

Artvin'in Hopa ilçesinde gerçekleştirilen Cankurtaran Savunması etkinliği, Vaminon ve Yeşil Artvin Derneği'nin çağrısıyla Hopa Parkı'nda toplandı. Protestocular, kortej halinde Hopa Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
Dursun Ali Koyuncu, protestocular adına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizin topraklarına, zeytinliklerine, meralarına, ormanlarına, korunan alanlarına ve su varlıklarına göz koyan sermayenin işgal yasasına ve iklim kanununa asla izin vermiyoruz.
AKP-MHP hükümeti, kabul edilemez bir talan düzenlemesi olan torba kanun teklifiyle karşımıza çıkıyor. 13 Haziran 2025'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi', muhalefet milletvekillerinin ve kamuoyunun görüşlerine başvurmadan, 19 Haziran'da Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sevk edildi.
'Niyet Açıkça Ortada'
– Eski Bakan Mustafa Varank'ın başkanlık ettiği komisyon toplantısında, şirketler ve bazı sendikaların temsilcileri yer alırken; köylüler, ekoloji örgütleri ve baro temsilcileri dışlanmıştır.
– Muhalefet vekillerinin itirazları sırasında zaman zaman gerginlikler yaşanmış; Meclis bahçesindeki oturma eyleminin ardından bazı temsilcilerin katılımına izin verilmiş ve komisyon çalışmalara başlamıştır.
– 26 saat süren ve insani çalışma koşullarını hiçe sayan bu toplantı, iktidarın yasa teklifini hızlı bir şekilde geçirme arzusunu açıkça ortaya koymaktadır. Baroların, ekoloji örgütlerinin ve çeşitli illerden gelen yurttaşların itirazları dikkate alınmadı.
– Tamamen yandaş sektör temsilcilerinin talepleri doğrultusunda hazırlanan yasa teklifi, hiç bir değişiklik yapılmadan komisyondan geçmiştir.”
'Sömürü Düzenlemesi'
Koyuncu, meraların enerji şirketlerine tahsis edildiğini, özel mülkiyet hakkının acele kamulaştırma ile ihlal edildiğini ve kaçak yatırımlara imar affı getirildiğini belirterek şunları söyledi:
– “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına imar planı yapma ve ruhsat verme yetkisi veriliyor. Ormancılık ve çevre koruma kurumlarının yetkileri ellerinden alınıyor.
– Cumhurbaşkanlığı ve özel kurullara stratejik madenler konusunda sınırsız yetki tanınıyor.
– Yurttaşların tapulu mülklerine el konulmasının önü açılıyor. Bu yasa, açık bir işgal yasasıdır. ‘Süper İzin Yasası’ olarak sunulan bu teklif, aslında emperyalist sermaye için hazırlanmış bir sömürü düzenlemesidir.
– Yerli ve milli yatırımlar bahanesiyle ülke kaynakları uluslararası şirketlere peşkeş çekilmek istenmektedir.
'İzin Vermeyeceğiz'
– Bu teklifle birlikte iktidar, iklim kanununu da aynı torba teklif içinde ve aceleyle geçirmeye çalışmaktadır. İklimlerimiz değişiyor; iklim kanunu ve su kanunu bu yasa aracılığıyla suistimal ediliyor.
– Bu yasayla sularımız açıkça işgal edilecek. Bu yasaların karşısında durmalıyız, bu kanuna karşı çıkmalıyız. Biz yurttaşlar Meclis'ten geri çekilmesini talep ediyoruz.
Bugün ülkenin dört bir yanında toprağına sahip çıkanlar Meclis önünde seslerini yükseltiyorlar, biz de Hopa sokaklarından buradan haykırıyoruz: Doğayı metalaştıran, halkı yoksullaştıran her türlü yasaya karşı mücadeleye devam edeceğiz. Topraklarımızın talan edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Tek yolumuz, birlikte mücadele etmektir.”