Astronotun Uzayda Tüketeceği Yemekler Gündemde

Fransız astronot Sophie Adenot'un Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki görevi, dünya genelinde geniş yankı uyandırdı…

Gelecek yıl Uluslararası Uzay İstasyonu'na giderek yeni bir göreve başlayacak olan Adenot'un menüsü, kamuoyu ile paylaşıldı.

Adenot'un uzayda tüketeceği yemeklerin hazırlanmasında Michelin yıldızlı şef Anne-Sophie Pic’in imzası bulunacak.

Uzayda sunulacak yemekler arasında yengeçli ve kimyonlu ıstakoz bisküvi (bir çeşit kıvamlı çorba), siyah sarımsaklı dana eti, fındık ve hindistan cevizli çikolata kreması ile vanilyalı sütlaç yer aldığı belirtildi.

Diğer kadın şeflerden daha fazla Michelin yıldızına sahip olan Pic, Adenot için özel bir menü hazırlandığını duyururken, “Yemeklerimin yörüngeye çıkacak olması beni çok heyecanlandırıyor” dedi.

Astronotlar genelde dondurulmuş yemekler tüketmek zorunda kalırken, Adenot dört başlangıç, iki ana yemek ve iki tatlı arasından seçim yapma şansına sahip olacak. “Bonus yemekler” ise her bir ek üyesinin damak zevkine göre düzenlenerek, diyetlerine çeşitlilik katacak ve zihinsel sağlıklarını destekleyecek.

Adenot'un menüsü Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından “uzayda bir tutam Fransa” olarak tanımlandı.

Astronot, Valence'deki restoran sahipleri ailesinden gelen Pic’i, yaratıcı mutfak aşkı ve geleneksel tariflere olan bağlılıkları nedeniyle kişisel şefi olarak seçtiğini belirtti. Ayrıca, Pic’in mutfağının “terroir” etkisiyle derinlemesine şekillendiğini vurguladı.

Adenot, “Bu benim için önemli çünkü kırsalda büyüdüm ve köklerimi hatırlatacak. Anne-Sophie’nin menüsü sadece damaklarımızı şaşırtmakla kalmayacak, aynı zamanda bizi dünyayla yeniden bağlayacaktır.” dedi.

Menüde pembe biber taneli soğan çorbası, Madagaskar'dan gelen voatsiperifery biberli tavuk, Comté peyniri polentası ile tonka fasulyesi ve kızarmış brioche üzerindeki foie gras kreması içeren yemekler de yer alacak.

Adenot, bu menüyü diğer astronotlarla paylaşmanın aralarındaki bağı güçlendireceğini ifade etti. “Bir görev sırasında, yemek paylaşmak, ekip arkadaşlarımızı kültürümüzü keşfetmeye davet etmenin bir yoludur. Bu bizim için çok özel bir kaynaşma anı ve günlük rutinimizde hoş bir değişiklik.” dedi.

Uzay istasyonuna alınan gıdalar, sıkı kurallara tabidir. Gıdalar, ufak parça bırakmadan, hafif olmalı ve en az 24 ay saklanabilmelidir; bu da en fazla konserve, vakumlu ambalajlı veya dondurulmuş yemekleri gerektirir. Taze meyve ve sebzeler ise ancak bir uzay aracı geldiğinde lüks olarak tüketilebilir.

“Uzayda yemek pişirmek, gastronominin sınırlarını zorlamak anlamına geliyor,” diyen Pic, “Araştırma ve geliştirme ekibimle birlikte bu heyecan verici zorluğu üstleniyoruz: aşırı teknik kısıtlamalara rağmen lezzetin duygusunu korumak.” şeklinde konuştu.

Uzay, astronotların tat alma duyusunu etkileyebilir; burun tıkanıklığı ve yüzün üst kısmında şişlik gibi sorunlar yaşanabilir. Koku, tat alma duyusunun önemli bir parçası olduğundan, bu durumda lezzet algısında azalmalar meydana gelebilir.

“Bu, uçağa binmekle benzerlik taşıyor; bu yüzden sık sık havayolu yemek hizmetlerinde uzmanlaşmış firmalarla çalışıyoruz” diyen ESA yetkilisi, “Uçarken tat ve koku duyusu azalıyor çünkü nem eksikliği, düşük hava basıncı ve arka plandaki gürültü bu durumu etkiliyor.” diye ekledi.

Adenot ve Pic’in iletişimleri, bir “kader darbesi” olarak nitelendirilen beklenmedik bir karşılaşma ile başladı. Astronot, “Bizi bir araya getiren hiçbir şey yoktu ama birlikte bu ortak macerada işbirliği yapmaya başladık.” dedi.