reklam
reklam
DOLAR38,8462% -0.03
EURO43,8849% 1.15
STERLIN52,1149% 0.89
FRANG46,6733% 0.58
ALTIN4.047,01% 1,15
BITCOIN102.923,49-0.881
reklam

'Bela Mıknatısı' İsimli Romana Cezaevinden Yasaklama!

Yayınlanma Tarihi : Google News
'Bela Mıknatısı' İsimli Romana Cezaevinden Yasaklama!
reklam

Tacim Çiçek, geçtiğimiz şubat ayında yayımladığı “Bela Mıknatısı” adlı romanını 25 Şubat’ta imzalayarak Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 25 yıldır politik nedenlerle tutuklu bulunan Metin Turan’a gönderdi.

Çiçek tarafından kaleme alınan yazıya göre, Turan, kendisine gönderilen mektupta belirtilene göre, kitap 3 Mart’ta cezaevine teslim edildi. 6 Mart’ta, posta günü Turan’a mektup zarfı verildi. Zarfın üzerinde “1 adet kitap – Bela Mıknatısı – Kütüphane Birimi’ne verildi” notu yer alıyordu. Ancak Turan, kitabı bir hafta sonra alması gerekirken, 13 Mart’ta yasaklama kararıyla karşılaştı.

YASAK KARARININ GEREKÇESİ

Cezaevi idaresinin Turan’a tebliğ ettiği kararda, “Bela Mıknatısı” adlı kitabın incelenmesi sonucu, özellikle 9. ve 12. sayfalarındaki bazı bölümlerde “kişileri intihara sürükleyici yazı ve yorumlar yer aldığı” ifade edildi. 13. sayfada ise “sevdiğim yazarlar” başlığı altında intihar eden yazarlara dair açıklayıcı bilgiler bulunduğu belirtildi.

Kararda, “aynı nitelikteki yazı ve yorumlara kitabın diğer sayfalarında da yer verildiği, bu durumun hükümlü üzerinde psikolojik baskı oluşturabileceği ve aynı zamanda hükümlüleri suça teşvik edebilecek düzeyde olduğu” değerlendirilerek, 5275 Sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklere atıfta bulunularak kitabın Metin Turan’a verilmemesine karar verildiği ifade edildi.

METİN TURAN’DAN KARARA İTİRAZ

Metin Turan, 15 günlük itiraz süresini kullanarak İnfaz Hâkimliği’ne kapsamlı bir dilekçe sundu. Dilekçesinde kendisinin de bir edebiyatçı olduğunu, suç, ceza, intihar gibi konuları felsefi, sosyolojik ve edebi bir bakış açısıyla anlamlandırmaya çalıştığını belirtti.

Turan, cezaevi kütüphanesindeki “Suç ve Ceza”, “Ölüler Evinden Anılar”, “Ecinniler” gibi eserlerde ve birçok polisiye romanda cinayet ve intihar temalarının işlendiğini, Virginia Woolf, Sylvia Plath, Mayakovski, Yesenin gibi yazarların ve Jack London’ın “İntihar” romanının da benzer içeriklere sahip olduğunu vurguladı.

Kendisi için “psişik bir vaka” olmadığını belirten Turan, bir yazar olarak sıra dışı kişi ve olaylara kafa yorarak kendini geliştirmek istediğini ifade etti ve kitabının kendisine ve aynı koğuşu paylaştığı arkadaşı Haydar Demir’e (ki aynı kararla ona da verilmemiş) teslim edilmesini talep etti. Ancak aradan geçen zamana rağmen ne kitap teslim edildi ne de itirazına bir yanıt verildi.

Tacim Çiçek ise Metin Turan’ın argümanlarına katıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu konuda söylenmesi gerekenleri Metin Turan demiş zaten. Benim ekleyeceğim, cımbızlama yönteminin hiç de doğru ve yerinde bir uygulama olmadığıdır. Bir yapıt ilk sözcüğünden son sözcüğüne kadar bir bütündür. Nasıl ki bir sözcük hecelere ayrıldığında anlamsızlaşıyorsa, aynısı edebi bir metin için de geçerlidir. Ayrıca edebiyatın konusu insana dair olan her şeydir ve bir yazar tepe lambasını okurun dikkatini çekeceği yere/konulara doğrultur. Hiçbir kitap kişiyi iddia edildiği gibi bir sonuca yönlendirmez, benim kitabım da ne tekil ne de çoğul biçimde kişileri öyle bir sona sürükleyecek izlekte değildir.”

reklam

YORUM YAP