

Ankara'nın Etimesgut ilçesinde 3 ay önce Şeyma Gökçe'nin (31) erkek arkadaşı Hüseyin Uyucu (28) ile yaşadığı evin 14'üncü katından düşerek yaşamını yitirmesi ile ilgili hazırlanan iddianamede, ölümün intihar değil cinayet olduğu belirtildi. Uyucu hakkında, Gökçe'ye uyuşturucu vererek direncini düşürdüğü ve camdan attığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Polis Eve Çilingirle Girdi
Gökçe, 15 Mart günü saat 19.30 sıralarında Etimesgut ilçesindeki Şehit Osman Avcı Mahallesi 58'inci Sokak'taki 14'üncü kattaki evlerinden pencereden düştü. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Gökçe, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Evde bulunan Hüseyin Uyucu'nun içeride uyuduğu iddia edilince, polis çilingir yardımıyla eve girdi. Gözaltına alınan Uyucu, ilk ifadesinde Gökçe ile sabah tartıştıklarını, ilaç kullandığını ve ilaçların etkisiyle uyuduğunu, polis eve girdiğinde durumu öğrendiğini öne sürdü. Daha sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Evde Cam Kırıkları Vardı
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Mart'ta gerçekleşen olayla ilgili soruşturmasını tamamlayarak hazırlanan iddianamede, Gökçe'nin 14’üncü kattan düşerek ağır yaralandığı ve hastanede hayatını kaybettiği ifade edildi.
Polis ekipleri, Gökçe'nin düştüğü daireye çilingir yardımıyla girdi ve evde dağınık eşyalar, katlanmış halı ve kırık camlar buldu. Hüseyin Uyucu, yatak odasında uyurken bulundu.
Sanıktan İntihar İddiası
Uyucu, ifadesinde Gökçe ile Bilkent Gaziler Fizik Tedavi Hastanesi'nde tanıştıklarını ve sevgili olduklarını belirtti. Ankara'ya taşındıktan sonra birlikte yaşamaya başladıklarını anlatan Uyucu, “Sevgili olduktan sonra bana 'küçük yaşta cinsel tacize uğradığını’ söylemişti. Bunu yüzden psikolojisi bozulmuştu,” dedi.
Olay öncesinde bir tartışma yaşanmadığını savunan Uyucu, o gün sabah kahvaltısı sırasında kıskançlık yüzünden çıkan gerilimin büyüdüğünü ve dolabın aynasının kırıldığını ifade etti.
Suçlamaları Reddetti: 'Evlilik Planı Yapıyordu'
Olay sonrasındaki iddialarını paylaşan Uyucu, şu şekilde ifade etti:
– O esnada protezim takılı değildi ve tek bacak haldeydim. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım ama gücüm yetmedi. Protezimi ve silikonu istedim. O sırada terlik giymediği için ayakları cam kırıklarından kesildi.
– Gün içinde ayrıca toplamda 6 adet ilaç içmiştim ve uyuyakaldım. O esnada Şeyma da yanımdaydı. Polisin eve girmesiyle durumun ciddiyetini anladım. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum; aramız çok iyiydi ve evlilik planları yapıyorduk.
“Kızımı Uyuşturucuya Alıştırdı”
Gökçe’nin annesi Günnur Ç. ise kızının intihar ettiğine inanmadığını dile getirerek, “Kızım zaman zaman Uyucu’dan şiddet gördüğünü anlattı. Uyuşturucu kullanmadığını biliyordum, ama sonrasında adli raporlarda uyuşturucu kullandığı belirlendi. Kızımı uyuşturucuya Hüseyin Uyucu alıştırdı,” dedi.
Tanık olarak dinlenen komşu E.A.H. ise olay günü tartışma sesleri duyduğunu ve ardından yüksek bir düşme sesine benzer bir ses duyduğunu aktardı.
Kapıyı 45 Dakika Açmadı
İddianamede, olay yerine gelen polislerin daire kapısını yaklaşık 45 dakika boyunca çaldıkları, ancak kapının açılmaması üzerine çilingir yardımıyla içeri girebildikleri belirtildi.
Uyucu'nun yatakta bulunması ve polisin sorularına çelişkili cevap vermesi, evde boğuşma izleri, cam kırıkları ve kan lekeleri bulunması önemli deliller arasında yer aldı. İddianamede, Uyucu'nun Gökçe'nin kendisini camdan attığı iddiasının, otopsi raporu ile çeliştiği ifade edildi. Sonuç olarak, Uyucu hakkında 'Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiyi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.