reklam
reklam
DOLAR38,7524% 0.27
EURO43,5871% -0.03
STERLIN51,3259% -0.27
FRANG46,5830% 0.25
ALTIN4.123,44% 0,48
BITCOIN103.051,526.149
reklam

Ali Babacan: Yargı, şu anda iktidar tarafından bir sopa olarak kullanılıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ali Babacan: Yargı, şu anda iktidar tarafından bir sopa olarak kullanılıyor
reklam

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çorum’da gerçekleştirdiği ziyaretler sırasında Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ni ziyaret etti. Ardından, Çorum Esnaf ve Sanatkarlar Odası (ÇESOB) ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“İSTİŞARE MEKANİZMALARI İKTİDAR TARAFINDAN ÇALIŞTIRILMIYOR”

AK Parti iktidarında anayasanın 16. maddesine eklenen Ekonomik ve Sosyal Konsey’in toplanmadığını belirten Babacan, sözlerine şu şekilde devam etti:

– “Devlet yönetiminde üç önemli ilke vardır. Bunlardan birisi de istişare ilkesidir. Devletin en önemli ekonomik ve sosyal konulardaki istişare mekanizması, Cumhurbaşkanlığı başkanlığında toplanması gereken ekonomik ve sosyal konseydir. Ancak bu konsey şu anda çalışmıyor. Bir diğer önemli istişare mekanizması ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

– TBMM’nin genel kurulu ve özellikle komisyonları önemlidir. Örneğin, esnafımızın yaşadığı sorunlarla ilgili araştırma komisyonları kurulması mümkündür. Bu komisyonlar, esnaf temsilcileriyle çalışarak sorunları daha iyi dinleyebilir.

– Ancak havanda su dövmek gibi olmaması lazım; oradan sonuç çıkması önemli. Bu tür çalışmalar yapılabilir. İktidar ve muhalefet partileri orada bulunabilir, aynı zamanda esnaflarımızın temsilcileri de olmalıdır. Fakat, ülkeyi yönetenlerin sorunları dinleme tahammülü kalmamış gibi görünüyor.

– Sorunlarla uğraşmaya ve dinlemeye tahammülleri kalmamış. Devlet yapısında istişare mekanizmaları var ama bunlar çalıştırılmıyor. Asıl sorun buradan kaynaklanıyor.”

“MALİYETLERİ AŞAĞI ÇEKMEDEN ENFLASYON DÜŞMEZ”

Ekonomik konulara dair açıklamalarda bulunan Babacan, şu ifadeleri kullandı:

– “Önemli olan, faizlerin bu kadar yüksek olmasına rağmen parayı rahatça bulabiliyor muyuz? Başkan ‘artık muslukları kıstılar’ dedi. Enflasyonla mücadele etmek adına muslukların kısıldığı bir ortamda, esnafımız bankalardan yüksek faizlerle kredi çekmek zorunda kalıyor.

– Esnafın maliyetleri yükseldiğinde bu durum enflasyonu da yukarı çeken bir faktör haline geliyor. Türkiye’de enflasyonu düşürmenin yolu maliyetleri düşürmekten geçiyor. Maliyetleri aşağıya çekmezseniz enflasyon azalmaz; faizi artırmakla bu iş çözülmez.”

“ERKEN SEÇİM BASKISI GİTTİKÇE ÇOĞALACAKTIR”

Babacan, “Erken seçim bekliyor musunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

– “Türkiye’de erken seçim talepleri her geçen gün artıyor fakat erken seçim kararının alınması, ya Cumhurbaşkanında ya da Meclis’teki nitelikli çoğunlukla mümkündür. Mecliste erken seçim kararı alınabilmesi için iktidar ve muhalefetin birlikte karar vermesi gerekiyor.

– İktidar, şu an için seçim kararı alma konusunda çekimser kalabilir, çünkü mevcut gücünü riske atmak istemiyor olabilir. Ancak bu seçim baskısı giderek artacaktır. Bizim görevimiz, her an seçim oluyormuş gibi hazır olmaktır; DEVA Partisi olarak her durumda hazır olmamız gerekiyor.”

“YA KONUŞURSAM BENİM DE HALİM ONLAR GİBİ OLUR DİYE DÜŞÜNÜR”

Muhalefete uygulanan siyasi baskıya yönelik bir soruya Babacan, şu yanıtı verdi:

– “Maalesef yargı, şu anda iktidar tarafından baskı aracı olarak kullanılıyor. Erdoğan’ın takip etmemesi gereken bazı yargı süreçlerine dair ifadeleri bunu gösteriyor. Örneğin, ‘bekleyin hele turpun büyüğü heybede’ demesi, yargı sürecinin kendisinin bilgisi dahilinde ilerlediğini gösteriyor.

– Siyasi konulardaki dosyaları getirmenizi istiyorlar; acaba gerçekten bağımsız bir yargı mensubu var mı? Bunun yanı sıra, bazı yargı mensuplarının durumu bildiği halde, ‘Siz ne yapabilirsiniz?’ diye kendilerine sunabileceği konular olabilir.

– Medya üzerinde de baskı var. Şu anda birçok gazetecimiz ev hapsinde ya da kendilerine otosansür uygulamak zorunda kalıyor. İş dünyası da yargı yoluyla baskı altına alınıyor.

– Türkiye’nin en büyük işletmelerinin temsilcilerinin polis eşliğinde ifadesine götürülmesi, iş dünyasının problemlerini dile getirmesi konusunda onları engelliyor. ‘Benim derdim var’ diyemezler, çünkü ‘konuşursam benim de halim onlar gibi olur’ diye düşünürler.”

“İSRAİL İLE TİCARET YAPANLARIN ŞAHSİ MENFAATLERİNDEN VAZGEÇEMEDİLER”

Babacan, iktidarın Gazze politikasına dair değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

– “Gazze’de yaşanan zulüm ve soykırımlar, Türkiye’deki hükümet tarafından karşılık bulmadı. İlk olarak uluslararası ceza mahkemesine başvuran ülke Güney Afrika Cumhuriyeti oldu; Türkiye bu davaya tam 7 ay sonra katıldı. 7 ayda 20 bin insan hayatını kaybetti. Türkiye Cumhuriyeti niye bu kadar bekledi? Niye ticareti durdurmadılar?

– Başlangıçta ticareti kestik dediler, sonra bu kararın uygulanmadığı anlaşıldı. ‘Devlet olarak kestik ama özel sektör ticareti devam etti’ dediler. Bugün itibariyle devlet izni olmadan özel sektör nasıl dış ticaret yapabilir? Bu konuda da tutarsız bir yaklaşım sergilediler. Sonuç olarak, burada mesele ülke menfaatleri değil, İsrail ile ticaret yapanların şahsi menfaatlerine dayanmaktadır ve bu menfaatlerden vazgeçememişlerdir.

reklam

YORUM YAP