

Mayıs ayında ABD’deki iş arayıp bulamayan kişi sayısı 7,24 milyona çıkarak, pandemi dönemi hariç tutulduğunda 2017’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Bu sayı, birkaç yıl önce yalnızca 5,75 milyon ile son 23 yılın en düşük düzeyindeydi.
Yaşanan bu artış, görünüşte sağlam olan ABD iş gücü piyasasının arkasındaki zayıflıkları gün yüzüne çıkarıyor. 2021’deki pandemi sonrası toparlanma döneminin seviyelerine yeniden ulaşılması, ekonomideki dalgalanmaların istihdam üzerindeki etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
İşsizlik Oranı Yüzde 4,2’ye Yükseldi
Genel işsizlik oranı hâlâ oldukça düşük seviyelerde, yüzde 4,2 olarak tespit edildi. Ancak bu, birkaç yıl önceki yüzde 3,4’lük tarihi düşük seviyeye göre neredeyse bir puan daha yüksek bir rakam.
BMO Capital Markets Başekonomisti Scott Anderson, “İşgücü piyasasına dair algıda artık çatlaklar görülmeye başlandı” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
İş bulmanın zorlaşması yalnızca işsizlik verileriyle sınırlı kalmıyor. İşsizlik maaşı alan bireylerin sayısı da son dört yılın en yüksek rakamına ulaştı. Ayrıca, işsizlik yardımı alan kişilerin bu ödenekleri alma süreleri de uzamış durumda.
Navy Federal Credit Union Başekonomisti Heather Long, Mayıs ayındaki istihdam raporunu değerlendirdiğinde, “Yakın vadede bir resesyon beklenmiyor, ancak bu yaz tam zamanlı iş arayanlar için zorlu geçecek” yorumunu yaptı.
Ticaret Savaşları İstihdamı Etkiliyor
İş dünyası, yeni çalışan alımı konusunda temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Eski Başkan Donald Trump döneminde başlatılan ve devam eden ticaret savaşları, satışları tehdit etmeye ve ekonomik istikrarı belirsizleştirmeye devam ediyor, bu durum işverenleri geri adım atmaya zorluyor.
Mart-Mayıs döneminde yaratılan yeni iş sayısı, 135 bine kadar düşerken, bu rakam yalnızca Ocak ayında 232 bin düzeyindeydi.
Trump yönetimi, yeni açıklanan gümrük tarifelerinin bazılarını görüşmelere askıya aldı, ancak henüz somut bir ticaret anlaşması sağlanabilmiş değil. Şirketler de bu belirsizlik sürerken işe alımlar konusunda daha temkinli olmayı tercih ediyorlar.
Tüm bu veriler, ABD ekonomisinde görünen direncin altında yatan hassas dengeleri işaret ediyor. Yaz ayları boyunca hem çalışanlar hem de işverenler açısından zor bir süreç yaşanması bekleniyor. Ekonomik belirsizlikler ve küresel ticaret gerilimleri, iş gücü piyasasında dengeyi bozabilecek en büyük riskler olarak kendini gösteriyor.