Milyonlarca emekli, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıklayacağı altı aylık enflasyona dayalı rutin zammın dışında ekstra bir zam olup olmayacağını merakla bekliyor.
İstanbul'un Kağıthane ilçesindeki Çeliktepe semt pazarında dertleşen emekliler, yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
Çoğu vatandaş umutsuz bir durumda bulunurken, rutin artışın da yetersiz olacağını vurguladı.
Bir emekli, içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı: “Biz beslenmiyoruz, sadece yaşamak için yiyoruz. Asgari ücretin en az 1,5 katı kadar (emekli maaşı) alıyordum. Maaşımın 36 bin civarında olması gerekiyordu. Ancak ben sadece 19 bin lira alıyorum. Maaşım sürekli eriyor. Yaşam kalitemiz sıfır.”
Verilen Demeçler:
Nuriye Tüysüz: “Bittik. Eğer zalimse, bunu açıkça söylesin, ’ Ben zalimim, eziyet edeceğim’ desin. Bizim hakkımızı yemekle ne kazanacak? Bitirdi bizi, herkesi bitirdi. Milletin çektiği zulmü bir kez görmek gerekir. Ev kirasını yüzde 65 artırdı, emekli maaşını ise yüzde 15. Böyle bir sistem olabilir mi?
Allah aşkına gitsin, ya gitsin… 6 bin 500 çalışma günüm var, aldığım maaş 17 bin lira. Bu mu benim hakkım? 30-40 bin lira civarında bir aylığım olmalı. Bir kök maaş çıkardılar… İmamoğlu’na bu zulüm neden? Gazetecileri içeri alıyorlar. Bunlar ne yaptı?
Çıkarın ortaya, biz de diyelim ki, ’Tamam’. İnsanlar da görsün, dosyalar, dosyalar, dosyalar. Kılıçdaroğlu’nu hangi gerekçeyle ortalığa atıyorsunuz? Bunları tek adam yönetiyor. Yargıyı kendisine bağlamış, her şeyi kendisine bağlamış. Bu şekilde bir dünya olabilir mi? Olmaz.”
'Gençlere Güveniyorum'
Günay İmir: “Olmaz, ama gerekli. Gerçekten beslenemiyoruz, yalnızca yaşamak için yiyoruz. Ben asgari ücretin en az 1,5 katı kadar maaş alıyordum. Maaşımın 36 bin olması lazımdı ama ben sadece 19 bin lira alıyorum. Maaşım sürekli eriyor, yaşam kalitemiz sıfır. Geçmişe üzülürken şimdi şükrediyorum. Ancak umutsuzluk yok. Gençlere güveniyorum. Gençler, 19 Mart’ta ülkenin siyasetçilerini peşlerinden sürüklediler. Onlara cesaret veren gençlerdi.”
'Emekliyi Ölüme Terk Etmiş Adam'
Gül Öztürk: “Yapılmaz. 16 ya da 17, fazla bir şey yok. Kesinlikle (yeterli gelecek) olmaz. Emekliyi ölüme terk eden biri, daha ne olmalı ki? Çocuklar olmasa biz acımızdan ölürüz. Çocuklarımız bize destek oluyor, her şeyimizi karşılıyor. Eğer çocuklar olmasaydı, 14 bin lira para mıdır? En az asgari ücret kadar maaş olmalı ki nefes alalım. Kimse, ne fakiri ne emekliyi düşünüyor; herkes kendi cebini düşünüyor.”
Kezban Avşaroğlu: “Keşke yapılsa. Emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil, eşim ek iş yapıyor. Emekli maaşı gerçekten çok düşük, bu yüzden insanlar seslerini çıkarıyor. Bence yüzde 50 oranında bir zam yapılması gerekiyor.”
Gülay Yılmaz: “İnşallah yapılır… Kendi maaşlarından emekliyi hiç düşünmüyorlar, herkes kendi çıkarını düşünüyor. 14 bin lirayla kim geçiniyor? En az 25 bin lira olması lazım ki biraz nefes alabilelim. Şunları aldım, neredeyse bin lira harcadım. Paran kapıdan giriyor, bacadan çıkıyor; bereket yok.”
Bir Vatandaş: “Normal bir zam yapılır ama ek zam yapılacağını sanmıyorum… Emeklinin rahatlaması için yüzde 40 oranında bir zam yapılması lazım.”
'Yoksulluk İçinde Yaşamaya Çalışıyoruz'
Neriman Öztürk: “Belki bir zam yapılacak ama yeterince olmayacak; bunu söyleyeyim. Görüyorsunuz, bütün emekliler zor durumda. Panik içinde yaşıyoruz. Geçim sıkıntısı, her türlü yokluk içinde yaşamaya çalışıyoruz, özellikle emekliler için. Bizi görmezden geldiler. Biz yokuz, ama varız; bunun bir önemi yok. Gerçekten ne olacağını bilmiyorum, hiç bireye güvenmiyorum. Bir emeklinin maaşı 30 olmalı ki en azından kendilerini iyi hissetsinler… Doktora gitmeye bile korkuyoruz, maaşımızdan kesilecek diye.”
Zekiye Sayer: “Yapılırsa da üzerine bin lira ekliyorlar, bu da hiçbir şeye yaramıyor. Yüzde 30 ya da 40 zam yapılması iyi olur ama yapılamıyor. Tayyip Erdoğan bunu yapmıyor. Kimse emeklileri düşünmüyor, herkes kendini düşünüyor.”
