Altındağ Belediyesi’nde çalışan Muhammed Sadık Erdoğan, Altındağ Belediye Başkanı AKP’li Veysel Tiryaki’nin kendisine ve kurmaylarına saldırdığını öne sürerek sosyal medya üzerinden bir video paylaştı ve şikayetçi oldu.
Tiryaki’nin 2018’de Bolu’da belediye işçileri aracılığıyla Mahmut Alan’a şiddet uygulattığı bilgisi de gündeme geldi. Olayda adı geçen beş saldırgandan ikisinin, Erdoğan’a yönelik saldırıda da maskeyle yer aldığı belirtiliyor.
AKP’Lİ BAŞKAN ‘RESMEN’ DAYAK TİMİ KURMUŞ
Cumhuriyet’ten Emirhan Çoban’ın haberine göre; Bolu’ya belediyenin kiraladığı araçla gidip, belediyenin ayarladığı otel odasında konaklayan M.A., R.A., Ö.B., E.B. ve T.K. rumuzlu şahısların ikisinin Erdoğan’a şiddet uyguladığı iddia ediliyor.
Saldırı olayının gerçekleştiği toplantı salonunun Altındağ Belediye Başkanlığı’na ait olduğu, makam odasında bulunan maskeli iki saldırganın Bolu’daki olayda da ismi geçen E.B. ve R.A. olduğu öne sürüldü.
Erdoğan’ın avukatı Orhan Gür’ün aktardığı bilgilere göre, Erdoğan savcılığa verdiği belgede E.B. ve R.A.’nın da şüpheli olarak soruşturmaya dahil edilmesini talep etti.
7 YIL ARA İLE GERÇEKLEŞEN SALDIRIDA AYNI İSİMLER ÇIKTI!
Davaya dair görüşlerini Cumhuriyet’e paylaşan Gür, “Savcılık makamını harekete geçirmekte zorluk yaşıyoruz. Karşı tarafta iktidarın bir belediye başkanının olması nedeniyle baskı yapıldığına inanıyoruz. Burada yapılan işler, açıkça bir yağma suçudur. Nitelikli yağma kapsamında 10 yılın altında hapis cezası verilemez deniliyor ama bu suçla ilgili hiçbir soruşturma başlatılmadı.” şeklinde ifade etti.
26 Mayıs Pazartesi günü verdikleri dilekçede soruşturma başlatılmasını, Başkan Tiryaki’nin şüpheli olarak dosyaya eklenmesini ve ifadesinin alınmasını istediklerini belirten Gür, “Ama bu konuda bir ilerleme sağlayamıyoruz. İşlem yapılanlar belediye başkanının dışındaki kişiler. Onlara karşı da yağma suçuyla bağlantılı bir işlem yapılmadı. Sadece klasik bir darp olayı iddiasıyla o kişilerle ilgili işlemler devam ediyor.” dedi.
“HİÇBİR ŞEY YAPMIYORLAR”
Gür, davanın sürecini şu şekilde anlattı:
“Müvekkilim olayı sosyal medyada duyurunca, yerel kolluk hemen olaya müdahale ediyor. Nöbetçi savcının verdiği talimatlar arasında, ‘Olayın geçtiği 9. kat ve toplantı odasında ayrıntılı inceleme yapılsın, kan ve numune örnekleri alınsın.’ yer alıyor. Ayrıca, ‘Güvenlik kamerası kayıtlarını alın. Eğer kayıtlar silinmişse, beni arayın, yeni bir talimat vereceğim.’ denildi. Bu talimatlar sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro da olaya dahil oluyor ama burada işler duruyor. Olay yeri inceleme ekibi olay yerinden kan örneği almak yerine müvekkilimin elini yüzünü sildiği peçeteyi alıyor ve bununla eşleşme sağlamaya çalışacaklar. Zaten o peçeteyi müvekkilim onlara verdi. Bu, aslında kendim için yapıyormuş gibi gözüküp hiçbir şey yapmamaları anlamına geliyor.”
KAMERA SADECE OLAY ANINDA ARIZALANMIŞ!
İkinci talimata yönelik olayı anlatan Gür, emniyet ekiplerinin kamera görüntülerine ilişkin araştırmalarında bir güvenlik görevlisinden ifade aldığını belirtti. Güvenlik görevlisi, güvenlik kameralarının olay anında arızalı olduğunu, daha sonra çalışmaya başladığını belirtmiş.
Gür, “Emniyet bunun tutanağını tutuyor, isimleri alıp geri dönüyor. Savcının talimatı bu ilişkin bilgi değildi. Dolayısıyla dosyada, yerel kolluğun yanlışlıkla topladığı kamera görüntüleri var. O görüntülerde, müvekkilimin Altındağ Belediyesi’ne sapasağlam girdiği, bir saat sonra eli yüzü dağılmış ve yüzünde kırıklarla çıktığı görülüyor. Onun dışında dosyada toplanmış başka bir delil yok. Daha sonra olaya başsavcı vekili atandı.” diye sözlerine ekledi.
DAVAYA TANIDIK İSİM ATANDI
Davaya, kamu tarafından tanınan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Namık Kemal Saltık atandı. Saltık, daha önce Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile eski başkan AKP’li Melih Gökçek hakkında yürütülen soruşturmalarla gündeme gelmişti. Yavaş, Gökçek dosyaları hakkında “Ankara’da 100’e yakın dosya verdim, ama şimdiye kadar Sayın Gökçek ifadeye çağrılmadı” diyerek eleştiride bulunmuştu.
