MAHMUT AYDIN – TARIK IŞIK / NEFES
Son günlerde, “Duvarların Dili Olsa” programına gelen bir mektup dikkat çekti. Mektubun içeriğinin özel bir hayatı kapsadığı için ilk etapta mesafeli durduk ve dedikodu olarak değerlendirdik. Ancak, yaptığımız araştırmalar, aşk meselelerinin devlet işlerine nasıl müdahil olduğunu gösterince kayıtsız kalamadık. Kamuda liyakatın bu cinsini daha önce duymamıştık. Bir bakanlıkta genel müdürlük yapan beyefendinin ilk icraatı, yıllar önce üniversitede aşk yaşadığı hanımefendiyi genel müdür yardımcısı yapmak olmuş. Dahası, devlet işlerinden elini eteğini çekerek, genel müdürlüğün yönetimini “yardımcısına” devretmiş. Hatta, yardımcısının ismini bizzat zikrederek “işlerin ona sorulacağını” belirtmiş. Bekar genel müdürün Ankara dışındaki bir etkinlikte başka bir kadınla yakınlaşması ise bardağı taşırmış. Genel müdür yardımcısı bu duruma kayıtsız kalmamış ve alkol duvarını aşarak tepki gösterme cüretini göstermiş. Genel müdürlüğün bağlı olduğu bakan yardımcısının, olup bitenlerden haberdar olduğu söyleniyor ama buna inanmak istemedik. Özel hayatın sınırlarını aşan bu durum dolayısıyla saklı isimleri paylaşmadık. “Aşk Genel Müdürlüğü” olarak anılan kurumda artık mızrağın çuvala sığmadığı konuşuluyor.
İstifa ettiler, el öptüler
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı seçimi için Meclis’e gelip oyunu kullandı. Bahçeli, oylama aralarında muhalefet kulisinde çay içerek bekledi. Öte yandan, bir süre önce altın kaçakçılığı iddialarına adı karışan ve MHP’den istifa eden (daha uygun bir ifadeyle ‘ettirilen’) Bolu Milletvekili İsmail Akgül, Kilis Milletvekili Mustafa Demir ve Isparta Milletvekili Hasan Basri Sönmez, Bahçeli’nin elini öptü. Bolu Milletvekili İsmail Akgül, X hesabından “Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in Bilge Lideri, Türkmen Beyi, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin elini öperek, hayır dualarını aldık. Muhterem Liderimize Cenab-ı Allah’tan sağlık, afiyet ve nice hayırlı ömürler diliyorum. Türk milletinin birlik ve dirliği yolunda gösterdiği kararlı liderliği ile bizlere daima rehber olan Bilge Liderimizin emrindeyiz” paylaşımında bulundu. Bu üç vekilin tekrar MHP’ye dönmesi kimseyi şaşırtmayacaktır.
‘Tatili uzatmayın’ uyarısını dikkate almadılar
TBMM Genel Kurulu, 11 Haziran Çarşamba günü çalışmalarına başlayacak. Aynı gün AKP grubunda bir TBMM başkanvekili, 3 idare amiri ve 6 katip üyenin belirlenmesi için seçim yapılacak. Ayrıca, TBMM komisyon üyelikleri de genel kurulda okutularak oylanacak. 17 Haziran’da ise 19 komisyon için başkanlık divanı seçimleri gerçekleşecek. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, partinin milletvekillerine gönderdiği mesajda, “Tüm milletvekillerimizin programlarını anılan tarihlerde TBMM’de olacak şekilde yapmalarını rica ederim” ifadelerini kullandı. Yani, kapalı bir şekilde “bayram tatilini uzatmayın” uyarısı yapmış oldu. Güler’in mayıs ayındaki “TBMM Başkanı seçimi var, lütfen hacca gitmeyin” uyarısı, dikkate alınmış ve AKP milletvekilleri bu yıl hacca gitmedi. Ancak İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu, bu uyarıya aldırış etmeden hacca gitmiş. Hatta, Soylu’nun “kendinden habersiz çekilen fotoğrafları” sosyal medya gündeminde oldukça yer buldu. Bayram tatilinin son günü ise pazartesi olup, salı günü mesai başlangıcı yapılıyor ama TBMM, “milletvekillerinin hacdan gelenlerin yemeğine katılacakları” gerekçesiyle salı günü çalışmama kararı almış. Bu yıl kabineden hacca giden tek kişi ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç oldu.
‘Torba Kanun saçmalık’
“Torba Kanun” adı, içeriğinin birçok farklı konuyu kapsadığına işaret ediyor. TBMM’de AKP Grup toplantısında Grup Başkanvekilleri belirlendi. Toplantıya Genel Başkanvekili olarak Efkan Ala başkanlık etti. Duvarların Dili Olsa köşesinde yazdığımız gibi, AKP Sivas Milletvekili Abdullah Güler tekrar grup başkanı seçildi. Grup başkanvekilleri Abdülhamit Gül, Leyla Şahin Usta, Özlem Zengin, Bahadır Yenişenirlioğlu ve Muhammet Emin Akbaşoğlu da görevlerine devam etti. Efkan Ala, toplantı sonrası gözetecilerle sohbet ederken, infaz düzenlemesinin Genel Kurul gündemindeki torba kanun tekliflerine eklenebileceğine dair yorumlar yaptı. Efkan Ala, Abdullah Güler’e, “Torba kanun bir saçmalık… Torba kanun diye bir kanun olur mu?” diyerek eleştiride bulundu. Gazetecilerin “Torba kanun, iktidarınız döneminde icat edildi” hatırlatmasına ise Efkan Ala sadece güldü.
