reklam
reklam
DOLAR39,0748% 0.36
EURO44,0898% 0.04
STERLIN52,5178% 0.15
FRANG47,1667% 0.4
ALTIN4.140,54% 0,42
BITCOIN111.511,111.664
reklam

Anadolu’nun Japon kalbi durdu… Ömrünü Kırşehir’e adayan Arkeolog Omura’ya hüzünlü veda

Yayınlanma Tarihi : Google News
Anadolu’nun Japon kalbi durdu… Ömrünü Kırşehir’e adayan Arkeolog Omura’ya hüzünlü veda
reklam

Kırşehir’in Kaman ilçesinde uzun yıllar arkeolojik kazılar gerçekleştiren Japon arkeolog Dr. Sachihiro Omura, tedavi gördüğü Kaman Devlet Hastanesi‘nde hayatını kaybetti. 1972 yılında Türkiye’ye adım atan ve 1985’te Kaman Kalehöyük’te kazı çalışmalarına başlayan Omura, Anadolu tarihine sağladığı katkılar ile tanınmaktaydı. Omura için, kurucusu olduğu Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün bahçesinde bir anma töreni gerçekleştirildi.

Törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği temsilcileri, Enstitü Müdürü Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, Omura’nın eşi Dr. Masako Omura, kızı Sachiko Omura, meslektaşları, öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, törende yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:

“Bugün, burada yalnızca büyük bir bilim insanını değil; insanlığa, kültüre ve dostluğa adanmış bir ömrü uğurlamak amacıyla toplandık. Türkiye’yi bir vatan, biziyse bir aile olarak gördü. Biz de onu sevgiyle, saygıyla bağrımıza bastık. Kalehöyük’te 40 yıl önce başlayan kazı çalışmalarından bizlere sadece bilimsel olarak değil, insani anlamda da büyük bir miras bıraktı. Kaman, Yassıhöyük ve Büklükale’de yürütülen her çalışmada Dr. Omura’nın emeği, bilgeliği ve sevgisinin izleri mevcuttur. O artık Türk arkeolojisinin ayrılmaz bir parçasıydı. Bizimle güldü, bizimle ağladı, bizimle birlikte yaşadı.”

Yazgı, ayrıca Omura’nın bölgede “Ömer Abi” olarak tanındığını ve farklı kişiliğiyle akıllarda yer ettiğini belirtti.

Omura’nın eşi Dr. Masako Omura ise törende duygularını şu şekilde ifade etti:

“Sevgili Sachihiro Omura. Bu topraklara ‘yuvam’ dediğin, tarihimizi geleceğe taşıdığın ve dostluğunla kalplerimizde yer ettiğin için sana minnettarız. Seni her zaman kalbimizde yaşatacağız. Huzur içinde uyu. Bu topraklar seni asla unutmayacak. 45 yıllık hayat arkadaşımı toprağa verdiğim bu topraklarda çalışmalarımıza devam edeceğim. Onun anısını ve bilimsel mirasını yaşatmak en büyük görevimiz.”

Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, konuşmasında Omura’nın kaybı karşısındaki hislerini şu sözlerle aktardı:

“Dr. Sachihiro Omura beyin aniden aramızdan ayrılışından dolayı çok üzgünüm. Bu ani ölüm hâlâ aklımıza sığmıyor. Sanki burada konuşurken, Omura bey’in arka planda gelip bana cesaret vereceği gibi hissediyorum. Buradaki kalabalık, Omura bey’in ne kadar çok sevildiğini bizlere bir kez daha gösterdi. 52 sene, hayatının üçte ikisini Türkiye’de geçirerek büyük bir azimle çalıştı ve hayallerini gerçekleştirdi. Omura Bey’e, ‘Siz artık Türk’sünüz’ diyenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Yaşamı boyunca kendisini destekleyen herkese içten teşekkürlerimi sunuyor, onu asla unutmayacağımı bir kez daha belirtmek istiyorum.”

Dr. Omura’nın cenazesi, öğrencilerinin taşıdığı Türk ve Japon bayrakları eşliğinde “Güle Güle Omura” sloganlarıyla Kaman’dan Ankara’ya uğurlandı.

SACHİHİRO OMURA KİMDİR?

