

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri’de tutuklu gazeteci Fatih Altaylı'nın YouTube kanalına katıldı.
Özel, “Ülkede şu anda ne yapılmak isteniyor?” sorusunu yanıtlayarak muhalefetin parçalanma amacını öne çıkardı.
“Erken seçim yapılacak mı?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
“Bir erken seçim kesin olarak olacak. Zira yeniden aday olmayı hedefliyor. Herkese 'Anayasa değiştirelim' diyor. Bu konuda bize de öneride bulundu. 'Ben Anayasaya uymayanla Anayasa yapmam' dedim. Sürekli farklı şekillerden Anayasa değişikliği teklif ediyor. Eğer bunu başaramazsa, seçimleri biraz öne alarak aday olmayı planlıyor. Bizim niyetimiz, 2027'ye kadar beklemeden, 2025'te veya 2026'nın ilk yarısında erken seçim yaparak pek çok sorunu çözmektir.
– Amerika elçisi bu durumu tanımlıyor: Osmanlı'nın millet tipi modeliyle yönetim. Araplar, Kürtler, Türkler ve bir ümmet anlayışı üzerinden bir yönetim. Onlar böyle düşünüyor. Abdülhamit'in yönetim şekline benzer bir yaklaşım içindeler. Bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği hedefe ulaşmamız ve bu hedefi aşmamız lazım. Bu nedenle acelemiz ve telaşımız var. Ekrem Başkan’ın, benim, Mansur Başkan’ın ve tüm CHP’lilerin bu konuda bir bekleyişi mevcut.
“Düşman Olmadan Siyaset Yapamıyorlar”
Özel, “CHP uzun bir süre DEM Parti ile işbirliği yapıp terörle işbirliği yapmakla suçlandı. Bugün geldiğimiz 'Terörsüz Türkiye' noktasında DEM Parti ile iş birliği iktidar tarafından yapılıyor. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
– CHP'nin diğer siyasi partilerle kurduğu ilişkiler aslında farklı değil. Ancak AK Parti ve sonrasında MHP, siyaset yaparken düşman olmadan hareket edemiyorlar. Yani umut verici bir siyaset yürütmüyorlar ve ülkenin önüne bir vizyon koymuyorlar. CHP ise her oy ve her partinin değerine vurgu yapıyor. Onların ise sürekli bir düşmana ihtiyaçları var. O dönemde DEM, şimdi ise farklı bir yerde durum mevcut. Şu anki ilişkilere bakıldığında, DEM Parti’nin bu haliyle eleştirilmeye ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
– Yıllardır 'Bir şeyler çözülsün' diyorlardı, bu fırsat doğduğunda elbette ki konuşacaklar. Ancak AK Parti ve MHP'yi eleştiren yok, insanın biraz utanması gerekir. Hiçbir şey olmamış gibi. ‘Bir dönüm noktası belirliyoruz.’ 1 Ekim’den önce DEM teröristken; 1 Ekim’den sonra ise DEM iyi, CHP kötü. Çünkü bir düşman lazım. Ama sonuçta barışa karşı bir tutum sergileyecek durumumuz yok. Bu yüzden sürecin başarılı olmasını umuyoruz, ancak bu yaklaşımda bu pek mümkün gözükmüyor.
“Sorun Çıkmadan Bu Soruyu Geçelim”
Özel, “Önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu anki tutumunu nasıl buluyorsunuz? Kılıçdaroğlu'nun tutumunun mevcut sürece zarar verdiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Önceki genel başkanların eleştirisine açığım, buna karşı bir duruş sergilemem gerek. Ancak onları eleştirmenin benim görevim olmadığını düşünüyorum. Önceki genel başkanlar birbirlerini eleştirebilir. Benim görevim saygıda kusur etmemek. Bugüne kadar bu anlayışla hareket ettim, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğim. Dolayısıyla bu soruya samimi bir yanıt vermem bir sorun yaratabilir. Samimiyetsiz bir yanıt versem de başka bir sorun doğar. O yüzden bu soruyu geçelim.”
“Tersim Pistir”
Özel, “CHP'nin, yani Türkiye'nin birinci partisinin ve ana muhalefetinin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özgür Özel'in performansını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
– Ben birinci ve ikinci olabildiğim gibi burada kalmak için gerekeni yapıyorum. Şu anda yoğun bir baskı altındayız. Ne yapabilirim? Normalleşmeye mi devam edeceğim? Şu an saldırı altındayız. 'Müzakere edelim' derken birinin bize baltayı çektiği bir durumda normalleşemem. Baltayı çektiği zaman buna karşı durmalısınız. Bu yüzden böyle bir yaklaşımda bulunmak zorundayım. Bugünün gerçekliği bu.
– Normalleşme süreci seçim öncesine kadar gidecek olsaydı biz, küfür etmek yerine, çatışmak yerine hizmetlerimizi anlatsaydık fena mı olurdu? Birisi size baltayı çektiyse, 'Dur, ben normalleşeceğim' dediğinizde bu size zarar verebilir. O yüzden karşı durmalısınız. Kendimde affedebilme yeteneğim vardır ama kendime yapılanları unutmam. Bir mağdura yapılanı asla unutmam.