

Yüzü aşkın bürokratla birlikte iki gün önce 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilk açıklamasını bugün sosyal medya hesabında paylaştı.
Soyer, “Değerli İzmirliler, sevgili yol arkadaşlarım” ifadeleriyle başlayan mesajında, göreve geldiğinde İzmir'in en büyük sorunu olarak gördükleri kentsel dönüşüm projelerinin ekonomik nedenlerle durmak üzere olduğunu vurguladı.
Müteahhitlerin ihalelere girmediğini ve dosya alanların teklif vermediğini belirten Soyer, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Biz İzmirlileri modern, sağlam konutlara kavuşturmak için çaba harcarken bu zor şartlarda Uzundere'de 817, Örnekköy'de 333 bağımsız birimi hak sahiplerine teslim ettik.”
Uzlaşı ile yerinde dönüşüm ilkesini benimsediklerini, ancak İzmir depremini yaşadıklarını belirten Soyer, aniden ortaya çıkan konut talebinin sorunu daha da derinleştirdiğini söyledi. Bu sorunu aşmak için yerinde dönüşüm, yüzde yüz uzlaşı şartı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi garantörlüğünde İZBETON aracılığıyla Türkiye'ye örnek olacak Halk Konut sisteminin oluşturulduğunu ifade etti.
Bu proje ile depremde evleri yıkılan vatandaşlara apartman ve site bazında kooperatifler kurdurduklarını ve kendi evlerinin müteahhiti olmalarını sağladıklarını belirtti. Bayraklı'da birçok kişinin bu evlerde güvenle yaşadığını da ekledi.
'TEKLİF DAHİ VERMİYORLARDI'
Müteahhitlerin teklif dahi vermediği kentsel dönüşüm alanlarında farklı bir yol izlediklerini anlatan Soyer, burada konut sahibi olmak isteyenlerin kooperatif kurarak inşaatları üstlendiğini açıkladı. Kooperatif üyelerinin bir daireyi kendilerine, bir daireyi de gecekondu sahiplerine verdiği sistemin büyük ilgi gördüğünü ve kentsel dönüşüme hız kazandırdığını ifade etti.
Ancak kentsel dönüşümde sadece beton ve rant anlayışı taşıyanların Halk Konut sisteminden rahatsızlık duyduğunu söyleyen Soyer, İzmir’i depreme dirençli hale getirme ve kentsel dönüşümün rantını halk ile paylaşma hedefinin engellenmeye çalışıldığını belirtti.
'TESLİM OLMADIM'
Sosyal ve ekonomik gereksinimleri gözeten, yeşil alanları genişleten, dayanışma ve komşuluk ilişkilerini güçlendiren Halk Konut projesinin iktidar temsilcilerinin hedefi haline geldiğini vurguladı. Sosyal demokrasinin en iyi örneklerinden biri haline gelen projenin Türkiye’ye yayılmasından korkulduğu için çeşitli şikayetlerin yapıldığına dikkat çekti.
Bu durumun, hem aidat ödeyerek konut sahibi olmak isteyenleri hem de gecekondudan modern bir yaşama geçmek isteyenleri mağdur ettiğini belirtti. Sistemden kaynaklanan bir sorun olmadığını, modelin son derece sağlam ve hukuka uygun olduğunu savundu.
'İFTİRALARA MARUZ KALDIM, GERİ ADIM ATMADIM'
Soyer, tüm yaptığı çalışmaların halkı için, partinin ilkeleri doğrultusunda sosyal demokrat halkçı politikalar çerçevesinde olduğunu dile getirerek, kentsel dönüşümde müteahhit karını ortadan kaldırdıklarını ve bu modelin dünyada örnek gösterildiğini ifade etti. Görev süresince ciddi iftiralara uğradığını, ama yılmadığını ve geri adım atmadığını söyledi.
'RANT DEĞİL, HALK PROJESİ'
Halk Konut'un bir rant değil, halk projesi olduğunu vurgulayan Soyer, “Ekonomik demokrasinin” uygulama örneklerinden biri olduğunu ifade etti. Şeffaf bir sistem olduğunu ve kimsenin cebine bir kuruş girmediğini belirtti. Düne kadar olduğu gibi bugün de eleştirilere karşı dimdik duracağını ifade eden Soyer, rant peşinde koşanların her türlü kötüleme faaliyetlerine karşı direneceğini söyledi.
'İMAMOĞLU'NA YAPILAN BANA VE ARKADAŞLARIMA YAPILMAK İSTENİYOR'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na yönelik saldırıların bugün kendisine ve arkadaşlarına yapılmak istendiğini dile getirerek, destek veren tüm kardeşlerine, İzmir'de güçlü desteğini gösteren Genel Başkan Özgür Özel'e, parti yöneticilerine ve milletvekillerine teşekkür etti.
Bu da geçer.”