

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan surlar, Ulu Cami, Hasanpaşa Hanı, Dört Ayaklı Minare, Ongözlü Köprü ve İçkale Müze Kompleksi gibi tarihi yapılar, ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
HAYRAN KALDILAR
Bayram tatilini değerlendirme arayışındaki birçok kişi, Doğu’nun kültür başkentlerinden Diyarbakır’a akın etti. Ziyaretçiler, sabah kahvaltısını Hasanpaşa Hanı’nda yaparak güne merhaba derken, gün boyunca şehri adım adım keşfettiler.
İstanbul’dan gelen Suat Tatlıcı, ilk kez Diyarbakır’a geldiğini ifade ederek şunları belirtti:
“Ege ve Akdeniz’i çok gezdik, bu bayram Diyarbakır’a geldik. Beklediğimizden çok daha etkileyici bir şehirle karşılaştık. Eğil’deki tekne turu, surlar, Ulu Cami hepimizde büyük bir etki bıraktı. Herkese tavsiye ediyorum. Bu tarihi mutlaka yerinde görmeliyiz.”
Zonguldak’tan gelen Şenol Altıntaş ise uzun zamandır Diyarbakır’a gelmeyi düşündüğünü ancak çeşitli nedenlerle ertelendiğini belirtti:
“Burası tarih dolu. Camiler, hanlar, sokaklar… Hepsi büyüleyici. Diyarbakır gerçekten bir açık hava müzesi. Gelin ve kendiniz görün.”
ONGÖZLÜ KÖPRÜDE HALAY
Ziyaretçiler, kentin simgesi olan Ongözlü Köprü üzerinde davul zurna eşliğinde halay çekerek bayramın keyfini çıkardılar. Tarihi Sur ilçesindeki sokaklarda dolaşan turistler, bölgeye özgü lezzetlerden ciğer kebabı, kaburga dolması ve burma kadayıf tatmadan geçemediler.
GASTRONOMİYLE HARMANLANMIŞ BİR KÜLTÜR
Hasanpaşa Hanı’nda kahvaltı servisi yapan Sabri Önalan, bayram yoğunluğundan oldukça memnun olduklarını dile getirdi:
“Diyarbakır denilince akla tarih ve lezzet geliyor. Misafirlerimiz sabah kahvaltısını burada yapıyor, ardından şehri geziyor ve günlerini ciğer kebabı ile tamamlıyor. Sıcak havalara rağmen yoğunluk oldukça güzel. Diyarbakır’ın misafirperverliği ve lezzetleri herkesi bekliyor.”
9 bin yıllık geçmişiyle medeniyetler beşiği olan Diyarbakır, bayram tatilinde kültür ve tarih meraklılarının gözdesi haline geldi. Sadece tarihiyle değil, zengin mutfağı ve sıcak insanlarıyla da ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sundu.