

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, bölgedeki çiftçilerle bir araya geldi. Üreticiler, artan maliyetler ve belirsizlikler karşısında yaşadıkları büyük mağduriyetleri dile getirdi. Bir çiftçi, “Üretip de batan tek ülkeyiz” ifadesini kullandı.
Bakırlıoğlu, Manisa’da çiftçilerle gerçekleştirdiği buluşmada, Türkiye’deki tarım politikalarında yaşanan planlama eksikliğinin ciddi sonuçlar doğurduğunu belirtti. Geçtiğimiz yıl domates üreticilerinin yaşadığı zararları hatırlatarak, ihracatın kısıtlanmasının iç piyasada fiyatların düşmesine neden olduğunu ve bunun da üreticileri derinden etkilediğini vurguladı.
Bakırlıoğlu, “Geçen sene 'Domates üreticisi zarar ediyor' dedik, ihracatı kapattınız, fiyatları altüst ettiniz. 'Seneye millet domates ekmeyecek, kavun karpuz ekecek. O zaman da kavun karpuz fiyatları düşecek' dedik. Dediğimiz her şey büyük ölçüde çıkıyor. Bir memlekette tarımda planlama olmazsa bunlar kaçınılmaz” şeklinde konuştu. Çiftçinin ekimden vazgeçmesi durumunda ithalatın artacağını ve bunun da enflasyonu tetikleyeceğini ifade etti.
'5 KİLO KARPUZ SATMASI LAZIM'
Ziyaret esnasında bir çiftçi, “Bir kilo buğday 12,5 lira, bir ekmek 15 lira, bir çay 10 lira. Kahvehanelerde insan kalmadı parasızlıktan” dedi.
Başka bir çiftçi, “Kahveciye adam veresiye yazdırıyor. Şakir Abi'nin kahvehanesinde karpuz 3 TL'ye satılıyor, bu da 2 TL'ye düştü. 65 kuruş da kırım parası. Adamın kahvehanede çay içebilmesi için 5 kilo karpuz satması lazım. Gidelim kahveye, bize çay ısmarlaması için 10 kilo karpuz satması lazım” şeklinde konuştu.
Çiftçiler, tüm mahsullerinin para etmediğini ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını anlatarak, “Karpuzu 3 liraya satıyoruz ama bunun 2 lirası masraflara gidiyor” dediler. Bir üretici, “Para eden bir mahsul gösterin, bir tane mahsul gösterin ki para ediyor. Neden yok?” diye sordu.
'MALİYETLER KATLANDI, ZARAR MİLYONLAR BULDU'
Üretici Sefa Elmaoğulları, karpuz üretim maliyetlerinin dekar başına 30 bin liraya ulaştığını, ancak ürünlerini dekar başına sadece 12 bin liraya satabildiğini belirtti. Bu durumun dekar başına 18 bin lira zarar anlamına geldiğini ifade eden Elmaoğulları, “Yüz dönüm arazide bu zarar 1 milyon 800 bin liraya ulaşıyor. Bu adam nasıl Ziraat Bankası’nı ödeyecek, nasıl gübre alacak?” dedi.
'ÜRETİP DE BATAN TEK ÜLKE'
Üreticiler, önceki yıllarda domates ve karpuz gibi ürünlerinin tarlada kaldığını, bu yıl ise umutla sezona girdiklerini ancak durumun daha da kötüye gittiğini ifade ettiler. Marketlerin ürün kabul kriterlerinin giderek zorlaştığını belirten çiftçiler, “Beş kamyon karpuz gönderdik; ikisi 'bu büyük, bu küçük, bu yamuk' denilerek iade edildi” şeklinde konuştular. İade edilen çoğu ürünün çöpe gittiğini ifade ettiler.
Manisa'nın Türkiye’de ipotekli tarla oranında birinci sırada yer almasının, tarlaların aslında çiftçilere ait olmadığının bir göstergesi olduğunu belirten üreticiler, “Kendi tarlamızda icracıyız, işçiyiz, ameleliyiz” diyerek durumun ciddiyetini vurguladılar. Bir çiftçi, “Tarih bize yazıyor ki, üretip de batan tek ülkeyiz” dedi.
Çiftçiler, ürettikleri ürünlerin fiyatlarını belirleme konusunda söz sahibi olmadıklarını belirterek, “Ben bunu ürettim kardeşim, bunun ederi budur, hakkı budur diyemeyen tek çiftçi bizim ülkemizde vardır” ifadelerini kullandılar.