

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 'terörsüz Türkiye' süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Barışın Yanındayız ve Olmaya Devam Edeceğiz”
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nin sosyal medya X hesabından paylaşılan bilgide, İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
– “Aziz milletim, mensubu olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi, tarihsel olarak savaşların, terörün ve bunlardan beslenenlerin her zaman karşısında olmuştur. Bizler barışın yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. 'Yurtta barış, dünyada barış' bizim vazgeçilmez prensibimizdir.
– Ülkemize büyük bedeller ödeten, binlerce vatandaşımızın hayatına mal olan, kahraman ordumuzun, emniyet güçlerimizin ve jandarmamızın şehit olmasına sebep olan terörü reddediyoruz. Her siyasi mücadelemizde sivil ve barışçıl bir siyaset anlayışını savunduk.
– SHP'den CHP'ye uzanan yolumuz, Türk-Kürt ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızın demokratik, adil, müreffeh ve özgür bir yaşam sürmesi için atılmış adımlarla doludur. Tarihimiz, terörün değil, sivil ve barışçıl siyasetin güçlenmesini hedefleyen çabalarla doludur.
“Ancak Demokrasiyi ve Adaleti Temel Alan Bir Süreç Geleceğimizin Teminatı Olabilir”
– Bu nedenle, Türkiye’de barış ve huzur ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak her türlü girişim, bizim asli görevimizdir. Bunu sadece ana muhalefet partisi olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma iradesine sahip çıkma sorumluluğuyla gerçekleştireceğiz.
– Bir noktayı özellikle vurgulamak istiyorum: Terörün sona ermesi adına başlatılan süreç, siyasetçilerden ve partilerden daha önemli bir meseledir ve tüm milletin geleceğini ilgilendirir. 'Terörsüz ve Demokratik Türkiye', demokrasi, adalet ve refahın hakim olduğu bir sürece dönüşmelidir. Ancak demokrasiyi ve adaleti temel alan bir süreç, geleceğimizin teminatı olabilir.
– Bu süreç, kibirle, dışlayarak ya da kutuplaştırarak yürütülemez; şeffaf, kapsayıcı ve birleştirici bir tutumla ilerletilmelidir. Yıllardır Türkiye'ye kaos, kriz ve baskı siyaseti uygulayan, milleti ayrıştıran ve nefret diline başvuran iktidar, ne ucuz bir siyasetle bizleri bu süreçten dışlayabilir ne de milletin duygularını istismar edebilir.
DEM Parti ve MHP'ye Seslendi
– Türkiye’nin bir numaralı partisini yok sayanlar, millet tarafından da yok sayılacaktır. İstedikleri kadar CHP’yi sürecin dışına atmaya çalışsınlar, Türkiye’nin birinci partisi olan CHP, devletimizin kurucu değerlerinin ve geleceğinin en büyük teminatıdır.
– 'Terörsüz ve Demokratik Türkiye' hedefinde DEM Parti ve bu sürecin destekleyicisi MHP’ye özellikle sesleniyorum. Bu süreci kendi siyasi çıkarları için bir fırsat olarak görmemelisiniz. Zira ana muhalefet partisini cezaevleri, operasyonlar, iftiralar ve davalarla susturmaya çalışan bir irade asla başarılı olamayacaktır. Milletimiz, sabır, adalet, vicdan ve ahlak ile bu tür müdahalelere yanıtını önümüzdeki ilk seçimde sandıkta verecektir.
Komisyon Mesajı
– 'Terörsüz ve Demokratik Türkiye' yolunda TBMM çatısı altında kurulacak Komisyonda atılacak adımlar, hepimizin ortak iradesiyle gerçekleştiği sürece halkımız tarafından kabul görecektir. Bu komisyonun, bu önemli sürece katkı verebilmesi için çalışma usulünün, TBMM'de temsil edilen tüm partilerin öneri ve taleplerini dikkate alarak, çoğulcu bir bakış açısıyla belirlenmesi gerekmektedir.
– Bugün bizlere düşen, bu topraklarda kardeşçe, özgürce ve onurlu bir yaşam inşa etmektir. Bu yol zor olsa da inancımız tam ve irademiz sağlamdır. Çünkü biliyoruz ki, bu memleket hepimizin… Tıpkı büyük şair Nazım Hikmet'in dediği gibi:
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim…
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim…