reklam
reklam
DOLAR40,1750% 0.23
EURO47,0454% 0.02
STERLIN54,3498% -0.13
FRANG50,4518% 0.29
ALTIN4.324,75% 0,96
BITCOIN118.069,966.51
reklam

Çarpıcı Araştırma: Hastalıkların 37 Bin Yıllık Tarihi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çarpıcı Araştırma: Hastalıkların 37 Bin Yıllık Tarihi
reklam

Bilim insanları, Avrupa ve Asya’da bulunan 37 bin yıllık insan kalıntılarını inceleyerek tarihteki 214 hastalığın izini takip etti.

Yeni genetik araştırma, geçmişte yaşanan salgınların izini sürerken gerçekleştirilen en kapsamlı çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor.

Araştırma, 1.313 antik bireyin kemik ve dişlerinde yapılan DNA analizlerine dayanmaktadır. Bu analizler sayesinde yalnızca bazı hastalıkların tarihteki en eski izlerine ulaşılmakla kalınmadı, aynı zamanda bu hastalıkların yayılma ve yok olma döngüleri de aydınlatıldı.

DNA Işığında Hastalıkların Yolculuğu

Araştırmacılar, tarih öncesi avcı-toplayıcı toplumlarda hepatit B, herpes virüsü ve mide bakterisi Helicobacter pylori gibi patojenlerin varlığını tespit etti. Ancak o dönemde veba gibi büyük salgınlara neden olan mikroplara rastlanmadı.

Kopenhag Üniversitesi’nden genetikçi Eske Willerslev, “Ne kadar geriye gidersek gidelim, insanlarda enfeksiyon hastalıklarına rastlıyoruz” dedi.

Bilim insanları, insanlarla hayvanlar arasındaki yakın teması arttıran tarım devriminden itibaren bulaşıcı hastalıklarda bir artış bekliyordu. Ancak DNA bulguları bu beklentiyi çürüttü.

Göçebe Çobanların Etkisi

Çalışma, veba ve diğer önemli hastalıkların insanlara geçişinin yaklaşık 6 bin yıl önce başladığını göstermektedir. İlginç bir şekilde, bu hastalıklar erken dönem çiftçiler yerine hayvan sürüleriyle yakın temasta bulunan göçebe çobanlar arasında yayıldı.

Asya’nın bozkırlarından Doğu Avrupa’ya doğru yayılan bu göçebeler, patojenleri de beraberlerinde götürdü. Hatta bazı mezarlar, aynı anda vebaya veya başka hastalıklara yakalanmış birden fazla birey içeriyordu.

Yüzyıllar Sonra Yeniden Ortaya Çıkan Salgın

Araştırmada incelenen hastalıklardan biri de tekrarlayan humma hastalığıydı. Bu hastalık, yaklaşık 5 bin yıl önce büyük bir salgına yol açmış, zamanla azalmış ve ardından yüzyıllar sonra yeniden ortaya çıkmıştır. Bu iniş çıkışların nedenleri ise henüz tam olarak anlaşılamamıştır.

Araştırma, yalnızca DNA izleri taşıyan patojenleri belirleyebilmektedir. Grip ve çocuk felci gibi RNA tabanlı virüsler bu yöntemle saptanamamaktadır.

Ayrıca, coğrafi olarak ağırlıklı olarak Avrupa ve çevresindeki bölgeleri kapsamaktadır. Afrika gibi yerlerden ise yeterince veri bulunmamaktadır.

Dr. Willerslev, geçmişte büyük etkilere yol açmış patojenlerin gelecekte yeniden ortaya çıkabileceği konusunda uyarıda bulundu ve “Geçmişte başarılı olmuş bir şey, yeniden sahneye çıkmak için sadece zaman kolluyor olabilir” dedi.

reklam

YORUM YAP