reklam
reklam
DOLAR40,2851% 0.08
EURO46,8731% -0.13
STERLIN54,2167% 0.19
FRANG50,0996% -0.39
ALTIN4.320,68% -0,27
BITCOIN118.629,87-0.192
reklam

Müsavat Dervişoğlu'ndan Askerlik Tepkisi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Müsavat Dervişoğlu'ndan Askerlik Tepkisi
reklam

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de düzenlenen grup toplantısında gündeme dair önemli değerlendirmeler yaptı. Dervişoğlu konuşmasında aşağıdaki ifadeleri kullandı:

'Milletin Devletini Topladığı Acı Gün'

“15 Temmuz, milletin devletine sahip çıktığı acı bir gündür. O gün yaşananlar kadar, bu süreç ve sonrasının da acı olduğunu unutmamalıyız. Bugün asıl üzerinde düşünmemiz gereken, 15 Temmuz'u nasıl anlayıp değerlendirdiğimizdir. Bu acı olayın hem sebebi hem de sonucu, mevcut iktidarın yönetim anlayışıdır. Yönetimin taşeronları değişmiş, ama anlayış aynı kalmıştır. Hem de daha da katılaşarak ve yaygınlaşarak, devleti yönetmenin tek yolu haline gelmiştir. En acı olanı ise bu çürümüşlüğün, olağanüstü hâl araçlarıyla olağanlaştırılmış olmasıdır. Bu iktidar anlayışı, normal ve olağan gibi görünen her şeyin ardında imtiyazlar barındırır; imtiyazlıların sefalarını sürdüğü bir sistemdir. Dün 'cemaat' kisvesi altında biriken güç, bugün saray eliyle tek yerden dağılmaktadır.”

86 Milyonun Rızkına El Koydular

Ekonomik durumu gösteren bir görsel

Bugün yaşadığımız ekonomik sefaletin sebebi, birkaç kişinin kendi imtiyazlarını korumak için 86 milyonun rızkına el koymasıdır. İhale kanunundaki yüzlerce değişiklik, Türk milletinin daha iyisini erişebilmesi için değil; sözde kazanımların yağmalanması içindir. Her yeni yasa, senin olanın kaybolması demektir. Tarım, sanayi ve ticaret imtiyaz odakları tarafından çökertilmiş durumdadır. Kazananlar ise çiftçiler değil ithalatçılar, sanayiciler değil faizciler, ticaretteki dürüstler değil Saray'dan özel imtiyazlar alandır. Mafyalaşma ve çeteleşmenin temel sebebi budur.”

'Dava Diye Seni Yola Koşanlar…'

Davra ve gerçekler

Bölüşülen senin vatanındır. Çalınanlar, sana verilmediği için almadığın maaşlardır. 'Dava' diye seni koşuşturup durduranlar, senin bindiğin otobüse binmez, senin gittiğin köye gitmezler. İşte bu, senin gerçek hikayen değil, tam anlamıyla hayatının hakikatidir.

Milletime sesleniyorum; senin olan kaynaklarla, sana verilen hizmet denilen yollar, köprüler ve okullar artık ticaretin konusu haline gelmiştir. Türkiye'de siyaset yapmanın yolları da burada döşenmiştir. Otoyollar buraya yapılmış, köprüler bu lobileri birbirine bağlamıştır. Değerlerimiz çiğnenmiş, kutsallarımız değersizleşmiştir.

'Emperyal Ajandalar'

Emperyal ajandalar

Bugün, İmralı ve Kandil ile yürütülen pazarlık süreci de aynı şekilde devam ediyor. Siyaset tüm imkan ve yöntemleriyle yok sayılıyor. Sabaha karşı yapılan operasyonlarla belediye başkanları ve siyasetçiler tutuklanıyor. Hakimlerin ve savcıların kendi davalarına bakarken, Adalet Bakanı'nın tek işi 'Türkiye bir hukuk devletidir' açıklaması yapmak oluyor. 'Terörsüz Türkiye' söylemi de tam olarak budur; hukukun zayıflaması, terörün de azalması anlamına geliyor. Bu durum, iktidarın Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne yönelik kalkışmaları suç olarak görmeyeceği anlamına geliyor.”

'Acelilikten Mi Sayacaksınız?'

İyi düşünün, arkadaşlar. Genç teğmenlerimizi okuldan atarken, PKK’lıları askere almak istiyorlar. Mağarada, yanarak ya da çatışmalarla şehit olan askerlerimizin neler yaşadığı düzgün bir şekilde açıklanmıyor. Daha şehitlerin cesetleri toprağa verilmeden, İmralı postacılarıyla görüşülüyor. PKK’lıların askere alınmasına dair yapılan açıklamalar, bunu makul göstermeye çalışıyor. Askere silah sıkmalarını mı acemilik olarak değerlendireceksiniz? Ordumuzu, daha önce FETÖ'ye teslim etmenin ardından şimdi PKK'lılarla mı zehirleyeceksiniz? Bu duruma ne zaman dur diyeceksiniz?

'İhanet Mi Esaret Mi?'

İhanet ve esaret

50 yıllık bir kanlı hareket var. Amaç etnik ve bölgesel bir parçalanmadır. Şimdi, silahları bırakın diyorsunuz ama bu amaçla birlikte hareket edin diyorsunuz. Emperyalizm 100 yıldır Türkiye’yi bölmeye çalışıyor. Şimdi ise daha fazlasını yapmaya çalışıyorsunuz. Şimdi hangi bataklıkta olduğunuzu bilmiyor olamazsınız. Sormak istiyorum; bu durumu ihanet mi, esaret mi olarak görüyorsunuz? İhanetin affı yoktur.

Neden Bunca Yıl Beklediniz?

DEM Parti, yıllardır benzer kadrolarla mecliste vardı. Eğer bu aktörlerle herhangi bir derdiniz yoksa, neden bu kadar beklediniz? Her gün bunları terörist ilan ederken, bu sürede neden anlamaya çalışmadınız? Selahattin Demirtaş’ı hapiste tutarken, Apo ile Kandil'le görüşmek, nasıl bir planın parçasıdır? Bu konularda bizi bilgilendirin. Apo’ya umut, millete hüsran vaat edenlere sesleniyorum.”

'Şuur Yoksunu Değiliz'

Sorun; bizden, Cumhuriyetin yıkımında iş birliği yapmamızı istemenizdir. Sözde yönteme rıza göstererek, bizden ne yapılmasını bekliyorsunuz? Biz vatanı sermaye olarak görecek kadar düşmediğimiz gibi, Türk milletini de tarihten silmeye yeminli projeleri unutanlar değiliz. Bu yoldan asla geri adım atmayacağız.”

reklam

YORUM YAP