

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yerel tasarruf sahiplerinin mevduat tercihlerini dikkatle izlediklerini belirterek, faiz indirimlerine temkinli yaklaşacaklarının sinyalini verdi.
Bloomberg'den Kerim Karakaya ve Beril Akman'ın haberine göre, Londra’da yatırımcılarla gerçekleştirilen basına kapalı toplantılarda Karahan, faiz kararlarını değerlendirirken mevduat tercihlerinin önemine vurgu yaptı. Konuya yakın kaynaklar, toplantıların özel niteliği nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemedi.
Stopajda Sürpriz Artış
Analistlerin çoğunluğu, 24 Temmuz'da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimine başlanmasını öngörüyor. Enflasyonda ve piyasa baskılarında yaşanan gevşeme, faiz indirim beklentilerini artırmış durumda. Ancak bu ay gerçekleştirilen sürpriz vergi artışı, indirimin boyutuna ilişkin tartışmaları da gündeme getirdi.
Bu hafta içinde Cumhurbaşkanı Kararı ile TL cinsi mevduat ve yatırım fonlarına uygulanan stopaj oranları artırıldı.
Bloomberg'e göre bu adım, TCMB'nin ekonomide dolarizasyonla mücadele çabalarını karmaşık hale getirdi. TL enstrümanlara getirilen daha yüksek vergiler, tasarruf sahiplerini döviz cinsi varlıklara yönlendirebilir ve bu durum enflasyonist riskleri artırabilir.
Faiz İndirimi Bekleniyor
Üç aya kadar vadeli TL mevduatlara uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranı, son bir aydır yüzde 58 civarında seyrediyor. Haziran ayında yıllık enflasyon, beklentilerin üzerinde bir yavaşlamayla yüzde 35,1’e geriledi. TCMB, yıl sonu için yüzde 24 enflasyon hedefi belirlemiş durumda.
Haziran ayında politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tutan TCMB, sonraki toplantılarda indirime açık kapı bırakmıştı.
Analist tahminlerine göre, olası bir faiz indirimi 2,5 ile 3,5 puan arasında değişebilir. Londra’daki toplantılarda Başkan Karahan tarafından yapılan açıklamalar, yatırımcılar tarafından temkinli bir duruşun işareti olarak yorumlandı.
Merkez Bankası ise konuya ilişkin yorum yapmayı reddetti.
19 Mart Sonrası Faiz Artmıştı
Mart ayında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve muhalefetin önde gelen isimlerinden Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye, ciddi bir siyasi krizle karşı karşıya kalmıştı.
Bu gelişmenin ardından Türk lirası ve Türk varlıklarında sert satışlar yaşanmış, artan siyasi risk ve huzursuzluk endişeleri nedeniyle Merkez Bankası faiz artışına gitmek zorunda kalmıştı.