

Anayasa Mahkemesi, trafik denetimi esnasında alkol ölçüm cihazına üflemeyi reddeden bir kişi hakkında verilen para cezası ve ehliyetinin alınması ile ilgili hak ihlaline yol açılmadığına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, Bursa İnegöl’de bir sürücü, Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri tarafından gerçekleştirilen denetimlerde alkol miktarını ölçen cihazı kullanmayı kabul etmedi.
Ehliyetine El Konuldu
Olayla ilgili tutanağı imzalamayı reddettiği için kolluk kuvvetleri tarafından İnegöl Devlet Hastanesi’ne götürülen sürücüye, 5 bin 224 TL idari para cezası verildi ve ehliyetine iki yıl süreyle el konuldu.
‘Hastanede Alkol Bulunmadı’
Sürücü, hastanede yapılan alkol ölçüm testleri ve kan alımında herhangi bir alkol tespit edilmediğini belirterek, bu para cezasına karşı İnegöl Sulh Ceza Hâkimliği’ne itirazda bulundu.
İtiraz dilekçesinde, trafik denetimi sırasında aracının durdurularak alkol ölçüm cihazına üflemesi istendiğini, bu işlemin neden gerekli olduğu konusunda cevap alamadığını ve bu sebeple ölçümü reddettiğini ifade etti.
AYM: Rıza Gösterilmedi
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapan sürücü, silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğini savundu. Ancak, Mahkeme başvurucunun haklarının ihlal edilmediği sonucuna vardı.
Yüksek Mahkeme, başvurucunun alkol ölçüm cihazını kullanmayı kabul etmemesi eyleminin yalnızca kolluk görevlilerine ait tutanağa dayalı olarak kanıtlandığına dikkat çekti.
Gerekçede, başvurucunun hem yargılama hem de bireysel başvuru sürecinde bu kontrolü yaptırmaya rıza göstermediği açıkça vurgulandı.
‘İddianın Aksini İspatlama Zorunluluğu Yok’
Başvurucuya verilen cezanın, alkol ölçüm cihazını kullanmama eylemi ile ilgili olduğu, karar gerekçesinde yeterince açıklıkla ifade edilmiştir:
– Başvurucu, olay anında alkollü olmadığını ve bu durumu hastanede yapılan testlerle de ispatladığını belirtmiş olsa da, somut olayda incelenmesi gereken eylemin hastane sürecinin öncesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
– Dolayısıyla, kamu görevlileri tarafından düzenlenen tutanağın geçerliliği, başvurucunun beyanları ile doğrulanmış olup, itiraz ve şikayetlerinin alkol ölçüm cihazını kullanmayı reddetme eylemi ile ilgili olmadığı anlaşılmıştır.
– Ayrıca, başvurucunun kamera kayıtlarının incelenmesi talebinin de geri çevrildiği belirtilmiş ancak somut olayda başvurucuya savunma hakkı tanınmış ve hâkimliğin tutanağa itibar eden bir yaklaşımda bulunduğu ifade edilmiştir. Sonuç olarak, başvurucunun kamu otoritesi karşısında dezavantajlı duruma düşmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edilmediği değerlendirilmiştir.