

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile bazı üniversitelerde yeni fakülte ve enstitülerin kurulmasına, bazılarının ise kapatılmasına karar verildi. 1 Temmuz tarihinde yayımlanan kararda, Boğaziçi Üniversitesi’nin Fen-Edebiyat Fakültesi’nin kapatılarak ikiye ayrıldığı, Yönetim Bilimleri Fakültesi’nin ise kapatıldığı bilgisi yer aldı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, karara yönelik bir açıklama yaparak tepkilerini dile getirdi. Yapılan ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bundan yaklaşık 18 ay önce, yine bu meydandaydık. Sebep aynıydı; kayyum yönetimin üniversitenin tüm bileşenlerini dışlayarak üniversitemizi tekeline alma çabası. O zaman da, bugünkü karar; yani Fen Edebiyat Fakültesi'nin ikiye bölünmesi, Yönetim Bilimleri Fakültesi'nin kapanması söz konusuydu. Güney Kampüs'te yüzlerce öğrenci olarak uzaklaştırmalara, kolluğun tehditlerine rağmen bir hafta boyunca kampüsümüzü terk etmediğimizde kararı geri çekmek zorunda kaldılar. Ancak bugün, yaz dönemini fırsat bilerek bir kez daha üniversitemizi masa başında dizayn etmeye çalışıyorlar.
“Resmî gazetede yayımlanmasından aylar önce biliyorduk”
Son dört senede olduğu gibi, yine üniversite bileşenleri tamamen dışlanarak, kayyum rektör ve yönetimi tarafından fakültelerimizi yeniden yapılandırma kararı alındı. 2023’te Boğaziçi Üniversitesi Senatosu tarafından alınan ve hiçbir demokratik sürece dayanmayarak 'Fen-Edebiyat Fakültesi'ni ikiye ayıran, Yönetim Bilimleri Fakültesi’ni kapatan karar, şimdi Cumhurbaşkanlığı tarafından onanarak yürürlüğe girdi. Bu karar Resmî Gazete'de yayımlanmadan aylar öncesinde binalardan, bölüm katlarından, oradaki ofis ve odalarda ölçü alındığını, üniversite yönetiminin kampüsümüzün dört bir yanını kendi keyiflerine göre dizayn etmeyi planladığını da geçtiğimiz senelerde İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni yerinden etmeye çalışmasından, Hamlin Hall’ü fakülteye dönüştürmeye çalışmasından, kulüp odalarımızı yerinden etmesinden biliyoruz.
“Bizler, bu üniversitenin gerçek sahipleri olarak buna izin vermeyeceğiz”
Bu gelişme, üniversitemize yapılan sistematik müdahalelerin yeni bir halkasıdır. Son dört yıldır olduğu gibi, bu karar da üniversite bileşenlerinin hiçbirine danışılmadan, tepeden inme bir şekilde alınmıştır. Bu müdahalelerin ne akademik gerekçesi ne de kamu yararı ile ilgisi vardır. Fakültelerimize yönelik alınan kararların akademik değil, siyasi bir müdahale olduğunu biliyoruz. Bu karar yalnızca FEF, İİBF ve YBF öğrencilerini değil, okulun tüm öğrencilerini etkilemektedir. Bir kez daha tek bir adamın ağzından çıkan sözün nasıl bir etkisi olduğunu gördük. Bir kez daha bu kayyum yönetimin bu okulun öğrencilerini, akademisyenlerini ve emekçilerini nasıl tamamen yok saydığını, bu devranın dönmeyeceğini zannederek bizim üniversitemizde nasıl at koşturduğunu gördük. Kulüplerimizin etkinliklerini sansürleyen, yüzlerce öğrenciyi yurtsuz bırakan, hocalarımızı binbir baskıyla yıldırmaya çalışan kayyum yönetimin fakültelerimizi de nasıl hiçbir bileşene danışmadan yeniden yapılandırabileceğini zannettiğini gördük. Ancak bizler, bu üniversitenin gerçek sahipleri olarak buna izin vermeyeceğiz.”
“Kayyum yönetimi tanımıyoruz!”
Ayrıca öğrenciler taleplerini şöyle sıraladı:
“Bugün de, bizim olana sahip çıkmak için buradayız. Üniversitesine sahip çıkan öğrenciler olarak kayyum rektör Naci İnci’nin ve yönetiminin aldığı hiçbir kararı, niteliği ne olursa olsun tanımıyoruz, kabul etmiyoruz, özgür, özerk ve demokratik üniversite mücadelemizden vazgeçmiyoruz.
– Yönetim Bilimleri Fakültesi öğrencilerine danışılmadan alınan, fakültenin kapatılma kararı geri çekilsin. Fakülteye dair alınacak tüm kararlara fakülte öğrencileri ve akademisyenleri dahil edilsin.
– Aynı şekilde FEF’in bölünmesi sürecinde de bileşenler dışlanmıştır, tepeden inme kararlar öğrenciler nezdinde hükümsüzdür. FEF bileşenlerine danışılmadan alınan karar derhal geri çekilsin.
– İİBF’nin mevcut yerinden taşınması söz konusu dahi olamaz. Fakültemizin binasından elinizi çekin!
– 150 yıldır öğrencilerin kampüs içi varlığını besleyen ve yurt olarak kullanılan, fakat seneye yurt olmaması planlanan Hamlin Hall’deki işlemler durdurulsun. Hamlin Hall yurt olarak kalsın.
Kayyum yönetimi tanımıyoruz! Üniversitemize dair alınan her karara üniversite bileşenleri dahil edilene, demokratik üniversite kurulana kadar buradayız, vazgeçmiyoruz!”