

DİLAN KUTLU / NEFES
AKP, enerji ve madencilik alanlarında düzenlemeler içeren bir kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na iletti. AKP TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, teklifle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
– “Sunduğumuz teklifle, Türkiye yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda enerji arz güvenliğini sağlamak ve maden kaynaklarımızı daha verimli kullanmak adına önemli adımlar atmış olacağız. Bu kapsamda, madencilik faaliyetlerinde çevresel yükümlülükleri netleştireceğiz. Rehabilitasyon bedelini yeniden tanımlıyoruz; bu bedel, yalnızca sahanın doğaya kazandırılması amacıyla kullanılacak ve nemalandırılarak takip edilecek bir mali yükümlülük haline getirilecektir.
– Ruhsatlı sahalarda, yatırım yapılmadan ruhsat elde tutma uygulamasına da son vereceğiz. Ruhsat uzatımları artık üretim taahhütlerinin yerine getirilmesiyle ilişkilendirilecek; belirlenen oranda üretim yapılmaması durumunda ruhsatlar iptal edilebilecektir.
Stratejik Madenler için Acele Kamulaştırma
– Stratejik ve kritik madenler için özel düzenlemeler getirilmektedir. Bu madenlerle ilgili ihtiyaç duyulduğunda acele kamulaştırma yapılabilecek; ayrıca stok yükümlülükleri getirilecektir ve kamu menfaatleri gözetilecektir.
Maden İzinleri Hızlandırılacak
– Tüm izinler, tek bir sistem üzerinden takip edilebilecektir. Ruhsat düzenlemesi öncesinde, tüm izinlerin alınması zorunlu hale getirilmektedir; ÇED ve diğer onaylar arasında koordinasyon sağlanmaktadır. Bu düzenlemeyle madencilikte bürokrasi azalacak, izin süreçleri hızlanacak ve yatırımcılar için öngörülebilirlik artacaktır.
– Şu anda enerji ve madencilik sektörlerinde izin süreçleri ortalama 42 ile 48 ay gibi uzun sürelerde tamamlanabilmektedir. Bu teklifimizle bu süreyi azaltmayı hedefliyoruz; mera izinlerinin sadeleştirilmesi, ÇED sürecinde eş zamanlı başvuru imkanı ve stratejik madenlerde izin sürelerinin hızlandırılması sağlanacaktır.
– Yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin ani kesintiye uğraması durumunda, devreye almanız gereken termik ve nükleer enerji santralleri bu sistemi desteklemesi gerekiyor. Termik santrallerimizin bulunduğu havzalarda orman, mera ve zeytin alanlarının varlığı nedeniyle zorluklar yaşamaktayız.
– Bu tür bölgelerde yalnızca bu rezervleri kullanmak amacıyla ani kesintilerde meydana gelecek olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için, termik santrallerimizin devreye girerek kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Zeytinliklerimizin ağaçlarını taşımak suretiyle buradaki rezerve ulaşacağız.”
Zeytinlik Kanunu’nun 20. Maddesinde Değişiklik…
NEFES’in “Zeytincilik Kanunu’nun 20. maddesinde bir değişiklik olacak mı?” sorusuna Güler, “Kısmi bir değişiklik olacak… Sadece baz yüklü termik santrallerimizin havzasında bulunan alanlara ilişkin… Termik santralleri çalıştırmadığınız zaman ani kesilmelerde devreye alacağınız sistemi nasıl yöneteceksiniz? Güneş enerjisi ve RES üretim yapıyor; ani iklim değişikliklerinde bu da engelleniyor. O durumda devreye almanız gereken doğalgaz termik santralinin havza üzerinde zeytin ve orman varsa taşınarak o madeni kullanmak üzere alacağız” yanıtını verdi.
Zeytincilik Kanunu’nun 20. Maddesi Nedir?
Zeytincilik Kanunu’nun 20. maddesinde belirtilmektedir ki “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç, zeytinliklerin vegetatif ve generatif gelişimine zararlı kimyasal atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez”.
CHP’den Teklife Tepki
Teklife CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun’dan sert tepki geldi. Uzun, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
– “AKP, 2022 yılında zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine yeşil ışık yakmak istemiş; fakat gelen tepkiler nedeniyle teklifi geri çekmişti. Ancak, bugün TBMM’ye sundukları bu teklifle belli alanlarda bu taleplerinde ısrarcı olduklarını göstermiş oldular.
– Bu alanların içinde Muğla – Akbelen / İkizköy de yer alıyor. Görünen o ki, 3-5 şirketin kar hırsı ve iktidarın rant düzenine teslim edecek bir tek zeytin ağacımız dahi kalmayacak. Bunu yeniden hatırlatmak zorunda kalacağız.”