

İstanbul‘da beklenen büyük deprem, 23 Nisan tarihinde kendini gösterdi. 6.2’lik depremin ardından gelen 5.9’luk artçı sarsıntılar, megakentte büyük bir paniğe neden oldu. Silivri ilçesi açıklarında meydana gelen depreme bağlı olarak ölü sayısı olmamakla birlikte, 151 kişi yüksekten atlama nedeniyle yaralandı.
Depremin ardından Marmara Denizi‘ndeki doğal gaz depolama alanı tartışmalara yol açtı.
Doğal Gaz Deposunun Fay Hattına İnşa Edildiği İddiası
Tele1‘den Ersin Eroğlu‘nun aktardığına göre, doğal gaz deposunun 6.2’lik depremin meydana geldiği fay hattına inşa edildiği iddia ediliyor.
Bu doğal gaz depolama alanı, Silivri ilçesine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta konumlanıyor.
“Patlarsa İstanbul’a Atom Bombası Düşmüş Gibi Olur”
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) talebi üzerine dört yıl önce, doğalgaz depolama alanında çalışan Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisi Coşar Büyükdoğan, depolama alanındaki ‘atom bombası’ riskinden söz etti.
Büyükdoğan şöyle ifade etti:
“TPAO’nun Silivri’deki doğalgaz deposuna doldurma/boşaltma kulesi için 4 yıl önce oradaydım. Yaklaşık 3 ay kaldım ve bakım yaptık. Burada bir dönem doğalgaz bulunmuştu. Bulunan doğalgaz çıkartıldıktan sonra ithal edilen doğalgaz burada depolanmaya başladı. Yazın doğalgaz bu depoya dolduruluyor, kışınsa İstanbul’a dağıtımı yapılıyor. Depo Silivri’nin 3 mil açığında yer alıyor. Depo ile fayın çakışma olasılığı yüksek. Burnumuzun dibinde bir bomba olduğunu biliyorum. Eğer bir patlama olursa, İstanbul’a atom bombası düşmüş gibi bir etki yaratır. Bu depolama alanının kullanılmaması gerekir, çünkü çok risklidir.”
Naci Görür Uyardı
Türkiye‘nin önde gelen deprem bilimcilerinden Naci Görür, doğal gaz depolama alanını değerlendirerek önemli uyarılarda bulundu.
Görür, fay hatlarının bulunduğu alanlarda doğal gaz çalışmalarının ‘zemin sıvılaşması’ riskini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Görür şöyle konuştu:
“Fayın geçtiği alanın 10 kilometre çevresi, deprem sırasında büyük ölçüde etkilenir. Deprem dalgaları o bölgedeki her yeri etkiler. Deprem anında meydana gelen basınç, muhtemelen yıkım yaratacaktır. Daha önce buradan doğalgaz çıkartıldığı için, gözenekleri dolduran doğalgaz da alınmıştır. Deprem anında bu alanlar, basınç altında kalacaktır. Bu noktalar, olası bir depremde ciddi bir tehdit oluşturabilir. Doğalgaz, kayalardaki gözeneklerden çıkartıldığında, boşluklar su ile doldurulur. Sulu bir ortam, deprem için en tehlikeli yerdir. Deprem dalgaları, gözenek suyuna baskı yaparak bu basıncı yüzeye iletebilir. Bu da yeraltında bazı çatlak ve kırıkların oluşmasına sebep olur. Doğalgazın yüzeye çıkması durumu söz konusu olabilir ve bu da patlamalara yol açabilir. Fayın dibindeki bir deponun sağlıklı olması pek mantıklı değil. Marmara’nın derinliklerinde fay kırığından su ve gaz çıkışı gözlemledim. Marmara Denizi’ndeki bu tür depolama, oldukça tehlikeli bir durumdur. Depoladığımız gazı kaybedebiliriz, ayrıca yangına sebep olabilir.”