Kulağa inanılmaz geliyor, değil mi?
Ve hayır, basit sığınaklardan bahsetmiyoruz. Tucker Carlson’la yaptığı röportajda paylaştığı bilgilere göre, bu tesislerin amacı kıyamet ölçüsünde bir felaket durumunda küresel elitlerin hayatta kalmasını sağlamak. Uzaylı istilası gibi senaryolar bile söz konusu olabilir, ancak üst düzeydeki elitler her zaman kendi kurtuluşlarını düşünürken, alt sınıflar belirsizlik içinde kalacak…
21 Milyar Dolarlık Kamu Parası
Fitts, bu durumun 1998 ile 2015 yılları arasında kamu bütçesinden yaklaşık 21 milyar doların ayrılması sayesinde mümkün olduğunu öne sürüyor. Bu büyük rakam, ekonomist Mark Skidmore tarafından hazırlanan 2017 tarihli bir ekonomik raporda da yer almakta. Fiziksel bir kanıt sunulmamış olsa da, Fitts, verilerin mevcut olduğunu ve bu harcamaların ardındaki mantığın “radar dışı” bir altyapıya işaret ettiğini belirtiyor.
Peki Bu Şehirler Nerede Olacak?
Fitts, tüm şehirlerin yer altında olmayacağını, en azından kıta topraklarının altında bulunmayacaklarını ifade etti. Bazı tesislerin okyanusların altında veya stratejik kıyı bölgelerinde yer alabileceğini düşündüğünü belirtti. Bu şehirler, gizli bir ulaşım sistemiyle birbirine bağlanacak ve gelişmiş askeri teknolojiler kullanacak. Fitts, bu komplekslere tam izolasyonu sağlamak için özel olarak geliştirilmiş “bilinmeyen” enerji kaynaklarından bile bahsediyor.
Bunlar Basit Barınaklar Olmayacak
Fitts’in anlattığı şey, tipik bir atom sığınığından çok daha fazlası. Uzun süreler boyunca dış dünyayla bağlantı kurmadan işlev görebilen gerçek yer altı şehirlerinden bahsediyoruz. Bazı tesislerin gizli uzay programlarıyla bağlantılı stratejik işlevleri bile olacağı söyleniyor.
Catherine Austin Fitts Kimdir?
O, ansızın ortaya çıkan birisi değil. George HW Bush döneminde Konut Bakan Yardımcılığı yapmış ve finans sektöründe de çalışmış bir isim. Ancak, son yıllarda Covid-19 aşılarını sorgulayan veya elitler tarafından uygulanan zihin kontrolü senaryolarını gündeme getiren tartışmalı teorilerle bağlantılı olarak kötü bir üne kavuştu.
Eleştirmenleri onu dezenformasyon yaymakla itham ederken, destekçileri, birçok kişinin gizlice düşündüğü şeyleri yüksek sesle dile getirdiğini düşünüyor. Gerçek şu ki, bu meşhur şehirlerin fiziksel kanıtları henüz sunulmadı; sadece rakamlar ve ifadeler mevcut.
Peki Ya Bunların Bir Kısmı Doğruysa?
Gizli yeraltı altyapısı fikri tamamen mantıksız değil. Belgelenmiş örnekleri var. Colorado’daki Cheyenne Dağı sığınağı ve Batı Virginia’daki Greenbrier tatil beldesinin altındaki sığınaklar, Soğuk Savaş döneminde üst düzey hükümet yetkililerini korumak amacıyla tasarlanmıştı.
Ancak bu tesislerden, birbirine bağlı ve teknolojiyle donatılmış 170 kendi kendine yeten şehirden oluşan bir ağa geçiş gerçekleştirmek oldukça büyük bir sıçrama. Şu an için bunun doğruluğuna dair hiçbir teyit yok.
Eğer bu bilgiler doğrulanırsa, elitlerden gelecek bir açıklama anlamına gelecektir: Nüfusun geri kalanını umursamadıkları ve daha bencil bir dünyayı teşvik ettikleri. Bu sığınaklardan birini dahi karşılayamayanlar ne olacak?
Gerçek ve Şüphe Arasında
Yer altı şehirlerine dair hikaye yeni değil, ancak her sözü geçtiğinde tekrar gündem oluyor. Fark, kimin ve hangi bağlamda söylediği. Fiziksel kanıt olmadan, bu bir teori olarak kalmaya devam ediyor. Ancak, pek çok konu gibi, bildiklerimiz ve hissettiklerimiz arasında, keşfetmeye cesaret edemediğimiz o rahatsız edici alanda yaşayan bir teori.
