reklam
reklam
DOLAR38,7107% -0.16
EURO43,4659% 0.17
STERLIN51,6870% 0.35
FRANG46,2611% 0.46
ALTIN4.008,45% 1,20
BITCOIN104.057,120.854
reklam

Bakan Fidan: NATO’nun En Büyük İkinci Ordusuna Sahip Türkiye, Avrupa Güvenlik Mimarisi İçin Kritik Bir Rol Oynayacak

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakan Fidan: NATO’nun En Büyük İkinci Ordusuna Sahip Türkiye, Avrupa Güvenlik Mimarisi İçin Kritik Bir Rol Oynayacak
reklam

Fidan’ın Açıklamalarından Öne Çıkanlar:

“Antalya’da gerçekleştirdiğimiz görüşmeler, NATO’nun Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisindeki merkezî rolünü yeniden doğrulamıştır. NATO, Avrupa’nın güvenliği açısından vazgeçilmez bir yapıdadır. Bu kapsamda, NATO ittifakının en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye, askeri yetenekleri ve savunma sanayi altyapısıyla birlikte Avrupa’nın güvenlik mimarisinde kritik bir işlev üstlenmeye devam edecektir.”

“Günümüzde bu mimari yeniden şekillenmektedir. Güvenlik alanındaki adımlarımızın gereksiz tekrarlar, ayrışmalar ve NATO’dan kopuşa izin vermeden atılması gerektiğini vurguladık. Bu konuları toplantılarda ve ikili görüşmelerimizde gündeme getirdik.”

“Avrupa Birliği son dönemde savunma sanayi alanında çeşitli girişimler duyurdu. Bu girişimler, ancak NATO’nun tüm üyelerine açık olursa amacına ulaşabilir. AB üyesi müttefiklerden beklentimiz, savunma sanayi iş birliği planlarının kısıtlama olmaksızın yürütülmesi ve çalışmaların NATO’ya destek sağlamasıdır. AB’nin bu çabaları, Türkiye gibi AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerin tam katılımıyla başarıya ulaşabilir.”

“Antalya’daki gündemimizde küresel ve bölgesel meseleler de yer aldı. Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik çabalar yoğunlaşmış durumda. Her iki ülkeyle de güçlü ilişkilerimiz var. Türkiye olarak, Ukrayna’nın bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Savaşın başından bu yana adil ve kalıcı bir barışa sadece müzakerelerle ulaşılabileceğini savunuyoruz. 2022’de olduğu gibi doğrudan müzakerelere ev sahipliği yapmaya her zaman hazırız.”

“Bugün Ukrayna Cumhurbaşkanı Sayın Zelenski, Ankara’da Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşüyor. Rusya’dan teknik bir heyet İstanbul’da, Amerikan heyeti de İstanbul’da. Dışişleri Bakanı Sayın Rubio da Antalya’da bizimle birlikte. Basın toplantısı sonrasında kendisiyle bir görüşme planlıyorum. Bu ziyaretler, barış için gerekli iradenin nihayet ortaya çıktığını gösteriyor. Taraflar arasında oluşacak uyum ve güven ile barış yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. Umutlu olmak için yeterli sebeplerimiz olduğunu düşünüyorum. İnşallah adil ve kalıcı bir barışa ulaşacağız.”

“Mevkidaşlarımızla Suriye’deki yeni dönem ile ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Suriye’nin istikrar ve güvenliği, bizim için öncelikli konulardan biridir. Bu hedefe ulaşma konusunda, ortak bir çaba içerisindeyiz. Türkiye olarak, Suriye’nin uluslararası topluma entegrasyonu için çalışmalara devam edeceğiz.”

“Dün Riyad’da ABD Başkanı, Suriye Cumhurbaşkanı ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi bir araya geldi. Bu toplantıya Cumhurbaşkanımız da çevrimiçi katıldı. Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması amacıyla atılan önemli bir adımdı. Bugün ABD Dışişleri Bakanı Sayın Rubio ve Suriye Dışişleri Bakanı Sayın Şeybani ile üçlü bir toplantı yapacağız ve gündemdeki konuları daha detaylı ele alacağız.”

“Ayrıca, İsrail’in Suriye’ye yönelik hiçbir geçerli nedeni olmayan saldırıları, ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Suriye’nin istikrarsızlaşması, kimseye yarar sağlamaz. Tüm bileşenlerin güvenliği, merkezi hükümetin sorumluluğundadır. Şam yönetimi, görevi devraldığı günden bu yana kapsayıcılık konusunda hassas davranmaktadır. Uluslararası toplum, bu yaklaşımı desteklemelidir. Bazı bölge ülkeleriyle birlikte, Suriye’nin DEAŞ ile mücadelesi için gerekli adımları atmaya başladık.”

