AB Konseyi Başkanı: İsrail uluslararası hukuku ihlal etti

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, İsrail'in Gazze'de uluslararası hukuku ihlal ettiğini, bu durumun AB ile Ortaklık Anlaşması'nın şartlarını da zedelediğini ifade etti. Costa, bu konunun temmuzda yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda ele alınması gerektiğini vurguladı.

Costa, Brüksel'de düzenlenen AB Zirvesi sonrası AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ortak bir basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Gazze'deki durumu gündeme getiren Costa, “İsrail dostumuzdur; dostlarımızla açık, net ve dürüst olmalıyız. Televizyonda izlediklerimizi ve basında okuduklarımızı göz ardı edemeyiz. Gazze'deki insani şartlar kabul edilemez” dedi.

Costa, yapılan araştırmalar sonucunda İsrail'in AB ile olan Ortaklık Anlaşmasının 2. maddesindeki insan haklarına saygı ve uluslararası hukuka uyma şartlarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini belirterek, “İsrail, Gazze'de insan haklarını sistematik olarak ihlal ediyor” dedi.

AB Konseyi Başkanı ayrıca, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'a (15 Temmuz’da yapılması beklenen) AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bu bulgular ışığında bir karar alınması yönünde görev verdiklerini sözlerine ekledi.

Bu süreçte İsrail ile diyalogun devam edeceğini ifade eden Costa, İsrail'in Gazze'de ateşkes şartlarına uyması, insani yardımlara izin vermesi ve insan haklarına tam saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşim faaliyetlerinin son bulması gerektiğini kaydetti.

“SAFE'E KATILACAK ÜLKE SAYISININ ARTMASINI BEKLİYORUZ”

Von der Leyen, AB'nin savunma alanındaki ortak tedarik planına dair 10 üye devletin SAFE adı verilen yeni mali mekanizma üzerinden borçlanarak savunmaya yatırım yapma isteğini beyan ettiğini ve bu sayının daha da artmasını umduğunu aktardı.

Von der Leyen, harcamaların ne kadar yapıldığı kadar nasıl yapıldığına da dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “AB genelinde bir savunma ekipmanı pazarı” oluşturacaklarını duyurdu.

AB Zirvesi'nden ekim ayında yapılacak bir sonraki toplantıya kadar bu stratejinin nasıl hayata geçirileceğine dair bir plan hazırlayacaklarını ifade etti.

TÜRKİYE-LİBYA MUTABAKAT MUHTIRASI GÜNDEME GELDİ

Öte yandan, AB zirvesinin sonuç bildirisinde Dış İlişkiler başlığı altında Libya'daki duruma yer verildi.

AB liderlerinin, “Libya'daki endişe verici durumu ve bunun Avrupa güvenliği ile göç akımları üzerindeki olası etkilerini” tartıştığı belirtildi. AB'nin Libya'da ulusal uzlaşmayı, kurumsal birliği ve kapsayıcı diyaloğu desteklemeye devam edeceği kaydedildi.

Bildiride ayrıca, Türkiye ile Libya arasındaki Akdeniz'deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırası'nın üçüncü ülkeler açısından hukuki bir geçerliliği bulunmadığı ifade edildi.

KARADENİZ'İN ÖNEMİNE VURGU YAPILDI

Bildiride Karadeniz bölgesinde güvenlik ve istikrarın önemine de dikkat çekildi, AB Komisyonunun Karadeniz stratejisine ilişkin memnuniyet ifade edildi. Bu konuda Konsey, Komisyon ve Yüksek Temsilcinin acil olarak birlikte çalışma çağrısı yapıldığı belirtildi.

AB Zirvesi sonuç bildirisinde, Batı Balkanlar bölgesinin geleceğinin AB üyeliği ile belirleneceği vurgulandı.

Düzensiz göçle mücadeleye değinilen bildiride ise, geri dönüşlerin artırılması ve hızlandırılması ile güvenli üçüncü ülkeler ve güvenli menşe ülkeleri konularında çalışmalar yapılması gerektiği ifade edildi.