

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sahte boşanma yaparak haksız yere yetim aylığı alan bireyler için önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, CNN Türk yayınında 9 bin kişinin bu yöntemle maaş aldığını ve 7 bin 400 kişi hakkında ise faizli geri ödeme işlemleri başlatıldığını belirtti.
Bu çerçevede sahte boşanma yaparak devletten maaş alanların yalnızca maaşlarının değil, geçmişteki sağlık giderlerinin de devlet tarafından tahsil edileceği bildirildi.
Sahte Boşanma Nedir? Nasıl Yapılıyor?
Sahte boşanma, bir çiftin resmi olarak boşanıp, fiilen birlikte yaşamaya devam ederek kadının vefat eden ebeveyninden yetim aylığı almasını sağlamak anlamına geliyor. Uzman mali müşavir İsmet Çetinkaya’nın açıklamasına göre, sosyal güvenlik müfettişleri çevre taramaları, ihbarlar ve ev ziyaretleriyle bu durumları tespit ediyor.
Eğer aynı adreste yaşadıkları ve giderlerin erkek tarafından karşılandığı kanıtlanırsa, sahte boşanma durumu resmileşiyor ve yasal süreç başlıyor.
Sahte Boşanmanın Cezası Nedir?
Sahte boşanmanın tespit edilmesi durumunda:
Alınan tüm maaşlar faiziyle birlikte geri isteniyor.
Sağlıktan haksız şekilde faydalanılmışsa, sağlık giderleri de talep ediliyor.
İlgili kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor.
Ödeme yapılmadığı takdirde taşınmazlar, araçlar gibi varlıklar haczedilebiliyor.
Örneğin, 5 yıldır haksız yere maaş alan bir kişi, bu süreye ait tüm maaşlar ve sağlık giderleri faiziyle birlikte ödemek zorunda kalıyor.
Ev Kadınlarına Emeklilik Müjdesi
Bakan Işıkhan, ev kadınları için yeni bir emeklilik düzenlemesi üzerinde çalışıldığını da duyurdu. Şu anda isteğe bağlı sigortalılık sistemi mevcut. Ancak yeni düzenlemeyle;
5400 gün prim ödeyen bir ev kadını,
61 yaşında emekli olabilecek.
Devlet, primin üçte birini karşılayacak.
Bu sistem sayesinde, ev hanımları daha az prim ödeyerek emeklilik hakkına sahip olacak ve aynı zamanda sağlık hizmetlerinden de yararlanabilecekler.
Sahte Boşanma Neden Bir Sorun?
Türkiye’de yalnızca kız çocuklarına tanınan yetim aylığı hakkı, kötü niyetli kişiler tarafından suiistimal ediliyor. Oysa bu maaş, gerçekten muhtaç durumda olan kişilere verilmek üzere oluşturulmuş bir sosyal devlet uygulamasıdır.
Bu kötüye kullanım, hem kamu kaynaklarının israfına yol açmakta hem de gerçek ihtiyaç sahiplerinin haklarını tehdit etmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), denetimlerini artırarak bu suiistimallerin önüne geçmeyi ve haksız kazanç sağlayanlardan kamu zararını tahsil etmeyi hedefliyor.