“Antalya’daki ikili görüşmelerimizde Gazze’deki durumu da ele aldık. Gazze’de ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz bir şekilde ulaşması her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Ateşkes, bölgedeki gerginliklerin azaltılması ve diplomatik girişimlerin önünün açılması için gereklidir. Hamas’ın ABD vatandaşı rehineyi serbest bırakması, önemli bir adım olmuştur. Türkiye olarak, bölgesel barış ve istikrarın sağlanması adına ateşkesin her yönlü çabalarını desteklemeye devam edeceğiz.”

“Son günlerde Türkiye’nin merkezinde yer aldığı yoğun bir diplomasi trafiğine tanıklık ediyoruz. NATO Dışişleri Bakanları toplantısı da bu trafikteki en önemli unsurlardan biridir. Bu toplantıya ev sahipliği yaparak NATO ve Avrupa-Atlantik güvenliğine verdiğimiz önemi tekrar göstermiş olduk. Gelecek yıl NATO Zirvesi’nin Türkiye’de yapılacağını ümid ediyoruz. Türkiye, NATO’daki sorumluluklarını yerine getirmeye ve ittifakın güçlenmesine katkı sunmaya devam edecektir.”

“Toplantımızın NATO’nun birlik ve dayanışmasını pekiştirmesi temennisiyle hepinize teşekkür ediyorum.”

Rusya-Ukrayna Arasındaki Olası İstanbul Görüşmesi

Dışişleri Bakanı Fidan, ABD merkezli The Washington Post’un “Ukrayna-Rusya arasında İstanbul’da gerçekleştirilmesi öngörülen müzakerelerle ilgili son durum nedir? Rusya’ya uygulanan yaptırımlar konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Her iki taraf da prensipte ateşkes fikrini kabul ettiklerini belirtmiş durumda. Ancak her iki tarafın da ateşkes için farklı düşünceleri var. Ukrayna, şartsız ve koşulsuz bir ateşkesi hemen başlatmak isterken, Rusya ise bazı modalitelerin öncelikle anlaşılması yönünde bir tutum sergiliyor. Bunlar, her iki tarafın uzaktan ortaya koyduğu düşünceler. Aslında, bu nedenle müzakerenin ihtiyaç duyulan bir araç olduğuna inanıyoruz. Tarafların bir araya gelmeleri ve uzlaşmayan konularda uzlaştırıcı bir çaba göstermeleri gerekiyor.”

“ABD Özel Temsilcisi arabuluculuğunda başlatılan Ukrayna-Rusya müzakereleri belli bir aşamaya ulaştı. Taraflar, giderek Amerika’nın ortaya koyduğu politik tercihlere göre görüşlerini revize ediyor. Bizim bu süreçte devam etmemiz gerekiyor. Amacımız barışa ulaşmak olduğundan, her iki tarafın da belirli tavizler vererek ortak barışı sağlamak için adım atmalarını asist yapmamız lazım. Arabulucular bu süreçte kritik bir rol oynuyor. Her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”

SDG-Şam Anlaşması

Britanya merkezli Financial Times’ın “Türkiye, SDG ve Şam arasında yapılan anlaşmayı onaylıyor mu? Kürtlere tanınan özerkliği kabul ediyor mu? Bu anlaşma SDG’nin IŞİD’lilerin tutulduğu gözaltı merkezinin sorumluluğunu üstlenmeye devam edeceği anlamına geliyor mu?” sorusuna Fidan’ın yanıtı:

“YPG ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakatı prensipte olumlu buluyoruz. Ancak, bu sözlerin gerçekleştirilmesini bekliyoruz. 8 maddelik anlaşmada atılması gereken pratik adımlar var. Bu adımların atılması durumunda, YPG’nin askeri yapısının çözülmesini ve Suriye’deki yeni millet orduya entegre edilmesini göreceğiz. Kürt vatandaşlarımız, anayasal eşitlik ilkesi çerçevesinde tüm haklarından faydalanmalıdır. Suriye’deki istikrar için kapsayıcı bir hükümet modelinin oluşması şarttır. Tek bir silahlı meşru gücün bulunması gerekmektedir. Biz, bu prensipler doğrultusunda Suriye’deki gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz.”

reklam

YORUM YAP