

Aşırı sıcakların etkili olduğu yaz mevsimi, maalesef orman yangınlarını da beraberinde getirdi. Türkiye’de son beş gün içinde tam 342 yangın meydana gelirken, Avrupa’da da şiddetli orman yangınları yaşanmaya başladı.
Yangınları tespit etmek için uydu, dron, ısı kamerası ve gözetleme kuleleri gibi sistemler kullanılmasına rağmen, bu sistemlerin kurulumu ve bakımı için bütçesi kısıtlı olan bölgelerde yüksek maliyetler oluşturabiliyor.
Bu ihtiyaca yanıt vermek üzere, Royal College of Art ve Imperial College London mezunu tasarım mühendisleri, balmumu ve kömürden ürettikleri avuç içi boyutundaki bir yangın dedektörünü geliştirdi: Pyri.

Tasarımında çam kozalağından ilham alınan bu dedektör, doğal bir şekilde ortama uyum sağlıyor ve ormanlara helikopterle bırakıldığında yere iniş sırasında darbelere karşı dayanıklı bir yapı sergiliyor.
Cihazın çalışma prensibi ise şöyle işliyor: Alevlerin ısısıyla iç devre eriyor. Pil ya da nadir metaller içermeyen bu devre, düşük frekanslı radyo sinyali göndererek yangın alarmı veriyor.
Bu özelliği sayesinde Pyri, çam kozalaklarına benzer bir işlev görüyor. Zira çam kozalaklarının reçinesi, yalnızca yüksek ısıda eriyor ve bu şekilde tohumlar serbest kalıyor.
Kullan-at yapısında tasarlanan Pyri, çevreye toksik kalıntı bırakmıyor.

2023 yılı içerisinde meydana gelen yangınlar sonucu atmosfere 6687 megaton karbondioksit salındı. Bu da küresel havacılığın yedi katını aşıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), aşırı yangın riskinin 2050 yılında yüzde 30, 2099’un sonuna gelindiğinde ise yüzde 50 artacağını öngörüyor.
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nin yürüttüğü araştırmalara göre, yangınlar karşısında alınan önlemlerde her bir saatlik kısalma, büyük yangın olasılığını yüzde 16 oranında düşürüyor.
Ancak Pyri henüz piyasaya sürülmedi. Geçen yıl İngiltere’de James Dyson Ödülü’nü kazanan bu dedektörün, bu yıl küçük çaplı denemelere geçmesi, 2024’te daha geniş ölçekli pilot denemelere başlanması planlanıyor. Pyri'nin ticari kullanıma sunulması ise 2027'yi bulacak gibi görünüyor.