ediyor gerekçesiyle işten çıkarıldılar. En verimli dönemlerinde yurtdışına ve diğer kurumlara gitmek zorunda kalan meslektaşlarımız oldu. Ayrıca, 2021’den bu yana, kuruma tepeden inme noktasında, birimlerin ve fakültelerin onayı olmadan, liyakatten çok siyasi bağlantılara dayalı 100 akademik atama yapıldı ki bu da derslerin ve yayınların niteliğini olumsuz etkiledi” açıklamasında bulundu.
“GÖREVLERİNİ YAPAMAZ HALDELER”
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Tuna Tuğcu, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede “Akademisyenler görevden alınıyor, kampüslere girişleri yasaklanıyor, araştırma merkezlerine el konuluyor, hatta emekli olmuş olsalar bile üretken ‘emeritus’ hocaların kampüse girişi engelleniyor. Akademisyenlerin araştırma laboratuvarlarına girmeleri yasak ve araştırma ekipmanlarına el konuluyor. Soruşturmalar ve davalar nedeniyle görevlerini icra edemez hale geliyorlar. Bu şartlarda eğitim ve araştırma yapabilir miyiz?” dedi.
Son dakika | İmamoğlu’ndan Boğaziçili öğrencilerin tutuklanmasına sert tepki