Japon Prensi Mikasa’nın önerisi ve dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın teşviki ile Türkiye’ye gelen Omura, 1985 yılında Kırşehir’in Kaman ilçesinde Kalehöyük kazılarına başladı. Ardından Yassıhöyük ve Büklükale kazılarını da gerçekleştirdi. Omura, Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Nişanı dahil olmak üzere birçok yerli ve uluslararası ödüle layık görüldü.

Omura, bir röportajında Türkiye’ye geliş sürecini şu şekilde anlatmıştı:

“19 yaşındayken Japonya’nın en büyük gazetesi Asahi’de, Türkiye’den bir müsteşar geleceğine dair bir haber gördüm. Çok ilgi çektim. Büyükelçiliğe gittim, ancak kapıcı kıyafetime bakarak içeri almadılar. Giderken arkamdan biri geldi. ‘Çok istiyorsan oteli söyleyeyim oraya git’ dedi. Orada da kapıcı beni sokmadı, ama ‘Telefonunu yaz kağıda, bir şansımızı deneyelim’ dedi. Ertesi gün beni aradılar. Arayan Turgut Özal’dı. ‘Türkiye’ye gelmek istediğini yazmışsın. Havalimanına gel. Ben yarın döneceğim’ dedi. Uçak 5’teydi, ben de o zamana kadar hiç uçağa binmediğim için pasaport ve gümrük işlerini nasıl yapacağımı bilmiyordum. Tam 5’te havalimanına gittiğimde herkes gitmişti. Çok üzüldüm. Oradaki görevli bana baktı ‘Sen Omura mısın?’ dedi. ‘Allah Allah, siz beni nereden tanıyorsunuz?’ dedim. ‘Turgut Özal Bey sizi çok bekledi, neden gelmedin?’ dedi. Sonrasında benimle irtibat kurdular ve Türkiye’ye geldim.”

Omura, özellikle Hitit dönemine olan ilgisiyle biliniyordu. Elazığ’da 1973-1976 yılları arasında görev yaptıktan sonra Kaman’da 7 farklı medeniyete ait buluntuların gün yüzüne çıkarılmasında önemli rol oynadı. 1998’de kurduğu Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü (JIAA) ile bölgedeki çalışmalara kurumsal bir kimlik kazandırdı.

Aynı zamanda Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi ve Japon Bahçesi projeleri ile TürkiyeJaponya kültürel iş birliğinin simgesi haline geldi.

2015 yılında yaptığı bir açıklamada, yılın 11 ayını Kırşehir’de, yalnızca bir ayını Japonya’da geçirdiğini belirten Omura, Anadolu’daki arkeolojik zenginliği şu şekilde ifade etmişti:

“Burada dünyanın tarihi var. Hitit, dünyanın tarihidir. Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dünyanın tarihidir, bu medeniyetler dünyayı çok etkilemiştir. O medeniyetlerin kalıntılarında dünya tarihi mevcuttur. Burada, kazdıktan sonra ortaya çıkan malzemelerin üzerinde çalışmak, dünya tarihini okumak anlamına gelir. Dünya tarihi, bir anlamda burada ortaya çıkacaktır. Bana göre Anadolu, o kadar önemli. Mesela Mısır’da da ben kazı yapmıştım; fakat oranın tek kültürü var, Anadolu ve Yunanistan gibi değil. İtalya, o kadar değil. Roma İmparatorluğu var ama ondan öncesi yok. Oysa, Anadolu’da Hitit’ten önce de var. Daha da kat kat kültür mevcuttur.”

Omura’nın 77. yaş günü anısına bu yıl ocak ayında yayımlanan “It All Began with Stratigraphy and Chronology” adlı kitapta, Orta Anadolu arkeolojisine sağladığı katkılar detaylı bir şekilde ele alındı.

Yaşamı boyunca arkeoloji ve kültürel diplomasiye önemli katkılarda bulunan Dr. Sachihiro Omura, eşi Dr. Masako Omura ile birlikte Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün konutunda yaşamaktaydı. Türkiye, onu yalnızca bir bilim insanı olarak değil, aynı zamanda bir dost ve kültürel elçi olarak da hatırlayacaktır.

Editör: Aziz Turgut Altun

reklam

YORUM YAP