İsrail: Saldırımız Suriye rejimine net bir mesaj

İsrail, bugün Suriye Cumhurbaşkanlığı sarayının yakınında bir bölgeyi hedef alarak gerçekleştirdiği saldırının ardından, Suriye Cumhurbaşkanlığı bu durumu gerilimi artıran ve ülke bütünlüğünü tehdit eden bir girişim şeklinde değerlendirdi.

Silahlı muhalif grupların geçen yıl Aralık ayında Beşar Esad’ı devirmesinin ardından İsrail, Suriye’de askeri operasyonlarını hızlandırdı ve güneybatısına askerlerini konuşlandırdı. İsrail, Suriye’ye yönelik yaptırımların devam etmesi çağrısında bulunarak burada merkezi bir yönetim istemediğini ifade etti.

Geçmişte El Kaide’nin bir kolunu yöneten Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya güvenmeyen İsrail, Dürzi topluluğunu koruma hedefini vurguluyor.

“DÜRZİ TOPLULUĞUNA HİÇBİR TEHDİDE İZİN VERMEYECEĞİZ”

İsrail ordusu, Şam’daki sarayın “yakınlarında” bir yeri bombaladıklarını duyurdu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrael Katz, saldırının “Suriye rejimine net bir mesaj” olduğunu ve “(Suriye) güçlerinin Şam’ın güneyine konuşlanmasına ya da Dürzi topluluğuna yönelik hiçbir tehdide izin vermeyeceklerini” belirttiler.

ESAD VARKEN BİLE BOMBALANMADI

Suriye Dışişleri Bakanı sözcüsü Razan Saffour, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “İsrail barış istemiyor. Başkalarını bombalayarak koruduğunu iddia ettiği grupları da umursamıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, İsrail’in Esad döneminde sarayın yakınını hiç bombalamadığını belirtti.

Şara, Suriye’deki tüm silahlı grupları tek bir çatı altında toplama ve ülkeyi kapsayıcı bir şekilde yönetme hedefini taşıdığını ifade etti. Ancak, Mart ayında ülkenin kıyı kesiminde yüzlerce Arap Alevisi’nin öldürülmesi gibi mezhep çatışmaları, uluslararası tepkilere neden oldu ve azınlık gruplarının iktidardaki İslamcılara karşı duyduğu korkuları artırdı.

“KİMSENİN KORUMASINA İHTİYACIMIZ YOK”

Reuters’e konuşan bir Suriyeli yetkili, vurulan bölgenin sarayın yaklaşık 100 metre doğusunda bulunduğunu açıkladı.

Hava saldırısı, Hz. Muhammed’e hakaret ettiğine dair bir ses kaydının sosyal medyada yayılmasının ardından, Suriye’de Sünni Müslümanlar ile Dürziler arasında günler süren çatışmaların ardından gerçekleştirildi. Çatışmalarda, başkent Şam çevresindeki kasabalarda yirmiden fazla kişi hayatını kaybederken, İsrail başkentin çevresindeki bir kasabaya “uyarı saldırısı” düzenleyerek Suriye güvenlik güçlerinden birini öldürdü.

Çatışmalar, çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Süveyda vilayetine doğru daha güneydeki bölgelere yayıldı.

Dürzi liderleri ve Suriye hükümeti yetkilileri, Süveyda’da gerilimi düşürmek amacıyla bir araya geldiler. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Süveyda sakinlerinin Suriye’nin iç güvenlik güçlerinin bir parçası olarak bölgelerini koruyacakları ve “bölünme, ayrılma veya bağımsızlık” istemedikleri ifade edildi.

Toplantıya katılan Dürzi liderlerinden Şeyh Laith el Balous, Suriye televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarının Dürzileri koruma amacı taşıyıp taşımadığı sorusuna, “Suriye bizim ana vatanımız, başka bir ülkemiz yok. Kimsenin korumasına ihtiyacımız yok” karşılığını verdi.

GERİ DÖNDÜKLERİNDE EVLERİ SOYULMUŞTU

Suriye güvenlik güçleri, Süveyda vilayetindeki El Soura el Kübra köyünde devriye geziyordu. Bu köy, bir gün önce Sünni İslamcı militanlar ile Dürzi savaşçılar arasında yaşanan çatışmalar sebebiyle boşaltılmıştı.

Reuters’e konuşan köy sakinleri, geri döndüklerinde evlerinin soyulmuş olduğunu aktardı. Salman Olaiwi, kapısının kırıldığını ve parasının çalındığını, ancak çatışmaların sona ermesine dair bir anlaşmanın sağlanmış olmasından memnun olduğunu belirtti.

İsrail, daha önce Süveyda vilayeti dâhil güney Suriye’de silahsızlandırılmış bir bölge oluşturmayı ve Suriye hükümet güçlerinin burada konuşlanmasına izin vermemeyi hedeflediğini ifade etmişti.

İSRAİL’DE DÜRZİLER: YÜZLERCE SAVAŞÇI YARDIM ETMEYE GÖNÜLLÜ

İsrail’de küçük bir Dürzi topluluğu bulunmaktadır ve ayrıca 1967 Ortadoğu savaşında İsrail tarafından ilhak edilen Golan Tepeleri’nde yaklaşık 24,000 Dürzi yaşamaktadır. İsrail, 1981 yılında bu bölgeyi ilhak etti fakat bu ilhak, çoğu ülke ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınmamaktadır.

İsrail’deki bazı Dürziler, Suriye’deki akrabalarına yardım için Netanyahu’ya başvurarak “yüzlerce savaşçının” yardım etmeye gönüllü olduğunu bildirdiler.

Netanyahu, İsrail’deki Dürzi topluluğu lideriyle görüşerek, onlara ipleri kendi ellerine almamaları konusunda uyarıda bulundu.