

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol grup toplantısında gündemdeki meseleler hakkında açıklamalar yaptı.
Gazze’ye gitmek üzere başvuruda bulunacağını belirten Davutoğlu, “Bu grup toplantımızdan sonra en kısa zamanda Refah kapısına geçiş izni için Mısır Devlet Başkanına talep ileteceğim. Mısır’ın, Türkiye’nin ve İslam dünyasının onuru adına bu izni vermenizi talep ediyorum. Eğer bir güvenlik riski varsa, bunu şahsen üstleniyorum. Hiçbir güvenlik talep etmiyorum, çıplak ayaklarımla yürümeye hazırım. Yeter ki Gazze’ye gidecek yol açsın, o mazlumlara kapıdan selam vermek için zorlayalım, içeri girmeyi başarabilirsek, şehit düşeceksek onlarla birlikte şehit düşelim” dedi.
FERDİ ZEYREK’İ ANMA
Davutoğlu, konuşmasına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak başladı.
Davutoğlu, “Gönül rahatlığı ile kutlayamadığımız bir bayramı daha geride bıraktık. Bu, 610 gündür süren bir soykırımda yüreğimiz yanarak idrak ettiğimiz dördüncü bayram. Bir tarafta şehadet şerbetini içen 60 bine yakın şehit, diğer tarafta ise insanlığın gözleri önünde gün geçtikçe artan soykırım suçlarını izleyen milyarlarca insan var.” şeklinde konuştu.
“Bir tarafta ölen ve ağır yaralanan 50 bin çocuk, annesini ve babasını kaybeden 25 bin yetim, ebeveynlerinden birini kaybeden 75 bin öksüz bulunuyor. Diğer tarafta ise, soykırımcı İsrail ile ticari ilişkilerini sürdüren liderler ve bu tabloya isyan ederek özgürlük için mücadele eden kahramanlar var. Dilleri, ülkeleri ve dinleri farklı ama ortak adları vicdan, soy adları insan.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARININ CANI RAHİP BRUNSON’DAN DAHA AZ DEĞERLİ DEĞİLDİR”
Davutoğlu, “Havada, karada, denizde korsanlığı kabul etmeyen Siyonist korsanlar, bu vicdan yolcularını uluslararası sularda durdurdu. İşgalci çete gemiye el koydu ve gemideki 12 sivili zorla Aşdod Limanına götürdü. Şu anda, aralarında Yasemin Acar ve Şuayb Ordu’nun da olduğu 8 yolcu hala soykırımcı İsrail’in elinde esir. Vatandaşımız esir alındıktan sonra bile cılız bir kınama dışında bir tepki göstermeyen yetkililere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canı, Rahip Brunson’dan daha az değerli değildir.” açıklamasında bulundu.
“ŞEHİT DÜŞECEKSEK ONLARLA ŞEHİT DÜŞELİM”
Davutoğlu, “Bu grup toplantımızdan sonra en kısa sürede Refah kapısına geçiş izni talebimi Mısır Büyükelçiliğine ileteceğim. Bu geçiş iznini Mısır’ın, Türkiye’nin ve İslam dünyasının onuru adına vermenizi talep ediyorum. Eğer bir kaygı taşıyorsanız, bu kaygıyı giderecek her türlü taahhüt vermeye hazırım. Yeter ki Gazze’ye gidecek yolu açın, mazlumlara kapıdan selam verelim ve içeri girebilirsek zorlayalım, onlarla şehit olmayı göze alalım. Zillet içinde yaşamaktansa, izzet içinde şehit düşelim.” dedi.
İKTİDARA “BAYRAM İKRAMİYESİ” TEPKİSİ
Davutoğlu, “Bayramda yüreğimizin bir yarısı Gazze için yanarken, diğer yarısı da ülkemizde artan yoksullukla hüzne büründü. Bayramda tarım ve hayvancılık politikalarının iflası ile toplumda sınıfsal uçurum devasa boyutlarda büyüdü. Orta sınıfın erimesi, toplumun faiz ve rant üzerinden kazanan bir küçük zümre ile kurban kesebilmekte bile zorluk yaşayan milyonlar arasında bölünmesine neden oldu. Bugün geldiğimiz noktada, ibadetin bile yüksek maliyetler gerektirdiği ortada.” diye belirtti.
Davutoğlu, “Diyanet’in yurt içinde ve yurt dışında kurban bedelleri arasındaki uçurum da durumu göstermekte. Tüm dünyada et ortalama 6-7 dolara tüketilirken, bizde bu rakam 17 dolara ulaşmış durumda. 17 dolara et alabilen vatandaş, ithalat politikalarının kurbanı haline gelen hayvancılıkta bu rakamlarla sınırlı kalmak zorunda kalıyor.” ifadelerini kullandı.