

Siyasetin kurallara ihtiyaç duyduğu bir günde, kimseye siyasetçi olamazsın demedim, dürüst siyasetçi olamazsın dedim. Bazı insanlar geldikleri koltuğa güç verirken, kimileri o koltuktan güç almayı tercih eder.
25 yıllık bir eğitimci ve köşe yazarı olarak, eğitimle ilgili pek çok kitabım ve programım olmasına rağmen, kökenim siyasetin gençlik kollarına dayanıyor. Bu nedenle, döneme bağlı olarak çeşitli konularda siyasi analizler yazarken, Platon’un Devlet kitabından yola çıkarak, en büyük siyaset tasarımının eğitim olduğunu düşünsem de nihai olarak her şeyin siyaset kurumuna bağlı olduğunu biliyorum.
Mütevazı, bilimsel ve akılcı bir bakış açısıyla, siyasette makam, mevki ve unvanların, hak eden, ehil ve liyakatli insanlar için sadece sorumluluk; liyakatsizler için ise bir yük ve insanları ezme yeri olduğunu savunuyorum. Bu düşüncelerimi de yönetim ilkelerine dayandırıyorum.
Şimdi bu düşüncelerimi, bozkırda açan bir çiçek olan Mansur Yavaş örneği üzerinden açıklamak istiyorum.
Ben sana siyasetçi olamazsın demedim, dürüst siyasetçi olamazsın dedim.
Mansur Yavaş’ın geldiği koltuğa güç verdiği için Kızılay’da başı dik ve korumasız gezebildiği gerçeği, siyasetçilerin ehil ve liyakatli olmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğer bir siyasetçi yetkin değilse, makamları yük ve sorumsuzluk olarak görecektir. Tanıdık ilişkilerle siyaset sahnesine çıkarılan kişiler, sadece makamları aracılığıyla varlık göstereceklerdir. Bu sebeple, bu makamları kaybetmemek adına türlü entrikaları deneyebilirler. Bu durumu siyasette sürekli olarak görmekteyiz.
Siyasetin Krallara Değil Kurallara İhtiyacı Var, Yoksa Bir Gün Hukuk Krallara Kralın Çıplak Olduğunu Hatırlatır.
Her ne kadar makamlar insanlar için önemli olsa da, esas olan insani değerlerdir. Kral olmak, sadece makamlarda oturmakla elde edilmez; kral işler yapılarak ve liderlik özellikleri sergilenerek olunur. Mansur Yavaş modeline dikkatlice bakarsanız, kral iş yapmanın sizi halkın gönlünde nasıl taht kurduğunu anlayabilirsiniz.
Siyasette başarılı bir yönetici, siyasi örgütün amaçlarını gerçekleştirmek üzere her türlü imkânı kullanarak en iyi şekilde işlevsellik sağlamalıdır. İşte Mansur Yavaş modeli tam da bu anlayışa uygun bir örnek…
Ben sana siyasetçi olamazsın demedim, dürüst siyasetçi olamazsın dedim.
Peki, bir siyasetçi bu niteliklere sahip değilse ne olur? İşte, o zaman kötü bir siyasetçi gibi hareket eder, aşağılık duygularını dışa vurur. Torpiliniz varsa sözde siyasetçi olabilirsiniz, ama dürüst bir siyasetçi olmanız mümkün değildir. Birisi yatırım yapmadan, sadece tanıdık ilişkileriyle belli bir noktaya gelebilir; oysa dürüst siyasetçi, sosyal etkileme yeteneğiyle halkın desteğini almalı, gerçek anlamda lider olmalıdır. Mansur Yavaş modelindeki gibi hayal gücünü, risk alma yeteneğini ve strateji belirlemeyi bir araya getirmek şarttır.
Krallar Değil, Kurallar Başarıyı Getirir
Evet, Sayın Yavaş’ın siyaset yapma tarzı, yönetim bilimi açısından oldukça değerlidir. Çünkü bu ülkenin insanları, haksız yere verilmesi gereken makamlar için kimsenin, sanki kendi mülküymüş gibi davranma hakkı yoktur. Aksi takdirde, halkımız ve ülkemiz zarar görmektedir; aynı zamanda liyakatsizler, siyaset makamlarını sadece kendi çıkarları için kullanmaktadır.
Gelecek günlerde daha fazla liderin ortaya çıkmasını ve Mansur Yavaş gibi düşünen kişilerin artmasını dilerim. Günümüzde belediye başkanı olmak mümkün ama benim demek istediklerim, Mansur Yavaş gibi bir lider olmanın ne denli kıymetli olduğudur. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…