Muhalefet kulisinde sürpriz ziyaret
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Bursa Milletvekili Mustafa Varank ile birlikte TBMM’de muhalefet kulisini ziyaret etti ve milletvekilleriyle el sıkışarak bir süre sohbet etti. Duvarların Dili Olsa ekibi olarak biz de o esnada kulisteydik. Eğitim muhabirliği tecrübemiz dolayısıyla Bakan Tekin ile; Başbakanlık muhabirliği tecrübemiz nedeniyle de Varank ile sohbet edebilme fırsatını yakaladık. AKP’li Varank, Bakan Tekin’i muhalefet milletvekillerine “Bakanımız bugünkü nöbetçi, sizleri ziyaret etmek istedi” diyerek takdim etti. Varank, onlardan gelen bir talep olmadığını gözlemlediğimizi de belirtelim.
CHP ahtapotu büyütecek
CHP, cumhurbaşkanı adayları Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı protestoyu yurtdışına da taşımaya karar verdi. İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan “19 Mart darbesi” Avrupa kamuoyuna ve orada yaşayan Türklere anlatılacak. CHP ayrıca, Genel Başkan Özgür Özel’in grup toplantısında sergilediği AKP’nin ahtopotunun 2 dakikalık animasyon ve çizgi film formatında sosyal medya üzerinden paylaşımını yapacak.
Trabzonspor ile özdeşleşen Konyalı
TBMM’de pek çok meslek grubundan milletvekili bulunuyor. Bu isimlerden biri de Trabzonspor ile bağlantılı olan Türk futbolunun efsane isimlerinden AKP Konya Milletvekili Ünal Karaman. Karaman, özdeşleştiği kulübü nedeniyle Trabzonlu olarak bilinse de aslında Konyalıdır. Futbola Konya İdman Yurdu’nda başlamış ve bu kulübün tutkulu bir taraftarıdır; dondurmasını bile yeşil-beyaz renklerde tercih ettiği söyleniyor. Ünal Karaman, Konya’da göz dolduran futboluyla Gaziantepspor’un dikkatini çekti. Gaziantep macerasının ardından Malatya’ya ve devamında Trabzonspor’a transfer olmuştur. Ünal Karaman’ın Konyaspor’da hiç futbol oynamadığını da hatırlamamızda fayda var.
İktidar ve muhalefet bu defa anlaşma sağladı
Mecliste genellikle iktidar ve muhalefet arasındaki uzlaşma durumları oldukça nadir yaşanır. Ancak geçtiğimiz hafta Meclis çalışmalarında bunun bir örneğini gördük. AKP, salı günü infaz düzenlemesini getiren 10. yargı paketinden, muhalefetin itiraz ettiği 8 maddeyi geri çekti. Muhalefet ise kalan maddelere engel olmadı. Bu uzlaşma, muhalefetin Meclis çalışmalarını engellemek için her gün verilen grup önerilerini dahi geri çekmesine neden oldu. Peki, bu durumun nedeni ne? Çok yorulan milletvekilleri Kurban Bayramı vesilesiyle bir süre tatil yapma konusunda mutabakata vardılar.
‘Gazeteci’ olmak
Gazetecinin en temel görevi, kamu adına soru sormak olarak kabul edilir ve bu görevi, hakikate ve toplumun bilgiye erişim hakkına saygı göstererek yerine getirmesi beklenir. 1 Haziran 1988’de henüz 40 yaşındayken, Ankara basınının usta ismi Gazeteci Mevlüt Işık, hayatını kaybetti. Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki kabrinin başında anılırken, dostları onun şu sözlerini aktardılar: “Mevlüt, her yerde soru sorma hakkını kullanırdı. Siyaset ve bürokrasiden gelen arkadaşlarına bile en sert soruları sorar ve ‘Soru sormak kamu görevidir. Cevabın aynı haberde geçmesi de muhatabın hakkıdır’ derdi.”
Hayatları boyunca yazı ile ilgilenen gazetecilerin nasıl anılacağı her zaman önemli olmuştur. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in kadim dostu için söyledikleri, “iyi insan ve iyi gazeteci” portresini çizmektedir: “Mevlüt Işık’ın en verimli yıllarında şiddete maruz kalarak hayatını kaybetmesi, mesleğimizin ne denli yıpratıcı ve risklerle dolu olduğunu gösteriyor. Doğumla ölüm arasındaki yolculuğun uzunluğunun yanı sıra, bu yolculuğun nasıl yapıldığı da oldukça önemlidir. Mevlüt Işık, örnek bir baba, eş ve gazeteci olarak saygınlığını her daim korumuştur.”
Nazmi ağabeyin söyledikleri doğru. Gazetecinin, habercinin, yorumcunun kim olduğunun ve hatta kim olmadığının tanımının zamanı gelmedi mi?
