reklam
reklam
DOLAR39,2387% -0.13
EURO44,7205% -0.54
STERLIN53,0996% -0.44
FRANG47,7356% -0.45
ALTIN4.174,95% -1,46
BITCOIN104.420,003.221
reklam

Bedelli Askerlikte Kışla Zorunluluğu Ne Zaman Bitecek?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bedelli Askerlikte Kışla Zorunluluğu Ne Zaman Bitecek?
reklam

Değerli okuyucularım, öncelikle Kurban Bayramı’nızı en içten dileklerimle kutlarım. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu birçok bayramı sevdiklerinizle birlikte geçirmenizi dilerim.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her gencin içinde yatan bir duygu vardır: Vatan borcunu en iyi şekilde yerine getirmek. Askerlik, bu anlamda sadece bir görev değil; aynı zamanda bir onur, bir sadakat ve milletle bütünleşme anıdır. Bu yönüyle kutsaldır ve vazgeçilmezdir.

Ancak günümüzde bedelli askerlik uygulaması çerçevesinde 28 günlük temel eğitim süresi, gençler arasında giderek daha çok tartışılmaktadır. Bu tartışmalar, askerlik görevinin kendisinden ziyade yalnızca 28 günlük kışla eğitiminin pratikteki fayda ve gerekliliğini sorgulamaktadır. Bedelli askerlik hakkı ise bir tercih meselesidir; bu ayrı bir değerlendirme konusudur. Sorun, bu kısa süreli eğitim gerçekten gerekli mi, yoksa sembolik bir prosedür mü haline gelmiştir?

28 Günlük Eğitim: Temel Askerlik mi, Sembolik mi?

Bedelli askerlik kapsamında kışlaya alınan gençler, 28 gün boyunca temel eğitim alıyor gibi görünmesine rağmen, bu sürecin içeriğine yakından bakıldığında eğitimden çok idari bir süreç olduğu anlaşılmaktadır. Silah eğitimi, askeri disiplin ve manevra bilgisi gibi konularda yeterlilik kazandıracak bir programın uygulandığını iddia etmek zordur.

Kamuoyunda da gittikçe daha fazla dile getirilen bir gerçek var: 28 gün, askeri yetkinlik kazandırmak için ne yeterli ne de etkili bir süredir. Bu kısa zaman diliminde gerçekleştirilenler daha çok törensel düzenlemeler ve rutin uygulamalardan oluşmaktadır. Dolayısıyla, “vatana hizmet” gibi ulvi bir görevi sembolize etmek yerine, onun ruhunu yaşatmak esas olmalıdır.

İş Hayatında Kaybolan 28 Gün

28 gün kulağa kısa bir süre gibi gelebilir. Ancak bu dört haftalık süreç, özellikle çalışan gençler için telafisi zor kayıplara yol açabilmektedir. Bedelli askerlik için kışlaya giren birçok genç, mevcut işinden ayrılmak zorunda kalmakta ve geri döndüğünde aynı pozisyonda işe başlama şansı bulamamaktadır.

Küçük işletmelerde, özel sektörde veya proje bazlı çalışan gençlerin bu süre zarfındaki yokluğu, işverenler tarafından risk olarak değerlendirilmektedir. Bu da dönüşte işsiz kalmalarına veya daha düşük şartlarla yeniden iş aramak durumunda kalmalarına neden olmaktadır. Geçici bir vatanî görevin ardından kalıcı bir geçim sıkıntısıyla karşılaşan bu gençler için 28 günlük süreç sadece bir prosedür değil, bir kırılma noktası hâline gelmektedir.

Sosyal Güvenlik Açısından

Bu süreç yalnızca iş kaybıyla sınırlı kalmamaktadır. Sosyal güvenlik sisteminde de aksamalara yol açmaktadır. İşten ayrılmak zorunda kalan gençlerin sigorta prim ödemeleri kesintiye uğramakta, bazı durumlarda emeklilik günü hesaplamaları bile etkilenmektedir. Özellikle staj, çıraklık ve genç girişimcilik gibi süreklilik gerektiren durumlarda; bu 28 günlük zorunlu ara, ileride telafisi zor sorunlara yol açabilmektedir.

Kısa süreli bir askerlik görevinin, bireyin uzun vadeli sosyal güvenlik planlarında boşluk oluşturması, devletin çözüm araması gereken bir adalet sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gençlerin Yükü Hafifletilmeli

Bugünün gençliği, geçmişe nazaran daha erken yaşta sorumluluk üstlenmekte, iş kurmakta, ailesini geçindirmekte ve gelecek planları yapmaktadır. Birçok genç, bedelli askerlik başvurusunu bu planların ortasında yapmaktadır. 28 günlük kışla süresi ise, bu planları askıya almak, geciktirmek ya da riske atmak anlamına gelmektedir.

Evlilik arifesinde olan bir genç, kredi ödemesi olan bir serbest meslek sahibi ya da yurtdışında yaşayan bir birey için bu süre, sanıldığından çok daha büyük bir maliyete neden olmaktadır. Bu nedenle, bu 28 günün zorunlu olması bir mecburiyetten çok, bir zorluk olarak öne çıkmaktadır.

Zorunlu Eğitim Yerine Etkili Alternatifler

Eğitim, yalnızca fiziksel ortamda değil; dijital altyapılar ve uzaktan bilinçlendirme modülleriyle de sağlanabilmektedir. Millî Savunma Bakanlığı, günümüz ihtiyaçlarına uygun bir yöntemle temel askerlik kültürünü gençlere online platformlar üzerinden aktarabilir. Böylece, ne kutsal askerlik görevinden ödün verilmiş olur, ne de gençlerin üzerindeki yük artırılmış olur.

Devlet, vatandaşına güvenmeli ve milletine sadakat gösteren gençlerini gereksiz formalitelerle yormamalıdır. Unutulmamalıdır ki, bu gençler zaten devletine borcunu ödüyor. Dolayısıyla, devletin bu borcun karşılığında anlayış ve kolaylık sunması en doğal haklarıdır.

28 günlük temel eğitim süresi, maksadını aşan sembolik bir uygulama haline gelmişse; bu durum gözden geçirilip modernize edilmelidir. Askerlik görevine gölge düşürmeden, aksine bu görevin ruhuna sadık kalarak gençlerin yaşamlarını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır.

Askerlik, milletle devlet arasında kurulan en güçlü bağlardan biridir. Bu bağı daha da kuvvetlendirmek, devletin milletinin evlatlarını anlaması ve onların yükünü hafifletmesiyle mümkün olacaktır.

SORU

Merhaba Mehmet Akif Bey, işyerinden çıkarıldım. 4 ay oldu patronum kıdem tazminatımı ödemedi. Şu an beni oyaladığını düşünüyorum. Bayramdan sonra ödeyeceğini söylüyor, ben de faiz talep ediyorum. Ancak faiz ödemem diyor ve buna hakkım olmadığını belirtiyor. Ne yapmalıyım? Müslüm Bey/Tekirdağ

CEVAP

Müslüm Bey, kıdem tazminatına faiz talep edebilirsiniz. 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde bu durum belirtilmiştir. En yüksek banka mevduat faizi uygulanmalıdır. Dava açmadan önce yasal olarak arabuluculuk başvurusunda bulunmalısınız.

reklam

YORUM YAP