ABD Başkanı Donald Trump, nihayet hedefine ulaştı. Beyaz Saray’da “azarladığı” Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelensky ile Ukrayna’nın bazı doğal kaynaklarına erişim sağlayan anlaşmayı imzaladı.
Trump’ın daha önce ABD’nin çatışma döneminde Ukrayna’ya verdiği 350 milyar doları geri istediğini hatırlatmakta fayda var. Zelensky’nin karşı çıktığı ödemenin yeni anlaşma çerçevesinde yapılmayacağı kesinleşti. Ukrayna, bu borçtan kurtulmuş gibi görünse de asıl kazanan ABD olacak. Anlaşma sayesinde bugüne dek Ukrayna için harcama yapılan miktarın fazlası geri alınacak.
Tüm dünya anlaşmanın Ukrayna’nın sadece madenlerini kapsadığını düşünüyor ancak bu doğru değil. Petrol, doğal gaz ve diğer yakıtlar da anlaşmada yer almakta. Anlaşma uyarınca Ukrayna, bu kaynakların mülkiyetini elinde tutmaya devam edecek ama bunların kullanımında ABD’nin desteği olacak. Zamanla ABD’nin bu konudaki tutumu netlik kazanacak. Her halükarda, bu durum ABD lehine bir sömürü anlaşması olarak değerlendirilebilir.
ABD ve AB arasındaki gerilimi hatırlamak da önemli. Ukrayna’nın AB’ye katılma isteği biliniyor ve bu konuda resmi görüşmeler geçen yıl Haziran ayında başlamıştı. Sorun şu ki: Anlaşma gereği Ukrayna, ABD firmalarına özel muamele yaparsa, bu durum AB ile ilişkilerini zedeleyebilir.
ABD, Ukrayna’nın madenlerine o kadar ihtiyaç duyuyor ki, Ukrayna bu anlaşma kapsamında bazı değişiklikler yapmak isterse itiraz etmeyecek. Böyle bir durumda ABD, müzakere etmeye bile hazır görünüyor.
Seçim vaatleri arasında Ukrayna’ya ABD askeri yardımını azaltacağını belirten Trump, şimdi bunun tersine hareket edecek. Yardımın bu anlaşmanın imzalanmasına bağlı olduğunu defalarca vurgulamıştı. Anlaşma başarıyla imzalandığına göre, ABD, Ukrayna’ya hava savunma sistemleri sağlayabilir.
Ukrayna hükümeti, ilk 10 yıl boyunca yatırım fonundan elde edilen tüm gelirin yeniden inşa veya yeni projeler için Ukrayna ekonomisine tamamen yatırılacağını iddia ediyor. Bu, ABD’nin on yıl boyunca anlaşmadan doğrudan bir kazanç elde etmeyeceği anlamına gelse de, Washington’da imzalanan belgelerde bu durum açıkça belirtilmemiş. Bu da, Ukrayna’nın en önemli müttefiki olan ABD’nin herhangi bir anda desteğini geri çekebileceği anlamına geliyor ve bu, ortaklığın geleceğini tehdit ediyor.
Kime ne kadar yarar sağlayacağını zamanla göreceğiz ancak kesin olan bir şey var: ABD, bu anlaşma sayesinde Ukrayna’ya verilen kaynağın bir kısmını geri alabilecek. Genelkurmay Başkan Yardımcısı Stephen Miller, anlaşmayı, savaş sırasında ABD vergi mükelleflerinin harcadığı büyük miktardaki paranın bir tür ‘geri ödemesi’ olarak değerlendirdiğine göre, bu işten kazançlı çıkan yine ABD olacak.
BBC’nin haberine göre, dünyadaki ‘kritik hammaddelerin’ yaklaşık yüzde 5’i Ukrayna’da bulunuyor. Bu miktara yaklaşık 19 milyon ton grafit de dahil. Ukrayna bu minerali tedarik eden ilk beş ülkeden biri. Grafit, elektrikli araçlar için batarya yapımında kritik bir öneme sahip. Ukrayna ayrıca, uçaklardan enerji santrallerine kadar geniş bir yelpazede kullanılan hafif metal titanyumun yüzde 7’sine sahip. Bunun yanı sıra, Avrupa’daki tüm lityum yataklarının üçte birine ev sahipliği yapan Ukrayna, nükleer silahlarla reaktörlere gerekli olan önemli berilyum ve uranyum rezervleri açısından da oldukça zengin.
Kısacası, Trump’ın azarlayıcı ve tehditkar bir biçimde imzaladığı bu anlaşma sayesinde kazandıkları oldukça önemli.
Tüm iş hayatı boyunca başarısızlıklar yaşayan ve şirketlerini batma noktasına getiren Trump, “iş yaşamında” elde edemediği ticari başarıyı Başkanlığında gerçekleştirdi.
Trump, “tüccar politikacı”ların en başarılı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Zelensky ise, çoktan “aptal müşteri” olduğunu kanıtlamış durumda.
Warning: Undefined array key "basin_ilanno" in /home/karsimedyacom/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54
