reklam
reklam
DOLAR40,1751% 0.23
EURO47,0875% 0.11
STERLIN54,5271% 0.19
FRANG50,4966% 0.38
ALTIN4.316,18% 0,76
BITCOIN118.330,236.593
reklam

Çarpıcı Araştırma: Hastalıkların 37 Bin Yıllık Tarihçesi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çarpıcı Araştırma: Hastalıkların 37 Bin Yıllık Tarihçesi
reklam

Bilim insanları, Avrupa ve Asya’da bulunan 37 bin yıllık insan kalıntılarını inceleyerek tarihteki 214 hastalığın izini sürmeyi başardı.

Yeni gerçekleştirilen genetik araştırma, geçmişte yaşanan salgınların analiz edildiği en kapsamlı çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor.

Araştırma, toplam 1,313 antik bireyin kemik ve dişlerinden elde edilen DNA analizlerine dayanıyor. Böylece belirli hastalıkların tarihsel olarak en eski izleri tespit edildiği gibi, bu hastalıkların zamanla yayılım ve yok oluş süreçleri de incelendi.

DNA’nın Işığında Hastalıkların Yolculuğu

Araştırmacılar, tarih öncesi avcı-toplayıcılarda hepatit B, herpes virüsü ve mide bakterisi Helicobacter pylori gibi patojenlerin varlığını tespit ettiler. Ancak bu dönemlerde veba gibi büyük salgınlara neden olan mikroplara rastlanamadı.

Kopenhag Üniversitesi’nden genetikçi Eske Willerslev, “Ne kadar geriye gidersek gidelim, insanlarda enfeksiyon hastalıklarına rastlıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bilim insanları, insanların hayvanlarla yakın temas kurmaya başladığı tarım devrimi döneminden itibaren bulaşıcı hastalıklarda bir artış bekliyorlardı. Ancak elde edilen DNA bulguları bu beklentiyi çürüttü.

Göçebe Çobanların Etkisi

Yapılan çalışma, veba ve diğer önemli hastalıkların insanlara geçişinin yaklaşık 6 bin yıl önce başladığını göstermektedir. İlginç olan ise, bu hastalıkların erken dönem çiftçilerden çok, hayvan sürüleriyle yakın ilişkide bulunan göçebe çobanlar arasında yayıldığıdır.

Bu göçebeler, Asya’nın bozkırlarından Doğu Avrupa’ya ilerledikçe, patojenler de onlarla birlikte yayıldı. Hatta bazı mezarlarda birden fazla kişinin aynı anda vebaya ya da başka hastalıklara yakalandığı görüldü.

Yüzyıllar Sonra Yeniden Ortaya Çıkan Salgın

Araştırma kapsamında incelenen hastalıklardan biri de tekrarlayan humma hastalığıdır. Bu hastalık yaklaşık 5 bin yıl önce ciddi bir salgına neden olmuş, ardından azalmış ve yüzyıllar sonra yeniden ortaya çıkmıştır. Bu iniş çıkışların sebepleri ise henüz tam olarak bilinemiyor.

Çalışma, yalnızca DNA izleri taşıyan patojenleri tespit edebiliyor. Grip ve çocuk felci gibi RNA tabanlı virüsler bu analiz yöntemleriyle saptanamıyor.

Ayrıca, coğrafi olarak ağırlıklı olarak Avrupa ve çevresindeki bölgeleri kapsamakta; Afrika gibi alanlardan yeterince veri henüz elde edilememiştir.

Dr. Willerslev, geçmişte büyük etkilere yol açmış patojenlerin gelecekte yeniden ortaya çıkma riski olduğuna dikkat çekerek, “Geçmişte başarılı olmuş bir şey, yeniden sahneye çıkmak için sadece zaman kolluyor olabilir” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP