Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün bugünkü cuma hutbesi, ‘Nefsi ve Nesli İfşat Eden Büyük Günah: Zina’ başlığıyla yayınlandı. Hutbede, zina kavramının kapsamıyla ilgili dikkat çekici görüşler paylaşıldı.
Zinanın “yuvaların dağılmasına sebep olan, gençlerin umutlarını karartan, hayallerini yıkan apaçık bir hayasızlık” olduğu vurgulanan hutbede, “Zina, toplumun ahlaki değerlerini kökünden sarsan, maddi ve manevi birçok hastalığın yaygınlaşmasına zemin hazırlayan çirkin bir davranıştır.” şeklinde tanımlandı.
Hutbede, “İster gerçek hayatta, ister sanal ortamda, isterse yazılı ve görsel medyada kişiyi zinaya götüren her türlü söz, tutum ve davranış haramdır.” ifadeleri kullanıldı.
‘Flört, Dost Hayatı, Arkadaşlık, Kaçak ve Aldatma Gibi Kavramlarla Masum Gösterilemez’
“Allah’ın insana bir emanet olarak verdiği bedenin teşhir edilmesi ve tesettüre uygun olmayan elbiselerin giyilmesi haramdır. Dinen evlenme engeli bulunmayan bir erkek ve kadının yalnız kalması ya da ev arkadaşlığı adı altında bir arada bulunması haramdır.” denilen hutbede, şunlar da ifade edildi:
‘Flört, Arkadaşlık, Kaçamak ve Aldatma Gibi Kavramlarla Masum Gösterilemez’
(…) ‘Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez. ‘Gönül ilişkisi, yasak aşk, gençlik hevesi, düzeyli birliktelik’ gibi ifadelerle zinayı meşrulaştırmak, harama giden yola kapı aralamaktır.
‘Çapkınlık’ olarak övülen davranış, gerçekte zinakârlıktır ve insanın namusuna göz dikmektir; haramdır. Özellikle özgürlük adıyla gündeme getirilen ve Lût (a.s)’ın kavmini helake sürükleyen eşcinsellik, Allah’ın lanetlediği bir sapkınlık olarak büyük bir günahtır.
Kıymetli Müslümanlar!
Akıllı telefonlar, dijital araçlar ve medya aracılığıyla evlerimize kadar giren gayr-i meşru görüntüler, zinaya giden yolları kolaylaştırmaktadır. Müstehcen reklamlar, sanat adı altında yapılan gayr-i ahlaki tiyatro, sinema ve dizi filmler, zinayı meşru göstermeye çalışmaktadır.
Dijital platformlarda yayılan, evlilik müessesesini istismar eden sohbet ve evlilik siteleri, gençleri evlilikten uzaklaştırmakta, zinaya yönlendirmektedir. Dostluk ve dertleşme düşüncesiyle başlayan kadın-erkek arkadaşlıkları kişileri, zina batağına çekmektedir.
Özetle, gözlerin harama bakması, kulakların günahları dinlemesi ve dilin kötülüğü konuşması, zinaya alışmayı kolaylaştırmakta ve bu çirkin fiilin işlenmesi sıradan hale gelmektedir.
‘Asla Kabul Edilemez’
Değerli Müminler!
Kötülüğün işlenmesi kadar, onun yaygınlaşmasına zemin hazırlamak da büyük bir günah ve ağır bir vebaldir. Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, ‘Müminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve ahirette can yakıcı bir azap vardır…’ buyurarak, bu konuya dikkat çekmektedir.
Bu sebeple, insan onurunu ayaklar altına alan zinanın ve onu teşvik eden yolların magazin programlarında malzeme olması asla kabul edilemez.
Nadir görülen çirkin bir hadisenin, çarpık bir ilişkiyle bazı gündüz kuşağı programlarında, sinema ve dizilerde reyting uğruna haftalarca gündemde tutulması, toplumun dini ve ahlaki değerlerine karşı büyük bir sorumsuzluktur. Aile birliğine zarar veren zinayı işleyenlerle, bunların yaptıklarını ekranlara taşıyan veya sosyal medyada paylaşanlar aynı günahın ortaklarıdır.
Aziz Müslümanlar!
Zinanın panzehiri evliliktir. Meşru bir evlilik, insanın bütün kötülüklerden koruyabileceği güçlü bir siper, sağlam bir kaledir. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in ifadesiyle evlilik; gözü haramdan korur, iffeti muhafaza eder. O halde, gençlerimizi evliliğe teşvik edelim.
Dinen ve hukuken evlilik çağına ulaştıklarında onların evlenmelerine yardımcı olalım. Evlilikleri zorlaştırmaktan kaçınalım. Aile kurumumuzu tehdit eden her türlü hayâsızlık ve çirkinliği ortadan kaldırmak için bireysel, toplumsal ve kurumsal sorumluluklarımızı ihmal etmeyelim.
